1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
110
Okunma
13 Haziran İsrail’in İran’a ilk saldırısından itibaren uzaktan gözetleme yapıyorum. Bir kaç duyarlı insan hiçbir fayda sağlamayacağını bildiği halde karınca misali sırf safını belli etmek amacıyla birkaç satır yazıp sitemlerini ülkemiz ve geleceğimiz hakkında endişelerini yazıya döküyor.
Hayır hayır herkesin bir şeyler yazıp karalamasını istediğim için söylemiyorum bunları. Hani en azından eskiden bir yerde cenaze olunca büyüklerimiz yüksek sesle müzik dinlemeyin, yada yüksek sesle gülmeyin diye tembih ederdi. Sadece beklentim buydu aslında insanlardan. Çok acayip bir zaman diliminde ve acayip insanlar içinde yaşıyoruz, doğrudur ancak herkese laf edip herkesleşmek, basitleşmek, hissizleşmek, çizgisizleşmek olmuyor mu? Bence tam da öyle oluyor.
Her defasında yazmamak için direniyorum yine kayıtsız kalamayıp yazıyorum. Belki stres atıyorum belki de kendimi rehabilite ediyorum. Düşünüyorum, sorguluyorum, düşünüyorum, sorguluyorum… Henüz kendimi ikna etmiş değilim.
Filistin’de bebekleri öldüren ve ısrarla kavminden, dinlerinden, milletinden ve kendilerinden tüm dünyanın nefret etmesini sağlayan ihtiyar, bunak (gaybı ancak Allah bilir ama) biyolojik olarak ölümüne 10 15 sene kalmış bir yaratığa tüm insanlık sessiz kalıyor. Yada gücü yetmiyor. 10 milyon nüfusa sahip bir Ülkenin ihtiyar bir başkanı kara savaşı olsa tırnaklarıyla yok edileceği Ülkeye saldırma cesaretinde bulunuyor.
Hadi bunlar savaş stratejisi yada arkasında ki görünmez güce güvendiği için yapılan sapıkça ve zalimce hareketler diyelim.
Peki bizim milletimizin içinde magazinde ön sıralarda olan yorumcularımız, insan hakları savunucularımız, hocalarımız, din adamlarımız, tarikat şeyhlerimiz, aşiret reislerimiz, alevi dedelerimiz neden bu konularla alakalı kör sağır dilsiz rolü yapıyor.
(Bundan sonrasında doğaçlama dalıyorum)
Yahu kardeşim hani yıllardır söylenilen Taaa Suriye olaylarının başlangıcında Mesele Suriye ise hedef Türkiye’dir diye hatırlatılan Erbakan hocanın söylediklerine istinaden ne yapıldı nasıl önlem alındı Sınır komşumuz İran savaşa girmiş durumda biz konunun neresindeyiz biz nereye bakıyoruz diyen akil adamlar nerede?
Mesele (ben hümanist bir insanım benim için değil) kavimcilikse, milliyetçilikse, ümmetçilikse, bizim gibi çok uluslu bir millet olan İran için neden kimse elini taşın altına koymuyor. Neden Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor herkes?
Sünni’si Alevi’si, Türk’ü Kürt’ü, Acem’i Azeri’si, Türkmen’i Arap’ı, bunlar bizden değil mi? Herkes (sözde) kendi mahallesi için bir taş atamaz mı bir söz söyleyemez mi? Bölünüp parçalara ayrıştırılmış etnik kökenleri nedeniyle birbirine düşman olmuş topluluklarız herbirimiz. O kadar ki her ne sebeple yada her ne dini inanca ve etnik kökene sahip olurlarsa olsun çocukların, kadınların öldürülüp parçalanıp açlıkla terbiye edilmesini izliyoruz…
Gelecek nesillere iğrenç bir dünya bırakmak için bütün gayretiyle çalışıp çabalayan, savaş kan gözyaşı ölüm ve zulümden beslenen zalim diktatör vatansız cibilliyetsiz kişilikler için kendi dini inancım gereği YAŞASIN ZALİMLER İÇİN CEHENNEM diyerek satırlarıma son veriyorum.
Not; Şahsıma münhasır ileri tarihler için kendime notlarımdır. Amatörce yazılmış bir yazıdır, tahsilim gereği yapılan imla kuralları ve yazım hataları için özür diliyorum.
Serkan Haylaz 22.06.2025 01:01 PAZAR
5.0
100% (1)