2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
493
Okunma
Cehaletin En Büyük Silahı
Sessizliğin Bedeli
Bir Toplumun Kanayan Yarası
Kadınlar susuyor.
Genç kızlar korkuyor.
Çocuklar görmezden geliniyor.
Ve toplumun kalbi, cehaletin kör ettiği sessizlikte atmaya devam ediyor.
“Artık hiçbir şey eskisi gibi değil,
Bu nasıl kirleniştir ki, özgürce gülemiyorum...”
Bu sessizlik, sadece suskunluk değil;
binlerce hayatın karanlığa itilmesidir.
Her sustuğumuzda, kadınların özgürlük hakları ellerinden alınıyor,
her suskunluğumuzda bir çocuğun geleceği çalınıyor.
Bu sadece bir kadın meselesi değil.
Bu, insanlık meselesidir.
Her kadın kendi yaşam hakkı için haykırırken,
her genç kız gelecekten korkar hale geliyor.
Her çocuk, güvenli bir dünyada büyüyememenin travmasını taşıyor.
“Kulağımı sağır eden insanlıktan utanıyorum,
Her an içimde deprem kopuyor...”
Toplumun her bir ferdi, bu zincirin halkasıdır.
Kadının sesi, aslında toplumun kendi sesi, vicdanının sesidir.
2015 yılında Mersin’de hunharca öldürülen genç bir kadın gibi,
adları anılmasa da, sayısız kadın benzer acılarla yok edildi.
Yalnızca bedenleri değil, ruhları da parçalandı.
Filiz, Ayşe, Emine, Özgecan …
Her biri susturuldu, öldürüldü, yok sayıldı.
Ve biz, bu acıları hafife almayacağız.
Bu acılar, toplumun kanayan yarasıdır.
Cehalet, sadece bilgi eksikliği değildir;
Bir kültürdür, bir alışkanlıktır,
Ve çoğu zaman zalimliktir.
“Tek katilim, cehalet.”
Kadının yaşadığı şiddetin, ayrımcılığın, adaletsizliğin temelinde
toplumun cehaleti vardır.
Bir kadına yaşattıkları,
ona biçtikleri “yer”,
ve onun “susması” istenen hayatı,
bu cehaletin en somut kanıtıdır.
Kadınlar artık susmuyor.
Birlikte yükseliyorlar.
Kardeşlik, dayanışma, dirençle kenetleniyor .
Mor fularlar, kırmızı kurdeleler,
Her biri bir hayatı, bir geleceği simgeliyor.
“Ben anayım, ben kadınım...”
Bu ses, yalnızca kadınların değil,
Tüm toplumun umudu olacak.
Ve birlikte,
cehaleti yıkacak, sessizliği bozacaklar.
Bu yazı bir çağrıdır:
Susmayın! Ses verin!
Sessizlik, cehaletin en güçlü silahıdır.
Her ses, bir yaşamı kurtarır.
Her konuşma, bir zinciri kırar.
Her destek, bir kadının elini tutar.
Sahi, kaç kadını daha öldüreceksiniz?
Umutlarımızı, bir kefene sardınız mı?
Hiç yaşanmamış, yanılmamış gibi susup,
Bu toplumun omuzlarında uğurlanıyorum.
Oysa ben "anayım", ben "kadınım".
Bu yazı sadece bir sesleniş değil, ataerkil toplumda bastırılmış kadının sesi.
Bu yazı bir isyan değil, dirilişin elçisi.
Belki de bir kadının kaderini değiştirecek bir kıvılcım…
Remziye ÇELİK
5.0
100% (1)