Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
ısmahan çeribaşı
ısmahan çeribaşı

Mezkûr bir isimsin

Yorum

Mezkûr bir isimsin

( 4 kişi )

2

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

245

Okunma

Mezkûr bir isimsin

Mezkûr bir isimsin

MEZKÛR BİR İSİM
Mezkûr bir isimsin...
Daha biraz önce yüreğimden aklıma çalınan...
Saçlarımın aklarına inat, uçlarını yıldızlara takıp
Ay’a ulaşmaya çalışan...
Mezkûr bir isimden ziyade masmavi günün ardına saklanmış, gecem...
Arkaya yatmış saçlarına dayıyorum düşüncelerimi.
Karadeniz’in o dik, yemyeşil patika yoluna çıkarken uzatıyorum ayaklarımı
Yüzünü gördüğüm o evin balkonuna dalıyor gözlerim, ağaçların arasından...
Yalan!
Hiç gelmedim, gelemedim...
Ayak bastığın o yerlere basmadı ayaklarım...
Ama yine de seviniyorum giderken aynı noktalara değmiştir belki gözlerimiz...
Farklı şehirlerin dağlarında farklı zamanlarda tüten dumandık.
Senin olmuşların vardı. Benim ise olmasını istediklerim.
Sen bile bakmadın, benim baktığım gibi...
Nazarlara konu ettim,
Ne kâğıda sığdı düşüncelerim ne de kaleme...
Halı dokur gibi dokudum olmadığın zamanları.
İlmeği bıçakla keserken bile titredi içim.
Ben hep yolunda halının da kenarından yürüdüm...
Mümkün değildi erişmek.
Olmayan bir şeye el uzatmak gibi bir şey
Koskoca boşluktan daha fazlasıydın bende...
Bütün bunlara rağmen gıcırdayan bir salıncak olmadın.
Sessizliğinde kazdığım mezarlara girip uyudum.
Uykumun en hassas zamanlarına denkti.
Bir kuşun kanat çırpışına açılan gözlerim aradı, gökyüzündeki Ay’ı ve yıldızları...
Kimsesiz ve sahipsiz değildim. Bir yerlerdeydin, biliyordum.
Sadece ben bilmiyordum nerede olduğunu...
Yâr değildin. Arkadaş da... Sen nem’din?
Hiç!
Kimi zaman kaybolup gittiğim kimi zaman arayıp kendimi bulduğum o mezkûr isim...
Sahi ismin neydi?
Gözlerine, yüzüne sana dair ne varsa yabancıyım.
Senin kapısını açıp baktığın hayatı ben kapı deliğinden izliyordum.
Kulaklarımın az duyuyor olma kabahatini kime, nasıl yükleyebilirim?
Umudum yok, beklentim de.
Görme, duyma umudunu hangi yükleyici yapar bilgim de yok.
Bilgisizlik yatıyor, ilgisizlikten çok.
Doğru! İlgiyi seviyordum lâkin sadece senin gösterdiğin.
Hiç ilgi gösterdiğini de hatırlamıyorum ki.
Kırma ya da kızgınlık değil bu. Yakınma da değil
Evin orta yerine kurduğum halının ortası bomboş kaldı.
Bu düşündürüyor beni.
Yakında taşınacağım bu evden
Peki, bu halı, bu hâl, duvardaki resimler ne olacak?
Mezkûr bir isimsin, yüreğimden aklıma çalınan lâkin bir türlü dile alınamayan...
Sen kimsin?
Ben kimim?
Hiç!
Ben sadece seni yazmayı seviyorum, ben değilim aslında seven; kâğıdım, kalemim bu denli seni isteyen...
Peki, ben ne istiyorum.
Hiç!
Hem de hiçbir şey...
Müsaade et yazayım, kapı deliğinden baktığım o hayatı
Ve seyre dalayım görme ihtimali olan ama hiçbir zaman olmayacak o zamanları...
Sahi ben ne zaman duyacağım o kaf dağındaki seni ve sesini?
Ismahan ÇERİBAŞI

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Mezkûr bir isimsin Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mezkûr bir isimsin yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mezkûr bir isimsin yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Fikri Kalem Hasan
Fikri Kalem Hasan, @fikrikalemhasan
5.6.2025 03:04:14
5 puan verdi
Saygıdeğer Ismihan Hanım,

“Mezkûr Bir İsim” şiiriniz, bir suskunluğun içinden geçen yankı gibi… İsmini anamadığımız ama içimizde yankısı hiç dinmeyen o "birini" yazmışsınız. Mısralarınızda bir yoksunluk değil; bir varlığın yoklukla yoğrulmuş, dokunulamayan derinliği var. Her satır, hem bir kavuşamamanın hem de kendi içinde büyüyen sessiz bir kabulün yansıması.

“Senin olmuşların vardı. Benim ise olmasını istediklerim.”

Bu dize, belki de bütün şiirin kırılma noktası… Hayat yolunda biri yaşarken, diğeri sadece izliyor — kapı deliğinden bakar gibi. Ve o izleyiş bile bir sevme biçimi, bir varoluş şekli…

“Ben sadece seni yazmayı seviyorum, ben değilim aslında seven; kâğıdım, kalemim bu denli seni isteyen…”

İşte burada sevdanın biçimi, geleneksel anlamların ötesine geçiyor. Aşk, artık sadece bir duygu değil; bir varoluş, bir yazma hâli, bir kendini adama…

Ve sonda, o dokunaklı sessizlik:

“Hiç!”

Ne büyük bir kelime… Kimi zaman tüm varoluşu özetler, kimi zaman da yürekteki sonsuzluğu. "Mezkûr bir isim", aslında hepimizin içinde yankılanan bir sessizliktir belki; dili tutulmuş bir sevda, adı unutulmuş bir hatıra…

Kaleminiz, yalnızca şiir yazmıyor; bir iç evreni, bir duygular atlasını dillendiriyor. Ne mutlu o “hiç”e böylesine anlam yükleyebilen bir yüreğe...

Kaleminiz daim olsun, gönlünüz hep bu kadar incelikli kalsın.

En derin saygılarım ile

Fikri Kalem Hasan
Mehmed Şahin Kaçar
Mehmed Şahin Kaçar, @mehmed-sahin-kacar
3.6.2025 23:37:20
5 puan verdi
Rengini, kokusunu, tadını bilmediği bir hatıranın esiri/eseri ne kadar insan varmış sahi şu dünyada... (tebriklerimle)
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL