...ADAM OLMAK!!!

...Adam laftan anlamayan, dur durarak bilmeyen, zamanında çok fazla şımartılmış oğluna kızdığı zamanlarda "senden adam olmaz, sen adam olamazsın" diye kızarmış. Gel zaman, git zaman oğlan büyümüş, okuyup kaymakam olmuş, mahiyetindeki görevlileri çağırıp, "şu adresteki adamı alıp, makamıma getirin" diye emir vermiş. Adamcağızı apar topar evinden alıp, kaymakamın huzuruna çıkarmışlar. Kaymakam kasıla kasıla "bak kaymakam oldum, sen bana adam olamazsın diyordun ya, gördün mü" demiş. Baba da derin bir iç çekerek " bak oğlum ben sana kaymakam olamazsın demedim, adam olamazsın dedim. Maalesef haklı çıktım, eğer adam olabilseydin beni ayağına getirtip caka satmak yerine, sen gelir elimi öper, senin uyarılarını dikkate aldım, sayende böyle bir göreve layık görüldüm, derdin"
... Çocuklarımızı en iyi okullarda okutuyoruz, en yüksek görevlere gelmeleri için her fedakarlığa katlanıyoruz, eşe dosta gururlanarak anlatıyoruz, buna da hakkımız var tabi ki, fakat mesleğinde başarılı olduğu kadar
merhametli bir doktor, adil bir hâkim, hakkaniyetli bir idareci olmalarını ne ölçüde önemsiyoruz.
Her türlü insanî duygulardan uzak, manevi yönleri zayıf, hayatın lüks arabalar, yazlıklar, birbirlerine böbürlenerek anlattıkları "Dünya turları"nda ibaret sanan nesiller yetişiyor. Evet çocuklarımız her şey olabilir, bunu da layıkıyla yapabilirler, ancak öncelikle iyi insan olmalılar
... Sağlıcakla kalın