Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Ferat ali
Ferat ali

HASAN SABBAH: TARİH Mİ, EFSANE Mİ?

Yorum

HASAN SABBAH: TARİH Mİ, EFSANE Mİ?

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

251

Okunma

HASAN SABBAH: TARİH Mİ, EFSANE Mİ?



Eleştirel Bir Tarih Okuması

Hasan Sabbah, İslam tarihinin en gizemli ve en tartışmalı figürlerinden biridir. 11. yüzyılda yaşamış olan bu karakter, kurduğu örgütlenme, Alamut Kalesi’ndeki faaliyetleri ve “fedai” olarak bilinen takipçileriyle hem İslam dünyasında hem de Batı tarihinde silinmez izler bırakmıştır. Hakkında anlatılanlar, onu kimi zaman mistik bir bilge, kimi zaman ise korkunç bir suikast şebekesinin lideri olarak resmeder. Peki, bu anlatıların ne kadarı tarihî gerçeklere, ne kadarı efsanelere dayanmaktadır?

Hasan Sabbah hakkında en fazla bilgi veren kaynaklardan biri, 13. yüzyıl tarihçilerinden Ata Melik Cüveynî’nin Tarih-i Cihangüşa adlı eseridir. Ancak bu kaynak, Sabbah’ın ölümünden yaklaşık 150 yıl sonra kaleme alınmıştır ve yazar, Moğol destekli Sünni bir bakış açısına sahiptir. Cüveynî’nin Alamut Kalesi’nin yıkımında bizzat rol almış olması, anlatılarını daha da kuşkulu kılar. Sabbah’ı zalim, sapkın ve batıl bir lider olarak tanımlayan bu metin, Nizârî İsmailîliğe yönelik ağır bir propaganda dili taşır. Dolayısıyla modern tarihçiler, bu tür kaynakları eleştirel süzgeçten geçirmeyi zorunlu görür.

Tarihçi Bernard Lewis, Sabbah ve müritlerine atfedilen “haşhaşla kandırılmış fedailer” efsanesinin bilimsel temelden yoksun olduğunu vurgular. Bu anlatıya göre, Sabbah genç adamları haşhaşla uyuşturur, onları bir bahçede cennet illüzyonuyla uyandırır ve ardından suikast görevine yollar; bu gençler öldüklerinde tekrar o “cennete” döneceklerine inanırlar. Ancak bu hikâye, hem İslami inanç sistemiyle hem de tarihî gerçekliklerle örtüşmemektedir. Marco Polo gibi Batılı seyyahların yüzyıllar sonra aktardığı bu öyküler, büyük ölçüde Haçlı Seferleri’nin şekillendirdiği “şeytani Doğulu tarikat” imgesine hizmet eder. Farhad Daftary gibi çağdaş araştırmacılar, bu tür anlatıları Batı hayal gücünün ürünleri olarak nitelendirir.

Sabbah’ın yüksek entelektüel kapasiteye sahip, sistemli ve disiplinli bir lider olduğu genel kabul görmektedir. Rivayetlere göre, gençliğinde Nizâmülmülk ve Ömer Hayyam ile aynı medresede eğitim görmüştür. Bu bilgi kesin belgelerle sabit olmamakla birlikte, Alamut’ta kurduğu düzen onun düşünsel derinliğini ve liderlik vasfını ortaya koyar. Alamut sadece bir askeri üs değil; aynı zamanda bir eğitim, araştırma ve korunma merkeziydi. Felsefe, astronomi ve matematik gibi alanlarda çalışmalar yürütülmüş, birçok önemli eser burada muhafaza edilmiştir.

“Fedai” kavramı da tarihsel bağlamından koparılarak yanlış anlaşılmıştır. Günümüzde “bireysel terörist” veya “intihar komandosu” gibi kavramlarla karıştırılsa da, Sabbah’ın fedaileri ideolojik eğitimden geçmiş, inanç temelli görevler üstlenen, belirli siyasi ve mezhepsel hedeflere yönelik hareket eden bireylerdi. Sivillere rastgele saldırmazlar; genellikle siyasi figürleri, komutanları ya da mezhebe tehdit oluşturan kişileri hedef alırlardı. Heinz Halm, bu suikastları bir “sembolik iletişim biçimi” olarak yorumlar ve Sabbah’ın şiddeti stratejik bir araç olarak kullandığını vurgular.

Hasan Sabbah’ın temel amacı, Sünni Selçuklu otoritesine karşı Şii-Nizârî İsmailî inancını korumak ve yaymaktı. Bu hedef doğrultusunda, güçlü bir örgütsel yapı ve istihbarat ağı kurmuş; kale, eğitim sistemi, haberleşme ağı ve ideolojik doktrinler üzerine inşa edilmiş bir “karşı-devlet” teşkil etmiştir. Bu yönüyle Sabbah’ın hareketi, erken dönem devrimci örgütlenmelerin izlerini taşır.

Tüm bu veriler ışığında, Hasan Sabbah’a dair anlatıların büyük kısmının, dönemin siyasi ve mezhepsel düşmanlıklarının etkisiyle şekillenmiş efsaneler olduğu anlaşılmaktadır. “Haşhaş efsanesi”, “cennet bahçeleri” ve “itaatkâr fedailer” gibi unsurlar, Batı’nın Doğu’ya dair korkularını ve önyargılarını yansıtan mitlerdir. Modern tarihçilik, bu figürü anlamak için sadece anlatıları değil, onların yazıldığı bağlamları da sorgulamak gerektiğini göstermektedir.

Sonuç olarak, Hasan Sabbah ne yalnızca bir tarikat lideri ne de basit bir suikastçıdır. O, döneminin siyasi, mezhepsel ve entelektüel şartlarında şekillenmiş; hedeflerine ulaşmak için karmaşık ve stratejik yöntemler geliştirmiş bir devrimcidir. Gerçek Hasan Sabbah, tarih ile hayal gücünün iç içe geçtiği, çok katmanlı bir kişilik olarak değerlendirilmelidir.


Kaynakça

Ata Melik Cüveynî, Tarih-i Cihangüşa, 1257.

Bernard Lewis, The Assassins: A Radical Sect in Islam, 1967.

Farhad Daftary, The Isma’ilis: Their History and Doctrines, 1994.

Heinz Halm, The Assassins: A Radical Sect in Islam, 1997.

Marco Polo, The Travels of Marco Polo, 13. yy.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hasan sabbah: tarih mi, efsane mi? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hasan sabbah: tarih mi, efsane mi? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HASAN SABBAH: TARİH Mİ, EFSANE Mİ? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL