1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
167
Okunma
Rızanın çiğnendiği en büyük arsızlıktır hırsızlık
VE
hırsızlıktan doğar
günaha götüren diğer suçlar.
Çünkü her çirkinliğin temelinde; bir başkasında olana,
sahip olma azgınlığı yatar.
Bir insanı öldürürsün;
yaşam hakkını çalar,
onun yakınlarının da hayallerini,
umutlarını çalmış olursun.
Pembesi,beyazı olmaz;
bir yalan söylersin;
doğruya olan inancı çalarsın.
Düzen,hile ile birini aldatırsın; haklılığı,
güveni çalarsın.
Bir başkasının hakkına girip, kendine pay çıkarırsın; alınterini,
emeği çalarsın.
Çaldığın şeyin ne olduğu önemli değil.
İster para,
ister emek,
ister umut olsun.
Her halûkârda en adi suçun zanlısısın.
Kimin hakkına el koyarsan koy;
Yaratan ve yaratılan nazarında,
hakkaniyete savaş açan bir sanıksın.
Peki;
yaptırımı ağır olsa idi
VE adalet;
Hakkın koyduğu gibi işleseydi böyle kolay olur muydu hakka tecavüz?
Bakar mıydı başkasının hakkına yan gözle bir ölçüsüz?
İlişir miydi canına,malına keyfince?
Adaletin kestiği parmak acımaz hasebince uygulansaydı yasalar,
emek hırsızları çıkar mıydı bu kadar?
Toplumca hepimizin görmek istediği birşey var ki o da;
bir başkasının hakkına giren her kim ise;
hesabı,
ne yarına kalmalı
ne de yanına!
Ve şu hakikati de unutmamalı!
Gücün olduğu yerde hak korunursa şayet,
hakkın korunduğu yerde de güçlü olunur
Ve güç ancak hakkın yanındaysa itibar bulur.
Yoksa
Cenap Şahabettin’in dediği gibi olur:
"Hak ve kuvvet, kılıçla kın gibidir;
İçinde kılıç olmayan kına kimse hürmet etmez.
VESSELAM
5.0
100% (9)