Derinliğine denizle sonlanıyor vadi Bülbül gün batımına seslenirken Hangi dilde yakarıyor sesliğin içinde Bir iz gökyüzünde bembeyaz köpük bulutlarda uzanıyor Uzaklara kaçanlar yakınlara dönenlerle Her kayboluş taptaze bir dönüş hayata Yepyeni duygular saf ve tertemiz duruşlarla Bunlar hayal mi olmalı Düş içinde düş mü özlenen Uykusuzluklar içinde gezinirken İki beden sessizlik içinde Toz duman arzular Bir günah mı ya da korkumu Öfkemi geçmişe Nereye kadar beklemek nerede evet demek Ya da bitti diyebilmek Beklemekse yine parmak ucu duygular Ağlamak yok uzak duran yalvarışa Bir gün durulacak sarmalamak Her bir dokunuş geri gelecek gecelere Her haykırış bozarken sessizliği Gün doğacak titreyen dudaklara Sabahlara kısılmış gözler Kaybolmuş bir bedene Bir yatak bir çarşaf şahitliği olacak gecelerde Bir bakışla yazılacak dizelere Kaybolmayan kitap sayfalarında son bulurken Raflardaki yerini alacak Birileri okuyacak Her bir dize belki de hayatı olacak geçmişinden Kapatıp gözlerini düşlerken anı Bir kere daha koymak gerek noktayı Bekleyişte Mevsimlerin şarkılarını dinlerken yağmuru istiyorum damlası sevgi olan Kadehimi kayboluşa kaldırmak kalbimin kırılışına düşlerimi istiyorum Geleceğimi istiyorum adım adım Özlediğimse belki bir sözcük belki bir dokunuş Tadını unutamadığım kahveyi Birlikte yudumlamak belki.

MehmetDüpel 2009.08.02