1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
355
Okunma
MÜZİK VE RUH | Mayıs 2025 Sayısı
Sanatçı: Cihan Derici
Röportaj: Elif Derya Uluç
Fotoğraf: Arda Yüksel
"Bir kelimeyle başlayıp, bir ömre dokunan şarkılar var. Onları yazan bir yürekle karşı karşıyayız..."
Bugün sizleri, söz yazarlığı ve bestecilikte duyguların izini süren, kelimeleri notalara dönüştüren biriyle tanıştırmak istiyoruz. Müzik onun için sadece bir uğraş değil, bir varoluş biçimi. Onunla sözlerin, melodilerin ve ilhamın peşine düştüğümüz özel bir sohbete davetlisiniz.
"Her mısra bir izdir, her nota bir hatıra. Şarkılar sadece dinlenmez; yaşanır."
Müziğin yalnızca kulaklarda değil, yüreklerde yankı bulduğu bir çağdayız. Ve bazı isimler var ki, ne teknik ne de trendle var oluyorlar; duyguların saf kaynağından doğuyorlar. Bu ayki özel sayımızda, söz yazarlığı ve besteciliği bir meslekten öte, bir varoluş biçimi olarak yaşayan bir müzikal ruhun stüdyosuna konuk olduk.
Kimi zaman bir vedanın hüznünü, kimi zaman da bir sabah ezanında doğan umudu notalara döken bu içe dönük ama güçlü sanatçının adı: Cihan
"İlk kelime bir dua gibi düştü kâğıda…"
– Müzik hayatına nasıl girdi? İlk kıvılcım neydi?
Aslında tam da “hayat gibi” girdi. Planlı bir başlangıç değildi. Duygularımı ifade edemediğim anlarda içimden gelen bir mırıldanma vardı. Önce not defterleri doldu sözlerle, sonra o sözlerin kendine ait bir melodisi olduğunu fark ettim. Bir gün oturup karaladığım bir iki mısra, içimden gelen bir melodiyle birleşince, işte dedim... bu benim yolum olabilir. O günden beri, her şarkı bir iç yolculuğa çıkış gibi.
– Söz yazarlığı mı önce geldi, beste yapmak mı?
Sözler. Çünkü müzikten önce duygularım vardı. Bir cümle kuruyorum, sonra ona bir kalp atışı lazım geliyor. O kalp atışı da genelde bir piyano tuşunda ya da bir gitar tınısında kendini buluyor.
"İlham mı? Bazen bir kuşun gölgesinde, bazen bir çocuğun suskunluğunda…"
– İlhamını nereden alırsın?
Gerçek hayattan. Tanıdık bir yüz, geçmiş bir anı, eski bir defter... Bazen çocuklarımın sessizce oyun oynayışında bile bir melodi duyarım. Kalbini açık tutarsan, hayat zaten sana sürekli bir şeyler fısıldıyor.
- Bir şarkı yazarken nelere dikkat edersin?
Samimiyet benim için en büyük ölçüt. Teknik elbette önemli ama bir şarkı kalbe dokunmuyorsa, hiçbir formül onu kurtaramaz. Kelimelerin anlamını değil, ağırlığını önemsiyorum. Ve tabii ki sessizlikle dost olan melodiler yaratmaya çalışıyorum.
- Şarkılarını ilk kez dinleyen birisi ne hissetsin istersin?
Kendinden bir şey bulsun. Bazen bir yara, bazen bir umut... Belki de sadece "beni anlayan biri varmış" desin yeter. Çünkü yazdıklarım bana ait gibi görünse de aslında hepimizin ortak hikâyesi.
– Şarkıların teması genelde nedir?
Aşk, ayrılık, içsel hesaplaşmalar... Ama hep insana dair. Bazen çok sade, bazen derin ama mutlaka yürekten. Müzikte gerçekliği arıyorum; makyajsız, filtresiz bir gerçeklik.
– Hedefin nedir bu alanda?
Bir kişinin bile hayatına dokunabilmek. Şarkımı dinleyip "beni anlatmış" diyorsa biri, o zaman doğru yoldayım. Belki bir gün, bir filmde ya da bir sahnede kendi bestemi duyarım. Ama şimdilik; kalpten kalbe akan bir yolculuk bu.
"Bir melodide gözyaşını, bir sözde yılların sızısını duyabiliyorsan... İşte orada müzik başlar."
Editör Notu:
Cihan’ın anlattıkları bize şunu hatırlattı: Müzik, sadece müzik değildir. O, yaşanmışlıkların melodik hali; içimize atılan ama hiç unutulmayan sözlerin yankısıdır. Onun kaleminden çıkan her cümle, notalara dökülmeden önce bir duayla başlıyor.
"Yazdığım her söz, belki de kendi kalbime yazdığım bir mektup." diyor Cihan. Ve o mektup hepimize ulaşmayı başarıyor.
Yazar Hakkında:
Cihan, İstanbul doğumlu. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi mezunu. Evli, iki çocuk babası. Uzun yıllardır grafik tasarım ve editörlükle uğraşsa da müzik onun için bambaşka bir yolculuk. Piyano, klarnet ve klasik gitarla ruhunu besliyor, bestelerinde en çok keman ve klarnet sesini seviyor. "Müzik; Allah’ın kalbe düşürdüğü bir hatırlatma" diyor.