Arkadaş kurbanı kekler

Arkadaşlık güzel bir ilişkidir, hele de sağlam arkadaşların varsa, günün zamanın güzel geçer hele de gençlikte arkadaşlık çok önemlidir. Demişler ya ’Arkadaş var arkadaş var’ dost demiyecem. Dostluk arkadaşlıktan sonra gelen bir evredir. Dostlar karşılıklı aileden sayılırlar ayrı gayri gizli saklıları olmaz, tabi gerçek dostluklardan bahsediyorum.

Bizde beş altı kafa dengi arkadaştık. fırsat buldukça beraber takılır yer içer gezerdik. Hayat penceresi denilen manzaraya aynı yerden bakardık. Maddi manevi bir birimizi kollardık, hele kavgalarda hiç geri durmazdık. Başıma gelecek hadiseden önce tabi duygu düşüncelerim.

Bir kış günüdür, toplandık bu gün felekten bir gün çalalım dedik. Ferhat’ın arabası var beş kişi sığardık, mangal yapmaya karar verdik. alış veriş malzemeler tamam yüklendik, arkadaşların ismini tek tek saymayım yeri gelince hadiseye katarım. Şehir merkezinin dışında çöplük denilen yakınında köyler önünde şehirler arası yol olan mıntıkaya bastık gidiyoruz.

Mangalı yaktık arabanın teyibi bangır bangır, etraf bembeyaz kar, Akşamın karanlığı bastı, meyin ısısı kâr etmez oldu bedene, mangalın etrafına üşüştük sokularak. Koyu bir argo muhabbeti maçtan sinemaya oradan güzellere, malum sarhoşun mektubu okunmaz. Adam gibi içine bir abinin güzel bir sözü var ’İçki içmek sanattır, damlasını yere dökmek günahtır, sapıtana içmek yasaktır’ Bir kaç kez beraber içmek nasıp oldu çok takdir etmiştim. İnsan çilingir masada bu kadar mı sakin, bu kadar mı bey efendi, bu kadar mı bilge olurdu, oluyordu.

Efendim bize gelelim, Ferhat’la Recep bir kavgaya tutuştular para mevzusundan, mümkün değil ikna ayrıma masa darmadağın oldu. Ferhat kalktı arabaya koştu peşine Satılmış koştu, ikisi arabaya bindi bastılar gaza, biz üç arkadaş kaldık. Dedik sakinleşir birazdan gelirler. Bekle babam bekle ne gelen var ne giden, nevale bitmiş ateş sönmüş, tir tir titriyoruz.

Ne yapalım dedik, gecenin şafağı atacak nerdeyse in cin top oynuyor kapkaranlık, hani korkuda var üstümüzde, yürüye yürüye indik ana caddeye, hem yürüyor hem olurda bir araba geçerse bizi şehre atar ne gezer. Kış günü ayaz donma tehlikesi geçireceğiz nerdeyse, sonunda bir siyah araba göründü üçümüz birden yola kapandık.

Resmi araç görevden geliyormuş halimizden hoşlanmasalar da rica minnet aldırlar bizi arabaya şehir merkezine bıraktılar. Gün açılmış dolmuş otobüsler yollara çıkmıştı. Ayrıldık herkes evinin yolunu tuttu.

Ferhat Satılmışı almış evine bırakmış oradan da gidip yatmış. Ulan vicdansız insan demez mı bu adamlar dağın başında arabasız sarhoş nasıl dönecekler evlerine desek de tınmadı, ne olmuş gelmişsiniz işte demez mı. Bir daha o iki şahısla arkadaşlık etmedik. yemedik içmedik bütün özür tekliflerini geri çevirdik.

Sonra anladık ki bize ders vermek için bilerek bu oyunu oynamışlar. İyi ders oldu.

Gençlikte olur böyle şeyler demeyin, bizim ki kek’lık kek’lık.

Coşkûnî