İnsan yaşamak için doğar, yaşama hazırlanmak için değil. boris pasternak
Hayrullah
Hayrullah

Şahlar da Ölür

Yorum

Şahlar da Ölür

( 3 kişi )

4

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

148

Okunma

Şahlar da Ölür

Şahlar da Ölür



ŞAHLAR DA ÖLÜR


Muhammed Rıza Şah Pehlevi İran’ın son hükümdarıydı.

İsviçre’de eğitim gören Şah Rıza Pehlevi, 1941 yılında baba Şah hayattayken tahta çıktı.

Başından üç evlilik geçti.

İlk eşi Fevziye, ikinci eşi Süreyya hanedanın devamı için erkek çocuk doğuramadığı gerekçesiyle uzaklaştırıldı.

Üçüncü ve son eş Farah Diba ile 1959 yılında evlendi.

Üç kızı ve iki oğlu dünyaya geldi.

İran eski bir medeniyet, verimli toprakları ve zengin petrol yatakları olan ülke

Rıza Şah babasından kalan ülkesini daha zengin ve modern hale getirdi.

Tarımda, sanayide hızlı gelişme sağladı.

"Ak Devrim" adıyla kalkınma programını hayata geçirdi.

Yollar, köprüler, hastaneler, havalimanları ve çeşitli yatırımlar yaptı.

Amerikan dostuydu...

Daha sonra Avrupalı liderlerle de iyi ilişkiler kurdu.

İran halkının desteğini almıştı.

1957 yılında ABD’nin desteğiyle İran Gizli Polis Teşkilatı olan SAVAK’ı kurdu.

1961 yılında Millet Meclisi’ni kendine bağladı.

İsrail Devleti kurulunca, Türkiye’den sonra tanıyan iki müslüman ülkeden biri oldu.

Kendisine bağlı özel koruma ordusu kurdu.

Liyakatı değil sadakati ön plana aldı...

Yakın çevresini yandaş yalakalarla doldurdu.

Kendisine muhalefet yapan, eleştiren herkesi düşman gibi görmeye başladı.

Siyasetçi,yazar,gazeteci, akademisyen,
aydınlar, sinema sanatçıları ve hatta film senaristlerini bile SAVAK kanalıyla baskı ve zulüm altına almaya başladı.

Haksız tutuklamalar, tehditler, şantajlar, faili meçhul cinayetler hızla artış gösterdi.

Yandaş basın yarattı ve sonunda kendi partisi olan Rastahiz (Diriliş Partisi) dışında bütün siyasi partileri kapattı.

Rıza Şah Pehlevi 1967 yılında kendini krallar kralı (Şehinşah) karısı Farah Diba’yı ise en büyük imparatoriçe (Şahbanu) ilan etti.

Şah, kendisini dünya lideri, İran’ı ise küresel güç olarak görmeye başladı.

Kibir ve gurur içinde, bütün dünya liderlerinin kendisini kıskandığını ve kendisine gizli hayranlık duyduğunu sanıyordu.

Saray’da ihtişam içinde, özel yetiştirilmiş gıdalarla beslenmeye başladı.

Altın, mücevher ve süs tutkunuydu.

Gösterişe ve itibara büyük önem veriyordu.

Rıza Şah Pehlevi aslında ülkesini soyuyordu.

Soygunu üç kanaldan yapıyordu;

🔸1) Vakıf
🔸2) Banka
🔸3) Özel büro.

Kendisine bağlı çeşitli vakıflar hayır işleri yapıyormuş gibi gösterip milletin kene gibi kanını emiyordu.

İran’daki bütün bankalarda Pehlevi ailesinin parası vardı ama içlerinden bir tanesi özeldi ve bütün yurtdışı para transferlerini o kanaldan gerçekleştiriyordu.

Ayrıca Merkez Bankası Şah’ın tam kontrolu altındaydı.

Dövizlerde kur değişikliği, emisyon hacmi ve rezervlerde Şah’ın izni olmadan işlem yapılmıyordu.

Ve üçüncü ayak Özel Muhasebe Bürosu güçlü bir holding gibi çalışıyordu.

İhaleler, finansman işlemleri, ekonomik bütün hisse hareketleri buradan yönetiliyordu.

Petrol ihracatından önemli pay alıyordu. Dünyada 207 tane çok uluslu şirkette ortaklık vardı.

Burası İran iş dünyasının kalbiydi...

Ekonominin bütün verileri izleniyordu ve Şah’ın şirketi olarak tanınıyordu.

Gelelim filmin sonuna..

Şah, ailesi ve çok yakınlarından oluşan 20 kişilik bir grup 16 Ocak 1979 günü Tahran
Havalimanı’ndan özel uçakla havalandı.

Bir çok ülkeye sığınma başvurusu yapmıştı.

Eğitimini yaptığı ve adeta ikinci vatanı gibi sevdiği İsviçre ret yanıtı veren ilk ülke oldu.

Aşık olduğu ikinci karısı Süreyya’nın yaşadığı ve kendisinin de çok sevdiği ve yaşamak istediği Paris’in Elysee Sarayı’ndan ret cevabı geldi.

Fransa’da Şah’ı istemiyordu. Fransa’nın yavrusu minik bir prenslik olan Monaco’dan da ret yanıtı geldi.

Şah’ı ve ailesini kimse istemiyordu.

Oysa dünyanın pek çok ülkesinde bankalarda serveti yatıyordu.

Şah’ın en güvendiği ülkelerden Meksika ve Kanada yanıt verme zahmetine bile katlanmazken, İngiltere kısa bir açıklamayla Şah’ı kabul edemeyeceğini açıkladı.

Kendisini küresel lider gibi gören Şah açıkta kalmıştı.

Sonuçta ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Kissinger devreye girdi, Rockefeller ve Başkan Carter’ın aracılığıyla, Bahama Adaları Şah’ı
sadece üç aylığına misafir edebileceğini açıkladı.

Şah ve yanındakiler Bahama’ya indi ve zor günleri başladı.

Ancak üç ay dolmadan Bahama bu ünlü ailenin ülkeden çıkmasını istedi.

Tekrar Kissinger’e ricada bulundular ve geçici süre için Meksika’ya sığındılar.

Bu arada Güney Afrika Cumhuriyeti’ne başvurdular ve ret yanıtı geldi.

Panama ev hapsi koşuluyla Şah ve ailesini kabul etti.

O günlerde imparatoriçe Farah Diba Pehlevi Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın karısı Cihan’a telefon açıp, ağlayarak yalvardı ve acil yardım istedi.

Mısır, Pehlevi ailesini ülkesine davet etti.

Kadın dayanışması ve annelik hissiyatı bir aileyi kurtarmıştı.

Mısır Devlet Başkanı Sedat, Şah ve ailesine Kahire’de bir saray tahsis etti ve Rıza Şah Pehlevi yaşama gözlerini kapadığı 27 Temmuz 1980 tarihine kadar burada yaşadı.

Pankreas kanserinden ölmüştü ve fırtınalı geçen hayatı 59 yaşında noktalanmıştı.

Şah’ın kişisel ve aile fertleriyle birlikte servetinin ne olduğunu hiç kimse öğrenemedi.

Halen de bilinmiyor...

Ortada sadece tahminler var.

Humeyni yönetime geldikten hemen sonra Şah döneminde yurtdışına milyar Dolarlar aktaran 177 kişilik bir liste açıkladı.

Bu listede bazı bakanlar, belediye başkanları ve kamu yöneticileri vardı.

Bu liste buzdağının sadece görünen yüzüydü!..

Bir başka eylem...

Tahran’daki ABD Büyükelçiliği Humeyni döneminde 1979 Kasım ayında basıldı ve 52 Amerikalı rehin alındı.

İran Hükümeti ABD’den Şah’ın kendisi ile kaçırdığı servetinden 36 milyar Dolar’ın İran’a iadesini istedi ancak ABD kabul etmedi.

Şah’ın ve ailesinin İran dışına ne kadar para kaçırdığı bilinmiyor.

Zira farklı ve gizli sahte isimlerle pek çok ülke ile vergi cenneti olarak adlandırılan bazı adalarda açılan binlerce hesap vardı.

Büyük diktatör R.Şah Pehlevi 59 yaşında öldü.Mahsun prenses Süreyya tek başına yaşadı.

2001’de Paris’teki evinde öldü, mirasçısı olmadığı için tüm serveti devlete kaldı.

Son eş Farah Diba 1980 yılında dul olarak Kahire’den ayrıldı.

Çocuklardan Leyla 31 yaşında kokain ve ilaç komasına girerek öldü.

Ali Rıza Pehlevi 45 yaşında başına kurşun sıkarak yaşama veda etti.

Pek çok ülkede yüzlerce bankaya transfer edilen paralar devletlerin hazine
hesaplarına geçti ve bir masal noktalandı.

Savak yöneticilerinden eski bir polis şefi Pervez Sadeghi "Humeyni rejiminin başarısı kendisinden değil, Pehlevi dönemindeki soygunlar, yolsuzluklar, hukuksuzluklar ve haksızlıklardan kaynaklanıyor.." diyerek aslında geniş fotoğrafa dip notu koyuyordu.

Paranın gücüne inanarak kendisini ilah gibi gören kibirli insanlara Şah Rıza Pehlevi rol model olmalı ve ciddi bir hayat dersi çıkarılmalıdır.


📚📚📚📚📚📚

PARA HIRSI
ATOM BOMBASINDAN
ÇOK DAHA FAZLA
İNSANI ÖLDÜRMÜŞTÜR


Grev Palast

📚📚📚📚📚📚

Not: Yazı alıntıdır
Hayırlı sabahlar 🌺

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Şahlar da ölür Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şahlar da ölür yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şahlar da Ölür yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gönül Pınarı
Gönül Pınarı, @gonul-pinari
18.5.2025 16:40:06
Sanırım bu tür insanlar güç zehirlenmesine esir düşüyorlar, kendisine emanet edilen güce ve paranın büyülü gücüne aldanarak kendisini ilah gibi gören kibirli insanlara Şah Rıza Pehlevi rol model olmalı ve ciddi bir hayat dersi çıkarılmalıdır.
Temennileri her zaman yapılsa da anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az olur misali herkes kendi hazırladığı kaderini yaşar diyelim. Anlamlı bir paylaşımdı. Kaleminiz daim ilhamınız bol olsun.
Saygılar selamlar.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
18.5.2025 16:19:43
5 puan verdi
Gelin sana derim, kızım sen anla
İran Şahi ölür, takma bir adla
Bölük pörçük para, gelmez avuca
Ne şan şöhret kaldı, ne de hatıra

Kıymetli Hayrullah Hocam
Yazık oldu Şaha
İbretamiz bir öykü

Çok saygımla Üstadım
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
18.5.2025 14:16:51
5 puan verdi
Para hırsı, makam hırsı, seçimlerde yenilgiyi kabullenmek istememe başa bela durumlar. Bizimkini hangi ülke alır onu düşünüyordum şimdi.
Kul Seyyah
Kul Seyyah, @kul-seyyah
18.5.2025 14:08:11
5 puan verdi
Değerli üstadım kaleminizden bir haydutun profilini çizerek bir güzel anlatmışsınız. Yüreğinize gönlünüze ve emeğinize sağlık. Tebrik ediyorum ve yürekten kutluyorum sizi. Selam ve saygılarımla esenlikler diliyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL