İnsanların elinden hayalleri alınacak olursa, başka ne zevkleri kalır? foostenelle
Oktay Güvener
Oktay Güvener

Unutulmuş Bir Vali’ye Unutulmayacak Bir Vefa

Yorum

Unutulmuş Bir Vali’ye Unutulmayacak Bir Vefa

( 7 kişi )

8

Yorum

17

Beğeni

5,0

Puan

660

Okunma

Unutulmuş Bir Vali’ye Unutulmayacak Bir Vefa

Zaman zaman bir şehri anlatmak için tarih kitaplarına değil, halkın kalbine bakmak gerekir. Diyarbakır da işte öyle şehirlerden biri. Binlerce yıllık bir tarihin, kadim medeniyetlerin iz bıraktığı, her taşı ayrı bir kıymet taşıyan şehir. Mezopotamya’nın kalbi, Anadolu’nun doğuya açılan kapısı.

Ancak bu şehir yalnızca surlarıyla, hanlarıyla, camileriyle değil; aynı zamanda unutulmuş veya unutturulmuş kahramanlarıyla da bir tarih hazinesidir. Bu hazinenin en kıymetli taşlarından biri ise adını çok az duyduğumuz belki de kabrinihiç bilmediğimiz Diyarbakır’ın ruhuna mühürlü bir şahsiyet: Sa’saa b. Amr b. Savhan el-Abdî, halk arasında bilinen adıyla Sultan Sasa.Diyarbakır’ın ilk Müslüman valisi ve bir şehit.

Sultan Sasa, Hz. Ömer döneminde Diyarbakır’ın fethi için görevlendirilen sahabelerden biridir. Diyarbakır’ın ilk Müslüman valisi, bir İslam komutanı ve nihayetinde şehit düşmüş bir neferdir. Bu şehirde vefat etmiş, halk onu yüzyıllar boyu sahabe sevgisiyle bağrına basmıştır. Öyle ki, sabah işe gitmeden önce türbesini ziyaret etmek bir gelenek hâline gelmiş, ona “şehir evliyası” gibi sahip çıkılmıştır.

Ancak tarih, bazen vefasız davranır.

1926 yılında dönemin belediye başkanı Nazım Önen tarafından türbesi yıktırılmış, halkın gönlündeki yeri silinememiş olsa da fiziksel varlığı adeta buharlaşmıştır. Bugün “sembolik” olarak yeniden inşa edilen türbe, ayakkabı boyacıları, seyyar satıcılar ve çöp yığınları arasında kaybolmuş durumda. İçler acısı bir manzara.

Diyarbakır, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan surları ve Hevsel Bahçeleri ile sadece Türkiye’nin değil, dünyanın dikkatini çeken bir şehir. Ancak turizm yalnızca fiziki mekanlarla değil, yaşanmışlıklarla ve tarihi şahsiyetlerle de büyür.

Sultan Sasa gibi bir şahsiyetin kabri, hak ettiği şekilde ihya edilseydi, Diyarbakır’a gelen her ziyaretçinin durup bir dua edeceği, tarihini öğreneceği bir nokta hâline gelirdi.

Bugün Şanlıurfa’daki Halil-ür Rahman Camii veya Mevlâna Türbesi Konya’ya ne katıyorsa, Sultan Sasa da Diyarbakır’a o kadar değer katabilecek bir figürdür. Ancak önce, onun unutulmuş hikâyesini gün yüzüne çıkarmak gerek.

Kentlerin tarihini yalnızca surlar, hanlar, hamamlar değil; hatıralar da korur. Sultan Sasa’nın türbesi, sadece bir mezar taşı değil, bir medeniyetin ilk adımlarının, bir fethin, bir şehadetin temsilidir. Bu türbeye sahip çıkmak, sahabe sevgisini sadece dillerde değil, şehirlerde de yaşatmaktır. Eğer biz sahip çıkmazsak, sahipsiz kalan türbeler gibi hatıralar da tozlu sayfaların ardında kaybolur gider.

Bugünlerde türbenin çevresi ne bir manevi atmosfer taşıyor ne de bir tarih bilinci… Oysa halk hâlâ “Sultan Sasa” derken gözleriyle geçmişe bir selam gönderiyor. Ancak bu selamı alacak, onu yeniden diriltecek bir el henüz uzanmış değil.


Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu’na bu satırlar, bir çağrı olarak ulaşsın. Sayın Valimizin Şehrin ilk valisine büyük bir vefa göstereceğine eminim.

Bu çağrı sadece bir türbenin temizlenmesi ya da restorasyonu değil; bir tarihî şahsiyetin itibarının iadesi, bir medeniyetin mirasına sahip çıkılması anlamına geliyor.

27 Mayıs, Diyarbakır’ın fethinin yıldönümü. Ne büyük bir tesadüftür ki, bu fethin mimarlarından biri olan Sultan Sasa’nın hatırasını ayağa kaldırmak için en anlamlı gün de tam olarak budur.

Makamlar ve yerler değişir ama gösterilen vefalar tarih sayfalarında ve o şehrin hafızasında kalıcı yer bulur. Eğer bugün bu sembolik türbe yeniden hak ettiği itibara kavuşursa, bu sadece Diyarbakır için değil, tüm Türkiye için bir vefa örneği olarak anılacaktır.

Unutmayalım:
Medeniyetler sadece fiziki mekanları inşa etmekle değil; geçmişin büyük şahsiyetlerini hafızalarda yaşatmakla canlı kalacaklardır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Unutulmuş bir vali’ye unutulmayacak bir vefa Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Unutulmuş bir vali’ye unutulmayacak bir vefa yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Unutulmuş Bir Vali’ye Unutulmayacak Bir Vefa yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Şairenin günlüğü
Şairenin günlüğü , @saireningunlugu
17.5.2025 16:53:07
5 puan verdi
Tarihe damga vurmuş kişilerin gönüllerde ki yerinin canlı tutulması elbette ki önemli .
Ayrıca o İlin halkı için bu kadar önemli bir kişiliği neden unutturmaya çalışmışlar?
Asıl kafa kurcalayan soru bu.
Bu valinin türbesi ne gibi bir zarar verdiki yıkılıyor.
Anadolu halkı için çok önemli olduğunu bile bile.

Evet bizler hanlarıyla camileriyle medrese ve tarihi dokularıyla var olan bir millet olsak ta.
Asıl tarihe damgasını vuran bu önemli şahsiyetler dir.

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla, ne kadar uğraşsalarda Diyarbakır halkının yüreğindeki Sultan Sasa"yı yıkamamış lar.
Umarım Diyarbakır valisi bu çağrınıza duyarsız kalmaz.

Son derece akıcı bir dille kaleme aldığınız bu yazı için sizi yürekten tebrik ediyorum hocam selâm ve saygılarımla
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
17.5.2025 16:34:54
yüreğiniz dert görmesin
sonsuz saygımla hocam
Etkili Yorum
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
17.5.2025 13:42:04
Akıcı, eksiksiz, doğru ve etkili bir üslupla kaleme aldığınız tarihi gerçekliği, dünü unutan neslimiz, evvelki günü hiç hatırlamaz.
Tabii, bizler de bilmiyorduk. Bizler de dünü unutan nesillerin içindeyiz desem yeridir.
Bilmediğimiz, duymadığımız şeyleri anmak mümkün değil.
Birileri çıkıp anlatırsa, dünü yeniden gözler önüne sererse belki o zaman değerlerin farkına varabiliriz.
Farkına varmak da yetmez. Sahip çıkmalı ve yaşatmalıyız.
Hem İslam tarihimizin, hem Türk tarihimizin ve bu tarihi süre içinde nice şehitlerimizi, nice kahramanlarımızı, nice ulularımızı, nice velilerimizi ve evliyalarımızı unutmadık ki...
Nice hakanlarımızı, nice kağanlarımızı, nice sultanlarımızı, nice gönül ehlimizi unutmadık ki...
"Hadis, sünnet, tefsir, fıkıh, icma, kıyas, sahabe" desek kaçımız doğru cevap verebilir?
Türk destanlarını kaçımız biliriz?
Türk hikâyelerini kaçımız biliriz?
Ya "Mesnevi, divan" desek?..
Farz edelim ki "cönk" desek...

Kutluyorum Oktay Bey.
Saygı ve selamlarımla...
Mavi Masal72
Mavi Masal72, @mavimasal72
17.5.2025 13:28:41
Tebrikler güzel bir yazı olmuş üstadım.
hasanbelek
hasanbelek, @hasanbelek
17.5.2025 10:09:54
5 puan verdi
Tebrikler değerli dost.
Vefalı olmak çok önemli.
Kalemin daim olsun inşaAllah
Kutluyorum
Selam ve saygılar sunarım
Etkili Yorum
nejat hoca
nejat hoca, @nejathoca
17.5.2025 08:56:35
5 puan verdi
Yazının en güçlü yönlerinden biri, Sayın Vali Murat Zorluoğlu’na yapılan çağrı. Yazar, Sultan Sasa’nın hatırasının yeniden ihya edilmesi için valinin harekete geçmesini öneriyor. 27 Mayıs’ın Diyarbakır’ın fethinin yıldönümü olması, bu girişimin anlamını daha da pekiştiriyor. Güvener’in vurguladığı gibi, medeniyetler yalnızca fiziki yapılarla değil, geçmişin büyük şahsiyetlerini hafızalarda yaşatarak canlı kalır.

Sonuç olarak, yazı Diyarbakır’ın tarihî mirasına sahip çıkılması gerektiğini güçlü bir şekilde ifade ediyor. Sultan Sasa’nın türbesinin hak ettiği itibara kavuşması, sadece Diyarbakır için değil, tüm Türkiye için bir vefa örneği olacaktır. Unutulmuş bir valiye unutulmayacak bir vefa göstermek, geçmişe duyulan saygının en güzel örneklerinden biri olabilir.Kaleminizi yürekten kutluyorum,tarihe saygı budur işte.
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
17.5.2025 08:18:02
5 puan verdi
https://www.tigrishaber.com/unutulmus-bir-valiye-unutulmayacak-bir-vefa-8254yy.htm
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL