Okuduğunuz
yazı
15.5.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Dünya İklim Günü Üzerine
Sahra Çölü’nün kum fırtınaları, yağmur ormanlarının ihtiyaç duyduğu fosforu taşır. Bu olgu, kâinatın yaratımındaki ölçü ve denge ilkesinin en çarpıcı göstergelerindendir. Evrenin her bir unsuru başka bir varlığın yaşamına katkı sağlarken, biz insanlar ise çoğu zaman bilinçli, bazen de bilinçsizce dünyanın ekolojik dengesini bozarız. Ekolojik değişimlere karbon izimizi bırakarak yalnızca çevreyi değil, aynı zamanda ekonomik dengeleri de sarsar ve büyük dönüşümlerin yol açarız.
Orta Çağ’da yaşanan Küçük Buzul Çağı, pamuk üretim alanlarının Akdeniz havzasından daha kuzeye kaymasına neden olmuştur. Bu değişim, ticaret yollarının yeniden şekillenmesine yol açmış ve tüketim ekonomisinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. İklim değişikliği yalnızca ekolojik sistemi değil, aynı zamanda ekonomik yapıları ve insanın yaşam biçimlerini de etkileyen güçlü bir unsurdur.
Bu çerçevede, 15 Mayıs Dünya İklim Günü’nün taşıdığı anlam ve önemi bir kez daha hatırlatmak isterim. Bazı şeyleri değiştirmek hâlâ bizim elimizde. Özellikle tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçişi destekleyerek, daha sosyal ve eşitlikçi bir ekonomik yapının oluşmasına katkı sağlayabiliriz. Çevremizdeki insanları iklim değişikliği konusunda bilinçlendirmek, farkındalık programlarına öncülük etmek ve bu konuda yazılar kaleme almak, atılabilecek önemli adımlardan yalnızca birkaçıdır. Bitki temelli tarımsal üretime yönelmek ise, hem çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmek hem de doğal kaynakların korunmasına katkı sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz çağda, ekosistemden ekonomiye uzanan bir kırılmanın eşiğinde olduğumuzu unutmamak gerekir. Bu alanda atılacak her adım, gelecek nesillerin sürdürülebilir bir yaşam kurabilmesi açısından hayati bir öneme sahiptir.
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tebrik ederim günün yazısına Dünyanın iklim şartları gerçekten değişti, doğanın dengesi bozuldu. Bunun sebebi normal yaşamını yürütenler değil; inekler de değil. Tek suçlu gözünü çıkar, menfaat, çok kazanma hırsı ile dünyayı, dolayısı ile doğanın dengesini bozan baronlar, küresel şeytani günlerdir. Dünyayı zehirleyen onlardır. Ama suçladıkları biziz! Devasa fabrikalar kurarak filtre takmadan zehirli gazları bize yutturan o çakallardır. Amerika, karbon sayımını yasaklayan şartlara imza koymayan ülke! Ya Avrupa, Çin, Rusya? Bunlarda karbon üretmeye devam ediyorlar. Fakat bizim gibi çılız ülkelere iklim yasası diye dayattıkları şey bizi tamamen esir almaya yöneliktir. 30 milyar bizimkilerin eline sıkıştırılarak her şeyimizi teslim alacaklar. İklim kanunu denen küresel çetenin oyununa gelmemeliyiz. Meslise gönderilen dayatma yasa suratlarına çarpılmalıdır! Duyarlı yüreğine teşekkür ederim Umay hanım Saygılar selamlar
direniş tarafından 16.5.2025 22:08:05 zamanında düzenlenmiştir.
"Orta Çağ’da yaşanan Küçük Buzul Çağı, pamuk üretim alanlarının Akdeniz havzasından daha kuzeye kaymasına neden olmuştur. Bu değişim, ticaret yollarının yeniden şekillenmesine yol açmış ve tüketim ekonomisinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. İklim değişikliği yalnızca ekolojik sistemi değil, aynı zamanda ekonomik yapıları ve insanın yaşam biçimlerini de etkileyen güçlü bir unsurdur."
Buzul çağ ile, orta çağ arasında nerdeyse 2,5 milyon yıl var ki, insan oğlu henüz 10 bin yıla dahi ışık tutamamıştır.
Pamuk ekiminin sadece Akdeniz iklimiyle ilintili olduğunu soylemek de yanlış olur. Çünkü tropikal bölgelerde ya da Iğdır, Diyarbakır gibi Akdeniz iklimiyle alakası olmayan yerlerde de pamuk fevkalede ekilebiliyor. Hatta Iğdır pamuğu, lifli olması hasebiyle, Mısır'da yetişen pamuktan ve hatta Akala cinsi pamuktan çok daha kalitelidir. Ayrıca pamuk ekiminin yaygınlaşması tarım ekonomisine ve tekstile katma değer sağlar. Ne var ki siz tam aksi bir tezle ekonomik çöküşü, pamuk ekiminin yaygınlaşmasına bağlamışsınız.
Bu durumun yazdıklarınızla ilintili olduğuna dair herhangi bir kaynak var mı? Bir pamuk üreticisi olarak araştırmak okumak tecrübe edinmek isterim.
Ayrıca, size önerim "İKLİM YASASINI" çok iyi araştırın ve inceleyin! İklim yasasını kabul etmemiz, Türkiyede tarımdan sanayiye her şeye kota konulup yasaklanması demektir. Yeni bir fabrika kuramaz, hayvancılık yapamaz, tarımla uğrasamazsınız!
Lütfen bir konuyu tartışmaya actığınızda, o konu hakkında detaylı bilgi edinin!
Öncelikle konuyu ben İklim yasasına getirmedim. Paylaşımınız iklimle ilgili sebep, ekonomiyle ilgili sonuclara değinince ister istemez son zamanların revaçta olan İklim yasasiyla yakından ilgili oluşundan çıktı. Önerdiginiz makalelere gelince, işimiz mesleğimiz gereği zaten okuyoruz. Post-modern karbon izi salınımını önce Avrupa, Çin, japonya, Kore, ABD gibi ülkeler düzenlesin. Ama gelismiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere üretimle ilgili bir dayatmasıdır. Sizin yazdığınızı yazı bizzat İklim yasasıyla ilgili olması hasebiyle, ben de size iklim yasasını hazırlayan ulkeleri ve ülkemiz üstunde yaratacağı sonuçları okumanızı salıkveririm.
“Doğu Akdeniz'in ekonomik çöküşünü Pax Neerlandica'nın hızlandırdığı tartışma götürmez yol açtığı ekolojik yapı dönüşümü ikinci önemli etkeni oluşturuyordu. Ancak, iç denizin talihini tersine döndüren tek etken bu değildi. Aynı yıllarda, Küçük Buzul Çağı'nın ve ona bağlı olarak iklim değişkenliğinin geri gelmesinin Nem ve yağış artışı, uzun 1 6. yüzyılın (yaklaşık 1 450-1650) ormansızlaşma dalgasının hızlandırdığı toprak erozyonu ve bataklıkların, beraberinde humma ve sıtmayı getirerek yayılması deniz seviyesinden alçakta bulunan topraklarda tarım yapılmasını riskli bir girişim haline getirdi.”
“Kabul etmek gerekir ki, 1550'li yıllarda Küçük Buzul Çağı'nın yaşanması, kıyı ve iç bölgelerdeki ovalarda sık sık su baskınlarına neden oldu; toprağın düzenli bir şekilde işlenmesin i engelledi; nüfusun azalmasın a ve Levant ticaretinin gerilemesine yol açtı. Bu süreçle r Doğu Akdeniz'in ağırlık merkezinin güneydoğu Levant'tan kuzeydeki Ege'ye kaymasına ve İzmir, Selanik ve İstanbul'un yeni merkezler haline gelmesine sebep oldu. Tabak, Halep ve Kahire'den kuzeye -Anadolu ve Balkan yarım adalarındaki kara ticaretinin öneminin artmasıyla tetiklenen bu kaymanın Doğu Akdeniz'in 19. yüzyılda yaşadığı canlanmaya yol açan yapısal dönüşümü oluşturduğunu daima ediyor. Küçük Buzul Çağı'nın 1870'lerde sona ermesi, başlamış olan süreci hızlandırdı ve ' bölgenin görünümünü tanınmayacak kadar değiştirdi.”
Doğu Akdeniz'de Ekonomik ve Ekolojik Değişim, 1550-1850 Faruk Tabak'ın makalesini okumanızı öneririm. Ayrıca bakınız "Osmanlılardan Günümüze Doğu Akdeniz Kentleri" konuyu iklim yasasına nasıl getirdiğiniz anlayamadım. Bir ara pamuk üretiminin iklimsel değişiklikle beraber ülkelerin sanayileşmesine nasıl yön verdiğini size makalelerle sunabilirim.
Direniş, bizim ülkenin makuz talihidir. Ehil olmayan, konu hakkında bilgisi olmadan fikir beyan etmek. Sırf gündemi yakalama ve yakaladığı gündeme ilişkin hamasi yazilarla vitrine oynamak. Yukarıda iklim yasasının linkini gönderdim. Umarım paylasim yapan arkadasımız linki tıklar okur da farkında olmadan neye destek verdiğini görür.
Evet konu hakkında bilgi sahibi olmayınca, fikir beyan etmek de bir o kadar kolay oluyor. Size önerim; İKLİM YASASİ konusunda yüzlerce makale, onlarca video var onları okuyun ya da seyredin dinleyin. İklim yasasına imza atmak, bizim gibi tarımda ve sanayide geri kalmış ülkelerın intiharı demektir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.