İnsanların elinden hayalleri alınacak olursa, başka ne zevkleri kalır? foostenelle
turgaykurtulus
turgaykurtulus
VİP ÜYE

Gölgeler Diyarı ve Bitmeyen Oyun

Yorum

Gölgeler Diyarı ve Bitmeyen Oyun

( 2 kişi )

1

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

153

Okunma

Gölgeler Diyarı ve Bitmeyen Oyun

Gölgeler Diyarı ve Bitmeyen Oyun

Hayatımın en verimli yıllarını, hoyrat bir zamanın vicdansız ellerine teslim ettim. Kendi irademle mi? Hayır. Her şey, tesadüflerin hırpaladığı bir rüzgârın beni karanlık bir labirente sürüklemesiyle başladı. İstanbul’un gri sokaklarında, Bursa’nın soğuk merdivenlerinde, Eskişehir’in gölge dolu pasajlarında kendime ait bir iz aradım. Bulabildim mi? Belki. Ama çoğu zaman başkalarının izini takip ettiğimi fark ettim.

Beynimin içinde yankılanan sesler, kendi varlığımı sorgulamama sebep oldu. Ben kimdim? Kendi aklına hapsolmuş bir düşünce mahkumu mu? Yoksa yanılsamaların ortasında kaybolmuş, özüne yabancılaşmış bir sürgün mü? Sömürüldüm, kullanıldım, harcandım. İnsanlara duyduğum iyi niyet, onlara verdiğim sonsuz krediler beni her defasında bir bataklığa çekti. Çıkmak istedim. Ama insan bazen kendi hapishanesinin anahtarını bulsa bile kilidi açacak cesareti bulamıyor.

Ne zamandır gülmüyorum bilmiyorum. Aynadaki yüzümde çatlaklar var. Zamana ve ihanete dair ince çizgiler, üzerime kazınmış birer lanet gibi. Sonunda bir karar verdim. Artık umursamayacaktım. Umursamayan insanların bu hayatta daha çok şansı olduğunu fark ettim.

Bir ameliyat masasına yatıp, ruhumun çürük parçalarını kesip atmalarını istedim. Sinirlerimi alın, dedim. Acıya dair ne varsa sökün, fırlatın, yakın! Ve onlar da aldılar. İçimde bir boşluk hissettim. Ama biliyor musunuz, bazen boşluk, doluluktan daha katlanılırdır. En azından incitmez.

Fakat ne mi oldu? O boşluk sandığım şey aslında bir kapanmayan yara gibiydi. Soğukkanlı olmaya çalıştım, ilgisiz olmaya yeltendim ama başaramadım. Vicdan, iyilik, merhamet... Bunlar o kadar derine işlemiş ki, söküp atmak imkansız.

Şimdi burada, bu karanlık sahnenin ortasında, gölgelerin arasında kendi rolümü oynuyorum. Bazen kahraman, bazen anti-kahraman, çoğu zaman da sadece bir figüran. Alkışlanıyor muyum? Yuhalanıyor muyum? Yoksa sadece görmezden mi geliniyorum? Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Oyun henüz bitmedi.

Ve kim bilir, belki de asıl büyük sahne henüz başlamadı.

Turgay Kurtuluş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Gölgeler diyarı ve bitmeyen oyun Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gölgeler diyarı ve bitmeyen oyun yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gölgeler Diyarı ve Bitmeyen Oyun yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hatice Güzen
Hatice Güzen , @haticeguzen
6.5.2025 19:32:53
5 puan verdi
Belki çok verildi, çok alındı senden.
Ama sen, hâlâ eksilmeyen bir iyiliksin bu kalabalık dünyada.
Yalnız hissettiğinde bil ki, gölgeler bile seninle yürür.
Ve unutma:
Bazı insanlar, başkalarının içindeki ışığı hatırlatmak için vardır.
Sen de onlardan birisin belki de.
Sen hatırlat… ama kendini de gör ve unutma.

Kıymetini kimse bilmiyor gibi hissettiğinde,
sen bunu bilmelisin.
Ruhun, kalbin, gözlerin güzellikleri görsün.
Kulakların kuşları, rüzgârı, ağaçların fısıltısını duysun.
Güneşi, denizi, gökyüzünü izle.
Kendine güzel yemekler, küçük seyahatler ısmarla.

Biliyorum, insan anlaşılmak ister;
hak ettiği sevgiyi, verdiği değerin karşılığını görmek ister -- haklısın.

Ama belki de bir gün, hiç ummadığın bir anda,
seninle birlikte gören, duyan, hisseden birileri çıkacak karşına.
Teslim olma! Vazgeçme!

Çünkü gerçekten,
bizi en çok sevecek ve koruyacak olan kişi,
yine biziz aslında.

Ama bir gün…
Aynı yöne bakacağın,
karşılıklı emekle--
belki bir anlık,
belki de bir ömür sürecek bir yoldaşlık da mümkün.
Anın değerini bil.
Ve sen buna da değersin.

Ve ne olursa olsun…
Yalnız hissettiğinde, değersiz sandığında, unutulmuş gibi durduğunda--
Hatırla:
Sen hâlâ buradasın, tüm asaletinle ve ışığınla.
Ve bu bile başlı başına bir mucize!
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL