1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
147
Okunma
Sene 1997 .
Mevsim yine böyle bir bahar
Dışarıda kuş sesleri, ağaçlar meyveye durmuş
öbek öbek çiçek, dalları
Hastane koridorunun en sonundaki pencereden uzun uzun seyrettim gökyüzünü
o kadar dingin, o kadar mavi
ne acı var, ne hüzün öyle berrak ki
İçin için huzur sanki
Oysa bugün ölümün soğuk yüzü ile karşılaştım ilk defa.
Tanmlanmamış bir vakaydı benim için
böyle miydi bu muydu ölüm.
Stajım bugün hariciye servisinde.
Sabah konsültasyonundan sonra tek tek tedavileri yapmak için dağıldık odalara
yaşlı bir amcanın tedavi sırası bende
serumunu taktım çok bitkindi,
başında oğlu eşi...
Bir süre sonra serum gitmiyor diye çağırdılar kontrol ettim gerçektende damar çekmiyordu
Tansıyon ve nabzına baktım yok, öylece hareketsizdi amca
Yakınları tedirgin
doktora haber verdik geldi kontrol etti ve dedi ki
-’Hasta ex’
Eşiyle göz göze geldik o an
Anlamamıştı tabi tıp terimini
Doktor dışarı çıkarken başınız sağolsun deyince oğlunun duvar dibine çöküşü, eşinin feryadı sessizliği yırttı o an.
Bu muydu ölüm bu kadar kolay mıydı
Söyleyip geçmek bir doktor için
Ama ya onun yakınları
Daha az önce amcaya serum takmıştım canın yandı mı diye sorduğumda konuşmuştu benimle
Ya şimdi?
Dışarda ağlama sesleri devam ederken
morgtan gelen görevli aldı götürdü amcayı eksi ikiye
Oysa ki dün doğumhanede bir bebeği vermiştim annesinin kucağına, sevinç gözyaşları ile gülücükler eşliğinde.
Biri dün hayata merhaba demişti diğeri bugün elveda.
Ölüm daha hiç konmamıştı yakınıma
belki o yüzdendi bu anlamsızlığı
Dondum kaldım o an
Oysa herşeyde hemen ağlayan ben iken bir taş oturmuştu bağrıma
Odasını boşalttı hizmetliler, emanetlerini verdiler yakınlarına
yatak bomboş başka bir hasta için hazırlanacak az sonra.
Öğle molasındayız
Yemek geçmiyor boğazımdan
Dışarıda ambulans sesleri anonslar ardı ardına öğrendik ki yıldırım düşmüş bir tarlaya, işçilerden anne oğul yaralı, yanmışlar .
Ameliyathane hazırlığı için çıktı arkadaşlar
Ben çakılmış çivi gibi kalakaldım yerimde
Biraz sonra belki biri daha veda edecekti hayata
Arkasında gözü yaşlı kimler kalacaktı kimbilir.
Bugün ölümün soğuk yüzünü gördüm ilk defa ve maalesef bu ilk olarak kalmayacaktı
Mesleğim gereği doğum hizmetinde bulunsam da ölümde doğumun kardeşi değil miydi..
Bu sefer daha gözünü dünyaya açar açmaz cılız sesiyle ağlamaya çalışan bebeği kaybetti annesi
Zorlu bir doğumdu Minicik kız çocuğu.
Yeşil bir örtüye sarıp aileye teslim ettik.
O gün babasına söyleme görevi bana düştü.
İlk teslimiyet ne imiş ben o gün öğrendim
daha yaşım 17
’Allah verdi Allah aldı dedi’
Doğmhaneden nasıl attım dışarı kendimi hatırlamıyorum
Ebe odasında hıçkıra hıçkıra ağladım tutmadım bu sefer gözyaşlarımı
Doğum defterine işledim.
4.250 gr. Kız çocuğu ölü doğdu. Anne doğum sonrası odaya alındı
ya gerisi işlenmedi tabi deftere
Eli boş kaldı babanın, annenin kucağı boş kaldı, giyemedi minik zıbınlarını.. Onlar aklımda yüreğimde kaldı
Ölümün iki yüzünü görmüştüm iki gün arayla.
Alışırsın demişti baş hemşire daha neler görürsün alışırsın
Alıştım kan görmeye, dikiş atmaya, yaraya, bereye... Alıştım doğumlara
Ama ölüme alışamadım işte...
Vesselam
5.0
100% (3)