6
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
342
Okunma
Çatı Katındaki Ses
Yıllar önce çatı katındaki o masa, benim ilk okul sıram gibiydi. Dedem ne zaman bir cihazı eline alsa, ben de onun yanına çöreklenirdim. Lehimin keskin kokusu, radyonun içinden çıkan vida tıkırtıları, pillerin o eski metalik pas tadı… Hepsi belleğime öylece kazınmış.
“Bak,” derdi, “bir şey sustuysa hemen atılmaz. Önce sorulur: ‘Neden sustun?’ Belki bir bağlantısı kopmuştur. Belki bir şeyi kırılmıştır. Belki sadece beklemiştir biri gelsin de dinlesin diye.”
Ben o yaşlarda, bir radyonun duygusu olabileceğine inanırdım. Hâlâ da biraz inanıyorum galiba. Çünkü dedemin tamir ettiği her radyo, sesini sadece hoparlörden değil, yüreğinden de verirdi.
O gün, o eski Philips çalıştığında dedem hiç konuşmadı. O türküyü dinledi, gözlüğünü çıkardı, sessizce doğrulup camdan dışarı baktı. “Bu ses,” dedi sonra, “beni zamanın içinden çekip aldı. Gençliğime götürdü. Baban daha çocukken tarlada dinlerdik bunu. Komşuların seslerini karıştırırdı bazen, ama bizim türküyü her seferinde bulurdu.”
Ben de sordum:
“Babaannem de sever miydi bu türküleri?”
Gülümsedi. “O, radyoyu susturur, kendi söylerdi.”
O günden sonra eski radyolar benim için sadece birer cihaz olmadı. Her biri bir zaman kapsülüydü. Köy meydanında kahveye taşınmış, pazarda takas edilmiş, soba üstünde ısıtılıp çalıştırılmış birer anı kutusuydu.
Yıllar sonra dedem öldüğünde, herkes evde onun bastonunu, saatini, tespihini almak istedi. Ben sessizce çatı katına çıktım. O eski masanın üzerinde hâlâ küçük tornavidalar duruyordu. Radyolar ise toz içinde ama sırayla dizilmişti. Ortada duran, o ilk tamir ettiğimiz kahverengi Philips’ti.
Onu aldım. Temizledim. İçine yeni piller taktım. Çıtırtıdan sonra bir ses daha geldi:
“Günün içinden, hatıraların kıyısından...”
İşte o an anladım: Bazen bir radyo sesi, bir dedenin öğüdünden daha yüksek duyulur. Çünkü o ses, içimizde kalır.
Ve şimdi… Benim oğlum da o sesi duyduğunda soruyor:
“Bu radyo neden böyle çatırdıyor?”
Ben gülümsüyorum:
“Çünkü içinde geçmiş konuşuyor evlat. Kulak ver yeter.”
Kamil Erbil
5.0
100% (5)