1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
134
Okunma
“Kaybolan Adamlık ve Sessizleşen Vicdanlar”
Zaman değişti. İnsanlar da.
Ama en çok değişenlerden biri, belki de erkekler oldu…
Eskiden "adam" denince, güvenilirdi. Bir omuz, bir söz, bir duruş gelirdi akla.
Şimdi “erkek” denince, çoğu zaman suskunluk gelir, sorumsuzluk gelir, hatta en acısı: belirsizlik gelir.
Günümüz erkekleri…
Duygularını saklayan, ama başkalarının duygularını acımasızca ortaya seren…
Sorumluluk almak yerine kaçmayı seçen…
Aşktan söz eden ama sadakati unutan…
Sahiplenmeyi karıştıran; sevgiyi kısıtlamayla, ilgiyi kontrolle bozan…
Bir kadını sevdiğini söyleyen bir erkek, aynı anda üç kadının gözünde umut ışığı yakabiliyor bugün.
Sonra da çıkıp, “Ben kötü biri değilim” diyebiliyor.
Vicdan, artık geçici bir misafir olmuş bazı kalplerde.
Kalmak için değil, sadece işine geldiğinde uğruyor.
Eskiden adamlık bir sözdeydi.
"Ben varım" demekti.
Bugün o söz, mesajlara sığmış birkaç emojiye yenildi.
Artık ’var olmak’ demek, arada bir yazmak…
Sessizliğin ortasında beliren birkaç kelimeyle kandırmak.
Kadınlar severken büyüyor, erkekler severken uzaklaşıyor.
Kadınlar emek verdikçe bağlı kalıyor, erkekler emek gördükçe sıkılıyor.
Çünkü çoğu erkek, hâlâ kadınların sevgisini bir hak gibi görüyor; çaba gerektirmeyen bir ödül gibi…
Peki bu dönüşüm neden?
Belki yetiştiriliş tarzı…
Belki çevrenin beklentileri…
Belki sosyal medyanın sunduğu o sahte seçenek bolluğu…
Ama ne olursa olsun, sonuç aynı: Sevgi yarım, bağlılık sahte, iletişim yüzeysel.
Erkekler, duygularını açıkça konuşamıyor.
Çünkü zayıflık sanıyorlar sevdiğini söylemeyi.
Ama en büyük zayıflık, değer verdiğin birine dürüst olamamaktır.
Ve en ağır suç, bir kadının hayal kurmasına izin verip, sonra da hiçbir açıklama yapmadan sırtını dönmektir.
Bugünün erkekleri çoğu zaman gitmeyi seçiyor.
Çünkü kalmak cesaret ister.
Bir kadının gözlerinin içine bakıp "Ben buradayım" diyebilmek, yürek ister.
Adamlık, hâlâ değerli bir vasıf.
Ama artık nadir bulunan bir cevher gibi.
Ve ne yazık ki çoğu kadın, onu bulana kadar inciniyor, kırılıyor, tükeniyor…
Ama bu yazı, hâlâ adam gibi adam olanlara da selam olsun…
Duruşunu bozmayanlara…
Sevgisini gösteren, güvenini hissettiren, bir kadına "benimsin" demeden önce, "ben seninim" diyebilenlere…
Çünkü erkek olmak bir cinsiyet,
Adam olmak bir karakter meselesidir.
Arzu ZÜNGÜR