Bu platformun üyeleri olarak, şiir adına, yazı adına çeşitli paylaşımlar yapıyoruz kimisi beğeniliyor, kimisi güzel bulunmuyor paylaşımlarımızın. Ne yapıyoruz böyle durumlarda, övgüleri ve yergileri bir mantık çerçevesinde değerlendirip, insani tavırlarımızla eyvallah diyoruz güzele de çirkine de.

Kendimden tahminle birçoğumuzun bir günlük saat diliminde en çok yer tutan süre; defterde geçirdiğimiz süredir zannımca. Adı Edebiyat defteri olan bu güzide ortamda, etkinliklerimizi sergilerken uymamız gereken kuralların olduğunu da bilmeyenimiz yoktur sanırım. kurallara kaideler uymak ise kendisini bilen insanların olmazsa olmazdır bence..

Kaç zamandır bu kuralları yok sayan birisi var. Kaç defa şiir bölümünde paylaştığı yazıların şiir olmadığını, bu çalışmalarını yazı bölümünde paylaşması gerektiğini, sayfasına yaptığım yorumlarda, kırıp dökmeden, incitmeden kendisine ilettim. Taştan ses geliyor şahıstan tık yok. Birkaç defa site yönetimine bildirdim, şiir diye paylaştığı yazıları yazı bölümüne taşındı ve şahsa da gerekli uyarının yapıldığı bilgisi geldi!..


Değişen bir şey oldu mu? Hayır!!
Emekli müftü ve İstanbul vaizi halen devam ediyor kural tanımazlığa.
Yazdıklarımı; sanmıyorum ki yazdıklarından kendisinin de bir şey anladığını. Öylesine ki en birinci özelliği otla çöpü, sapla samanı bir birine karıştırıp servis etmekten ibaret işi!

Çok da umurumda değildi paylaştıklarının içi içeriği.
Ama bu günkü paylaşımında haddini fazlaca aşmış.Kural tanımazlığına karşı uyarımı yapıp, sabır deyip köşeme çekiliyordum hep. Ama bu gün çizmeyi aşmış, yine ottan çöpten bahsederken, yazdıklarından anlaşıldığı üzere, bilgi sahibi olmadığı bir konu ile toplumun bir kesimini aşağılamak maksatlı saçma sapan cümleler kurmuş.

Hal böyle olunca bize de düşüncelerimizi paylaşmaktan başka yol kalmadı… Velhasıl haksızın Hak versin belasını deyip,

Azeri şair Mirza Alekber Sabir dizeleri
sana gelsin sayın
H.O. hocama




"ay balaaaaam...
tek başıma çıkirem men
dağlara bala dağlara bala dağlara
dağlara bala dağlara
yangını volkan görirem,
cin görirem, can görirem
mezarda hortlak görirem
bin türlü tufan görirem
gullili yaban görirem (gulyabani) korkmirem,
korkmirem bala korkmirem

ay balaaaaam...
şafak vakti düşürem men
çöllere bala çöllere bala çöllere
çöllere bala çöllere
kükremiş aslan görirem,
kan yiyen sırtlan görirem
dalgalı umman görirem,
can görirem, cin görirem,
mezarda hortlak görirem
bin türlü tufan görirem
gullili yaban görirem korkmirem, korkmirem bala korkmirem

ay balaaaaam...
bu korkmamazlığım ile bu korkmamazlığım ile
vallahi bala, billahi bala, tillahi bala
harda bir softa görirem,
harda bir yobaz görirem,
harda bir molla görirem korkirem,
korkirem bala korkirem
dalkavuk fikirlerinden, riyakar zikirlerinden
korkirem bala korkirem bala korkirem
korkirem bala korkirem."

YÜZ ELLİ YIL ÖTESİNDEN


edebiyatdefteri.com/siir/1616135/ab-avucunu-yalar-yeni-osmanli-oluyoruz.html