Tilki, kümesi iyi tanıyor diye bekçi yapılr mı? harry truman
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-

Denizin Fısıltıları -1-

Yorum

Denizin Fısıltıları -1-

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

102

Okunma

Denizin Fısıltıları -1-

Denizin Fısıltıları -1-



Kasabanın sahilinde, hafif bir melankoli dalgası gibi titreyen bir yalnızlık havası vardı. Her gün dalgaların aynı ritimde kıyıya çarpması gibi, zaman da aynı düzenle akıyordu. Ama hiçbir şey gerçekte aynı kalmıyordu. Şule, elinde tuttuğu çaydan yükselen buharın içinde kaybolmuştu. Kaçıncı defa buraya geldiğini hatırlamıyordu. Ama her gelişinde, denizin ona bir şey fısıldadığını hissediyordu. İçindeki yalnızlığın aslında sadece kendisine ait olmadığını, bu kente, bu kıyıya, bu sabaha ait olduğunu anlıyordu.
Birden, karşı kıyıya gözlerini dikti. Orada ne olduğunu bilmiyordu, ama denizin derinliklerinde saklanan bir sırrın onu çağırdığına emindi.
"Ne saklıyorsun?" diye fısıldadı dalgalara.
Bir cevap alacağını beklemiyordu. Ama o sırada, kıyının biraz ilerisinde duran yaşlı balıkçı, ona doğru döndü ve gözleriyle konuştu. Şule, gözlerinde eski bir hikâyenin yankılandığını hissetti.
"Deniz her şeyi saklar," dedi balıkçı. "Ama bazıları unutulmaz."
Bir an sessizlik oldu. Şule, çayını yudumladı. Geçici olanın içinde, kalıcı olanı bulabilecek miydi?
Deniz dalgaları gelip geçiyordu. İnsanlar da. Ama bazı bakışlar, bazı kelimeler, bazı yalnızlıklar hep aynı yerde kalıyordu.
Şule, sahilde bir taşın üzerine oturmuş, çayını yudumlarken gözlerini ufka dikmişti. Deniz, ona mavi bir dünya sunuyordu, ama bu dünyanın içinde içinde kendi geçmişini görmekten kaçınamıyordu. Rüzgâr serin esiyor, dalgalar kıyıya usulca çarpıyor; her şey, varlığının sükûnet içinde erimesi için zemin hazırlıyordu.
Gözlerini kıyının biraz ötesine çevirdi. Eski balıkçı, sandalının yanında durmuş, ağlarını düğümlerken bir melodi mırıldanıyordu. Yüzü deniz gibi derin çizgilerle doluydu, elleri rüzgârın sertliğini tanıyordu. Şule onu ilk defa görmüyordu. O hep buradaydı. Bir gölge gibi sahilin ayrılmaz parçasıydı. Ama onun hikâyesini hiç dinlememişti.
Balıkçı, Şule’nin bakışlarını fark etti ve hafif bir gülümsemeyle ona doğru yürüdü.
"Deniz ne anlatıyor sana?" diye sordu.
Şule bir an düşündü. Gerçekten deniz ona ne söylüyordu? Yıllar önce buradan ayrıldığı günü hatırladı. Giderken arkada bıraktığı hayat, geri dönmeye cesaret edemediği anılar… O zaman, deniz susmuştu. Ama bugün, onun içinde yankılanıyordu.
"Geçmişin izlerini saklıyor," dedi.
Balıkçı başını salladı. Gökyüzüne kısa bir bakış attı. Sonra, kendi hikâyesine daldı.
"Bir zamanlar benim de bir geçmişim vardı," dedi. "Deniz, ona şahit oldu. O gün, rüzgâr sert esiyordu. Sevdiğim kadın, buradan bir gemiye bindi gitti. Bir daha hiç dönmedi."
Şule, balıkçının yüzündeki çizgilere baktı. O çizgilerin her biri, geçen yılların iziydi. Birden, kendi içinde bir kıpırtı hissetti.
"Ben de gittim," dedi fısıltıyla. "Ama dönmeyi bilmiyordum."
Balıkçı ağır bir nefes aldı.
"Bazen dönmek cesaret ister," dedi. "Ama bazen de zaten hiç gitmemiş olursun."
Şule, denize baktı. Sonsuz maviliğin içinde kaybolmak yerine, kendi geçmişini yüzeye çıkaracak cesareti bulması gerektiğini anladı.
Deniz dalgaları kıyıya çarpıyor, rüzgâr geçmişi fısıldıyordu. Ama artık, Şule dinlemeye hazırdı.
Günün son ışıkları ufka yaslanırken, sahil sessizce derin bir soluk alıyordu. Rüzgâr, denizin yüzeyinde ince bir dalgalanma bırakıyor, kıyıya vuran köpükler usulca dağılıyordu. Şule, elindeki çayı sıkıca kavrayarak, gözlerini sonsuz maviliğe dikti. Deniz, ona bir şey anlatıyordu, ama kelimeler yetmiyordu.
Mehmet Aluç

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Denizin fısıltıları -1- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Denizin fısıltıları -1- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Denizin Fısıltıları -1- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
20.4.2025 20:16:11

"Denizin Fısıltıları -1-", geçmişle yüzleşmeyi denizin metaforu üzerinden ince bir melankoliyle işliyor. Dili sakin, anlatımı şiirsel ve içsel bir derinlik taşıyor. Diyaloglar yerli yerinde, karakterler gerçekçi. Hikâyede zaman, mekân ve duygu uyumu başarılı. Okuyucuyu duygusal bir sükûnete davet eden, iz bırakan bir yazı. Sessiz ama güçlü.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL