Alıcılar almaz, vericiler alır. eugene benge
Oktay Güvener
Oktay Güvener

Kıbrıs Üzerine Bir Satranç Oyunu

Yorum

Kıbrıs Üzerine Bir Satranç Oyunu

( 13 kişi )

9

Yorum

18

Beğeni

5,0

Puan

700

Okunma

Kıbrıs Üzerine Bir Satranç Oyunu

Kıbrıs meselesi, sadece bir Akdenizdeki bir ada sorunu değildir. O, doğrudan Türkiye’nin jeopolitik vizyonunu, Doğu Akdeniz’deki varlığını ve Türk dünyasının birlik refleksini sınayan çok boyutlu bir denklemdir. Ancak şu günlerde nedense kimsenin dillendirmediği bir mesele.


Şöyle bir geçmişe gidelim. 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye için sadece askeri değil, insani bir zorunluluktu. Yunan cuntasının adadaki Türk varlığını yok sayan darbesine karşı yapılan bu müdahale, tarihe “uluslararası hukuk çerçevesinde meşru müdahale” olarak geçmiştir.


Ancak bu haklı müdahale, yıllar içinde siyasi yalnızlaştırma ve tanınmama politikalarına dönüştürülmeye çalışıldı. KKTC’nin sadece Türkiye tarafından tanınıyor oluşu, bu siyasi baskıların ne kadar etkili yürütüldüğünü gösteriyor.


Keşke Ayşe tatilden geç dönse de adanın çoğunluğu alınabilseydi. Çünkü küçük alana sıkışan ve sorunlu bölgeleri kalan bu yapı sonrasında hep sorun olmaya devam etmiştir.


Şimdi denecek ki ABD ambargo uyguladı ve hareket durdu. Ancak tarihi iyi okuyan bilir ki aslında asıl ambargo zaten Haşhaş meselesi yüzünden 1970 li yılların başından beri zaten vardı. Yapılan hareket sonrası basit bir ambargo uygulandı. Detayları merak edenler meclis konuşmalarını okuyarak bulabilir.


O yıllarda bu harekâta ilk ve ciddi tepki ABD’den değil Endonezya’dan gelmişti. İlginç değil mi? KKTC’nin bağımsız bir yapı olarak temsil edilmesine yönelik itirazı, bu diplomatik yalnızlaştırmanın yeni bir cephesidir. Endonezya’nın itirazı elbette kendi iç siyasi dengeleri ve dış ilişkiler bağlamında okunabilir. Ancak asıl mesele, İslam dünyasından gelen bu tür çıkışların Batı merkezli blokların gündemini daha meşru hâle getirme çabasıdır.


Daha dikkat çekici olan ise, 4 Nisan 2025’te Avrupa Birliği ile zirve gerçekleştiren Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın, BM Güvenlik Konseyi’nin KKTC’nin tanınmamasına yönelik 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlı kalacaklarını açıklamaları oldu.


Bu tutum elbette sadece diplomatik nedenlerle açıklanamaz. ABD ya da AB doğrudan bir kınama yayınladığında, Türkiye’nin bu tepkilere alışık olduğu ve gerektiğinde karşı hamleler geliştirebildiği bilinir. Ancak söz konusu, tarihsel, kültürel ve dini yakınlık içinde olduğu Türk ve Müslüman ülkelerden gelen böyle bir tepki ve açıklama olunca, etkisi hem daha derin hem daha kırıcı oluyor. Çünkü bu, yalnızca diplomatik bir tutum değil, duygusal bir yalnızlık inşasıdır.


Günümüzde adanın güneyinde Rum yönetimiyle Batı arasında artan askeri ve enerji iş birlikleri, kuzeyde ise Türkiye’nin altyapı ve ekonomik katkılarıyla güçlenen KKTC gerçeği var. Ancak siyasi tanınma konusunda hâlâ duvara toslayan bir mücadele sürüyor. Son dönemlerde Rum tarafının provokatif sondaj hamleleri ve Avrupa’dan aldığı askeri destekler, adada fiili gerilimi artıran unsurlar arasında. KKTC ise diplomatik düzlemde tanınma mücadelesini sürdürüyor.


Tüm bu gelişmeler yaşanırken, KKTC içinde de dikkat çekici bir organizasyon göze çarpıyor. Son haftalarda özellikle üniversitelerde laiklik adına başörtüsünü hedef alan provokatif protestoların yeniden gündeme taşınması, zamanlaması itibarıyla oldukça manidardır. Bu tür eylemler, sadece bireysel inançlara değil, KKTC’nin toplumsal barışına da yönelmiş bilinçli müdahalelerdir. Kıbrıs’ta uluslararası baskıların arttığı, diplomatik yalnızlık çabalarının hızlandığı bir süreçte, iç kamuoyunda da dini değerleri hedef alan bu çıkışlar tesadüf olamaz. Zira içeride gerilim yaratmak, dış baskıları kolaylaştıran klasik bir stratejidir.


Sonuç olarak, Kıbrıs, bizim için yalnızca bir ada değil; Türkiye’nin yalnızlaştırılmak istenen dış politika stratejisinin tam kalbidir. Sessiz ittifaklar ve sinsice yürütülen diplomatik kampanyalar karşısında, Türk dünyasının da artık daha cesur ve kararlı duruşlar sergilemesi şarttır. Aynı şekilde içeride toplumsal barışı ve dini hassasiyetleri hedef alan provokasyonlara karşı da daha uyanık ve ilkeli bir duruş sergilemek gerekir.


Kıbrıs meselesi, yalnızca Türkiye’nin değil; ortak tarihin, ortak kültürün ve ortak sorumluluğun yansımasıdır. Ve bu mücadele, sadece diplomasi masasında değil; zihinlerde ve kalplerde de kazanılacaktır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (13)

5.0

100% (13)

Kıbrıs üzerine bir satranç oyunu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kıbrıs üzerine bir satranç oyunu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kıbrıs Üzerine Bir Satranç Oyunu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gülistan2533
Gülistan2533, @gulistan2533
19.4.2025 19:17:10
5 puan verdi
Kıbrıs bizim yavru vatanımız asla vazgeçilmez. Tebrikler.
Gülhan Çeliktaş
Gülhan Çeliktaş, @gulhanceliktas
19.4.2025 18:02:36
5 puan verdi
Kıbrısta Güzelyurtta bir arkadaşım var...kırk yıl geçti üzerinden o arkadaşımı unutmadım babası Kıbrıs barış harekatında şehit olmuştu...o arkadaşımı çok özlüyorum...telefonla bile ona ulaşamadım,izini kaybettim çok üzülüyorum...herhalde öbür dünyaya kaldı kavuşmamız...
Etkili Yorum
Şairenin günlüğü
Şairenin günlüğü , @saireningunlugu
19.4.2025 15:33:27
5 puan verdi
Yazınızı büyük bir dikkatle okudum.
Sonuna kadar katılıyorum.
Dört bir yandan Türkiye'yi savaşa çekmeye çalışıyorlar.

Son zamanlarda yaşanan hadiselerin içinde beni en çok şaşırtan ve üzen Türk devletlerinden gelen ihanet oldu.

K.K.T.C de olanlar Türkiye'de yaşananların uzantısı.
Bana göre aynı birlik.
Konular aynı sloganlar aynı çıkışlar aynı.

Ama şunu bilmiyorlar.
Bizde iman gücü var yıllardır yok etmeye çalıştıkları iman gücü.

Türk'ün türküsü bittiği yerden başlar.

Değerli kaleminizi yürekten tebrik ediyorum hocam selâm ve saygılarımla
AZERZ
AZERZ, @azerz
19.4.2025 12:13:31
5 puan verdi
Perspektifinden yazdıklarınıza tamamen katılıyorum.
Kutlarım Üstadım
En içten selam ve saygılarımla.
nejat hoca
nejat hoca, @nejathoca
19.4.2025 11:33:58
5 puan verdi
Üstad,Oktay Güvener, "Kıbrıs Üzerine Bir Satranç Oyunu" adlı yazısıyla Kıbrıs meselesine derinlemesine bir bakış sunmuş. Kendisine, bu önemli konuyu ele alıp okuyuculara farklı perspektifler sunduğu için tebriklerimi iletiyorum!
hasanbelek
hasanbelek, @hasanbelek
19.4.2025 11:06:54
5 puan verdi
Güzel bir konu değerli dost. Tebrik ederim.
Selâm ve saygılar sunarım
Etkili Yorum
andelip
andelip, @andelip
19.4.2025 10:59:25

En zayıf olduğumuz dönemde dahi
Kıbrıs bu denli yalnız kalmamıştı neden? çünkü daha önce Kıbrıs'a Kıbrıs halkı için girilmişti.
şimdi maalesef kıbrıs'taki kumarhanelerden nasıl pay alırız onun için gidildiğinden. fark budur..
Birileri Kıbrıs bizim kırmızı çizgimizdir diyor, ama kimin umurunda.
herkes cebini doldurmakla meşgul..
Bu da bizim kanayan yaramız maalesef içimiz kan ağlayarak söylüyoruz bunu da...
Şimdi yine bir şeyler diyeceğim ama. Zülfiyare dokunur diye kısa kesiyorum.

Çok teşekkür ediyorum güzel bir konuya değinmişsiniz kıymetli dost..
Salih2144
Salih2144, @salih2144
19.4.2025 10:14:09
5 puan verdi
Akdeniz için Kıbrıs adası çok önemli bir konuma sahiptir. Çok önemli bir konuyu ele almışsınız dostum. Selametle kalın.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL