Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Tu
Turan Yalçın

Özgelişim ve Coğrafya_1

Yorum

Özgelişim ve Coğrafya_1

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

527

Okunma

Özgelişim ve Coğrafya_1

ÖZGELİŞİM VE COĞRAFYA -1
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Davet edilen okullara giderek gelişmek isteyen öğrenci ve öğretmenlere özgelişimi anlatmak hem zevkli hem de manevi zenginlik demek bana göre. Tabii ki sana göre de. Ben sana gittiğim yerdeki gözlemlerii hem bireysel olarak hem de mektuplar ile anlatıyorum. Sen de hem dinleyerek hem okuyarak daha çok özgelişim içinde oluyorsun. “Bir elin nesi var iki elin sesi var” yardımlaşmasını sevinçle yaşıyor, dostlukların hazzını içimizde duyuyoruz.
Sevgili dostum, güzel kardeşim
04. Mart.2025 tarihinde Tokat’ta Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünde Öğretim üyesi olan Doç.Dr. Hüseyin Mertol’un daveti ile Coğrafya 2. Sınıf Öğrencilerine “Özgelişim ve Coğrafya” konulu sunum yapmış, her zamanki gibi sunum sonrası soruları cevaplamış, kalem, defter ve kitaplar ile özgüvenle bize soru soranları motive etmeye çalışmıştık. O soruları ve cevaplarını da bu mektuplar ile de sana da anlatayım da tarihe ve gelecek nesillere “mektup ile özgelişim” mirası bırakmış olalım. En güzel miras da faydalanılan faydalı bilgi değil midir? O halde güzel bilgileri gelecek nesillere aktaralım.
İşte o sorular ve cevapları.
SORU-Ümitsizliğe kapıldınız mı hiç ? (Nihat Kiriş-Tokat) Bu srusu ile “Engelleri Aşanlar” kitabımızı hak etti. Tebrk ederim.
CEVAP- Elinden bir iş gelmeyen, olumsuz düşünen insanların, kıskanç insanların, en güzel yaptığı şey muhataplarını da olumsuz düşüncelere sevk etmek, onları yıldırmak, onları güzel şeyler yapmaktan alıkoymak değil mi ? Biz bu insanları çoğu zaman “ bizi zora sokmaktan alıkoyan gerçek dost” gibi görürüz. Bize faydalı olacak insanların yanına gitmemize de engel olan “onunla ne işin var ben gerçek dostunum , gençsin sen eğlenmene bak” diyen insanlara dikkat etmek lazım. Gelişim ve okumanın önemini kavradığımda böyle insanlardan uzak kalarak her zaman istediğimiz an istediğimiz kadar bilgi veren kitaplara sığınmak bana yeni ufuklar açtı. Biri umudumu kırdığı zaman, ki halen de çok kişi aynı şşeyi yapar , onlardan uzaklaşarak kitaplara sığınırım. Ne yazık ki çok insan bunu başaramıyor ve dost görünümlü şeytanlarını göremiyorlar. Bu dizilerde, filmlerde ve romanlarda bolca işleniyor. Ama insanlar ders de almıyor çoğu zaman. Ders alanlarda hep özgelişimi önemseyerek gelişen insanlar. Umudumu kaybettiğim de hatta intiharı düşündüğüm zamanlarda oldu ama “ oku” emrini hemen hatırlayarak hayata tutundum.
Sizlerde hayatta tanıdığınız size umut aşılayan öğretmen, okulunuza gelen bir hatip, bir ortamda tanıştığınız bilge kişiler ile dost olarak hayata daha sıkı sarılmaya bakarsanız umutsuzluklar umut haline geliyor. Teşekkür ederim güzel sorunuza.
SORU- Günlük hayatta zorluklar çekiyor musunuz ? (Azra)
Cevap- Günlük hayatta herkes zorluk çekiyor. Engelli olan bir çekerse engelli olan iki veya üç zorluk çeker. Öncelikle engellilere karşı önyargılı olanlara savaş vermek, sonra hayatın zorlukları ile savaşmak, sonrasında da kendisinin var olduğunu topluma çabaları ile ispat ederken kıskançlıkları da bertaraf etmeye çalışması gerekmektedir. Bunu engelli olarak bendeniz, hocanız her zaman yaşıyor. Bugün bile bu sunumun saatinin gelmesini beklerken insanların önyargıları ve ömemsemez tutumları ile karşılaştık. Onlara kendimizi ispat etme çabasına da girmedik. Çünkü yaptığımız çabalar gün gibi ortada. Anlayan anlıyor. Anlamayana ne edelim.
Mesela bir kitap yayınlarsın, birisi bedava ister, öteki para ile alır, kimisi bir kaç tane alır çevresine hediye eder, kimisi önemsemez. Kimisi çok beğenir. Tanıtan yazılar yazar. Sen okur motive olur hayret edersin. Bir insana rastlarsın kitap hediye edersin önemsemeyen bir kenara atar, arkadaşına verir. Kimi alır 3 kere okur, kimi 3 kişiye okutur. Bu zorluklar insanı yıldırmaz ve yıldırmamalı ve zorluklar aşılmak içindir. Ve biz de aşmaya devam edeceğiz. Davet edilen yerlere gideceğiz ve güzellikleri anlatacak ve güzellikleri paylaşacağız. Zor diye bir şey yok aslında. Her zaman derim Zor kelimesi tembel insanın uydurmasıdır. Kolay gelsin. Sorunuza çok teşekkür ederim.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
İşte böyle. Samimiyetle öğrenmek amacı ile sorulan sorulara bizlerde samimiyetle cevap verdiğimizde samimi ortamda bir öğrenme ortamı ortaya çıkıyor ve bunu da yazılı hale getirdiğimizde orada bulunmayan da okuyarak faydalanıyor. Sakladığımızda gelecek nesillerden istekli olan okuyan da faydalanacak.Bu mektupların bir de kitap olduğunu düşünelim. İşte buna yazının gücü deriz ve “söz uçar yazı kalır” der eskiler.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
O halde sorulara ve cavaplara geri dönerek cevap verelim.
SORU- İşitme engelli biri olarak en zorlandığınız an ne olmuştur?
CEVAP – En zorlandığımız zamanlar bir soruyu yanlış anladığımızda verdiğimiz cevapların öğrenmek yerine yanlış anlamaya varması diyebilirim. Ama işitme engelli olmak aynı zamanda yüzde 90 lara varan boş konuşmaları ve faydasız sözleri de duymamak anlamına geldiğinden dolayı yüzde doksanın olumsuzluğu karşısında yüzde on olumlunun olumsuza dönüşmesi pek zarar gibi gelmiyor bana. Zaten okuyarak, hissederek gözlemleyerek yüz ve dudak okuyarak bunu telafi edebiliyoruz. İşitme engellilere ve diğer engellilere değil, toplum anlamadığı anlamak istemediğine her zaman sağırdır. İzmet Özel der ki “Hangi kesime kulak kesilmişsek öteki kesime sağır olduk” Anlamak istediğimizi duymasak da anlar, anlamak istemediğimizi saatlerce dinlesek de fayda göremeyiz. Öyle olsa 15 sene eğitimimizde duyduklarımız hayatımıza çok şey katardı ama çok kişiye bir şey katmıyor işte hayata baktğımızda. Demek ki duymamak zorluk gibi görünse de çok zaman olumsuz sözleri duymamak demek olduğundan aslında hayatta kolaylık sağlıyor insana.
SORU- “Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” kitabını yazarken neyden ilham aldnız . Ne hissettiniz? (Talip Daşkıran)
CEVAP – Böyle samimi , böyle halkını içten ve samimiyetle seven bir lideri gençlere anlatmasak bir eksiklik olacaktı. Onun samimiyetini hatalarına rağmen halkı için verdiği mücadele, halkının ve gençlerin gelişimi için samimiyetle çalışmaları bana her zaman ilham olmuştur. Bu kitabı yazarken çok heyecanla araştırarak ve anılarımızı tekrar tekrar yaşayarak hissederek yazdım... Bu satırları yaarken bile rahmetlinin samimiyetle gülen yüzü karşımda duruyor sanki . Ne zaman sıkıntılı olsak bu gülen ve kitabımızın kapağındaki fotoğrafı gelir gözlerimin önüne...
“Ben de kaymakam olayım”diyen , kitabı okuyan gençleri gördükçe samimiyetinin kitaplara nasıl yansıdığını ve okuyanı nasıl etkiledğine şahit olmak bana her zaman mutluluk vermiştir.
Kitabımız henüz istenen seviyede geniş kitlelere ulşamasa da, zamanı gelince bu kitabı imkanı olan insanların alarak topluca gelişmek isteyen gençlere hediye edeceğine kitabın filmlerde dizilerde insanların birbirine “işte lider budur” diye hediye edeceği günleri de hayal etmekteyim. Gücüm oranın da ben kitabımı idarecilere, film yapımcılarına gençlere, sunuyorum. Zamanla bunu yapacak olanların da çoğalacağına inanıyorum. Sizlerde bu kitabı okumaları için gençlere , arkadaşlarınıza tavsiyelerde bulunursanız umarım ülkemizin gelecekte liderlerinin gelişimine katkı sunmuş olacaksınız.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Özgelişim ve coğrafya_1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Özgelişim ve coğrafya_1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Özgelişim ve Coğrafya_1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL