Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir. voltaire
turgaykurtulus
turgaykurtulus
VİP ÜYE

Fabrika Duvarları Ardında

Yorum

Fabrika Duvarları Ardında

( 9 kişi )

6

Yorum

28

Beğeni

5,0

Puan

244

Okunma

Okuduğunuz yazı 16.4.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Fabrika Duvarları Ardında

Fabrika Duvarları Ardında

Kentin kenar mahallelerinden birinde, sabahın erken saatlerinde fabrikaların gölgesi uzamıştı. Soğuk rüzgar, duvarlardan yansıyan ağır buğday kokusuyla birleşip yüzlere çarptığında, her şeyin biraz daha yaşanmaz hale geldiği hissi oluşuyordu. Seyfettin, sabah karanlığında her zamanki gibi işe gitmek için evinden çıkarken, kendini bilmediği bir boşluğa düşmek üzereymiş gibi hissediyordu. Hava, taze bir başlangıcın habercisi olmaktan çok, sonun yakın olduğunu fısıldar gibiydi.

Yanında yürüyen Ayşe’nin gözleri, her zaman olduğu gibi, bir yere odaklanmamıştı. Gözlerinin derinliklerinde kaybolmuş bir umudu, henüz tam çözülememiş bir soruyu, belki de sabahları yaşanan monotonluğu taşır gibiydi. Fabrikaya yaklaşırlarken, önlerindeki kalabalık, sesini bir türlü bulamayan bir yığın gibiydi. Herkes, kimseye bakmadan, sadece bir adım öndeki kişiyi izliyor ve öylece yürüyordu.

İçeri girdiğinde, makinelerin sesleri insanın ruhunu sıkar gibi yankı yapıyordu. Bu sesler, yalnızca metalin çığlığı değil, yılların yorgunluğunun da yankısıydı. Ahmet usta, her zamanki gibi tezgâhına yerleşmişti. Parmakları, yıllarca aynı işi yapmaktan ritmik bir şekilde hareket ediyordu, ama gözlerinde bir fark vardı. O gün, önceki günlerden bir farkı vardı. Sabırlı, ama bir o kadar da sessiz bir kızgınlık vardı içinde.

Ayşe, iplik bobinlerini dizmeye başladı. Ellerinin hızına, zamanın nasıl geçtiğini, neyi beklediğini sormak, o an için bir lüks olurdu. Zeynep yanına yaklaşırken, gözleri, Ayşe’nin titreyen ellerine kaydı. “Bugün de mi aynı?” dedi, ama sesi, yankılanan makinelerin gürültüsünde kayboldu.

Mehmet usta, cebinden bir gazete çıkarıp bir köşe okudu. "Yeni işçi hakları düzenlemesiymiş," dedi, ama bu cümle, sabahın soğukluğunda bir umut kırıntısı olmaktan öteye geçemedi. Gözleri, Zeynep’in ve Hüseyin’in gözlerinde bir anlam arıyordu. Herkes birbirine bakarak, o eski gülümsediği gibi, yine aynı duvara çarpacaklarını biliyorlardı. “Olur mu sence?” diye sordu Zeynep. Mehmet usta bir an sustu, gözlerini tavanda asılı beyaz floresan ışığından ayırmadan. “Olur, olur belki de… Ama biz buradayız,” dedi.

Öğle paydosunda, herkes bahçede toplandı. Kısa bir an, öylesine, neşeli olabilseler de, bir suskunluk herkesin içinde büyüyordu. İbrahim, cebinden bir sigara çıkarıp yakarken, bir yanıt beklemeden başını salladı. "Fabrikadan başka bir yer var mı ki?" dedi. Bu sıradan bir soru değildi, içinde bir sonrasının kaybolmuşluğuna dair bir işaret vardı. Bir gün, fabrikaya bağlı bir hayatın anlamı değişmeyecek gibiydi.

Akşam saatlerinde, fabrikadan çıkan insanların yüzlerinde aynı yorgunluk, aynı tükenmişlik vardı. Duvardan dev bir gölge gibi, kent de onları içine çekmeye başlamıştı. Mehmet usta, başını önüne eğip, Ayşe’ye döndü. “Yine burada olacağız değil mi, Ayşe?” diye sordu, sesi, uzun bir günün sonunda usulca kayboluyordu. Ayşe, biraz düşünerek, “Evet, başka ne yapacağız?” dedi.

Bu küçük diyalog, sanki yeryüzündeki her çabayı özetler gibiydi. Hayatta kalmak, mücadele etmek ve en önemlisi, yaşamın o delicesine giden temposuna ayak uydurabilmek. Yavaşça yürürken, birbirlerine sıkıca sarıldılar. Fabrika duvarları, onları her zaman içine alacak gibiydi, ama bugün de, yarın da, birlikte oldukları sürece belki de her şey daha farklı olacaktı.

Turgay Kurtuluş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (9)

5.0

100% (9)

Fabrika duvarları ardında Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Fabrika duvarları ardında yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Fabrika Duvarları Ardında yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
17.4.2025 20:22:25
5 puan verdi
Çalışmalarınızı kutluyorum muhteşem beğeniyle okudum
Zeynep Perçin
Zeynep Perçin , @zeyneppercin
17.4.2025 16:23:50
5 puan verdi
Değerli yazar…
Zamanın içinde, kapitalizmin, sömüren gücüne karşı nasıl direnemediğimizin resmini çizmişsiniz.
Okurken bunu hissettiren dizeleriniz, içime kasvet bastı.
“Nasıl yani, yarın da aynı döngünün içinde, anlamımızı aramadan mı geçecek zaman?” Dedim kendi kendime.
Durumu çok güzel ele alan bir dinginlikti.
Kutlarım! 👏🏻👏🏻👏🏻
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
17.4.2025 11:05:25
5 puan verdi
Var olun Turgay Bey

Kaleminiz nasıl da damgasını vurmuş güne.


Tebrik ederim dost yazarım.


İçten selam saygılarımla
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
17.4.2025 09:57:47
Hep devamı mı var diyerek okuyorum bu yazılarını sanki bitmesini istemediğim bir roman gibi.... Sizin yazılarınız benim nazarımda gün yazısı zaten ...Seçkiyi tebrik ederim güzel bir tercih yapmışlar
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
17.4.2025 09:00:52
5 puan verdi

“Fabrika Duvarları Ardında”
Sadece bir fabrikanın değil, içimize ördüğümüz görünmez duvarların da hikâyesi var...

Yorgun sabahlar, suskun öğle araları ve bitmeyen akşam dönüşleri…
Tıpkı ben gibi.

İnsanların birbirine sarılmak yerine, isyanları çoğaltması…
Düşündürüyor, hatta ürkütüyor geleceği.

Ve umut...
Aramak isteyen için, her yerde var olmak değil, bulunmak istiyor.

Saygıyla, güzel bir gün diliyorum.

Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
16.4.2025 14:49:31
5 puan verdi
Değerli Turgay bey,

Yalnızca bir metin değil bu; alın terinin, iç çekişlerin, görünmeyen yorgunlukların sessizce dile geldiği bir yaşam kesiti. Her karakter, birer insan olmanın yükünü sırtlamış, her cümle, işçinin kalp atışı gibi. Fabrika duvarları arasında sıkışmış ama yine de umutla bakan gözlerin öyküsü…

Sayın Turgay Kurtuluş, kelimelerinizle sadece yazmamış, yaşamışsınız da. Okuyucu, o sabah soğuğunu yüzünde hissediyor, Ayşe’nin ellerinin titremesinde kendi annesini görüyor. Bu yazı, sadece emekçilerin değil, sessizliğin, bekleyişin ve dayanışmanın da hikâyesi.

Kaleminiz yürekten akıyor… Saygıyla, hayranlıkla…
İyi ki varsınız.
İyi ki bu hikâyeleri bize taşıyan bir yürekler var.

Selamlar saygılar..
Peri..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL