0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
224
Okunma

İRADE GÜCÜ.
Her insan beslenme, barınma ve üreme içgüdüsüne doğuştan sahiptir. Organizmanın fiziksel ve zihinsel sağlığı bu içgüdülerin ölçülü bir şekilde doyumuna bağlıdır. Bu nedenle insan yaşamı boyunca içgüdülerinin doyumu yönünde çaba gösterir. Ancak bu çabanın kontrolden çıkarak aşırılığa varması istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
İradenin denetiminden yoksun içgüdülere doyum arayışları bireyin sorumluluk bilincini zayıflatarak kontrolsüz haz arayışlarına yönlendirir. Haz verici her eylem, ödül hormonu olarak da adlandırılan dopamin hormonunun salgılanmasına yol açar. Zevk veren haz arayışlarının aşırılığı bireyde dopamin bağımlılığı yaratır. Bu tür bir bağımlılık beslenme dışında yemek yeme, aşırı alkol tüketme, güç sahibi olmak arzusuyla para kazanma ve kontrolsüz cinsel yaşamla bireyin zihnini uyuşturarak onu köleleştirir.
Birey giderek zevk aldığı şeylerin tutsağı olur çıkar. Bağımlılığın her türü insanı özgüveni zayıf, özsaygısı düşük ve özgürlüğü ise son derece sınırlanmış biri haline getirir. Bu durum zihinsel fonksiyonları olumsuz etkileyerek sağlıklı düşünebilmesini engeller. Gerçekte öyle olmadığı halde, iradesinin zayıf olduğu yönünde geliştirdiği katı inanç kararsızlıklar yaşamasına neden olur. Kararsızlık hissi arzuların, dürtülerin kontrolünü daha çok güçleştirir. Bu aşamada bireyin nevrotik savunmalar geliştirerek aşırıya varan haz arayışlarını büyük bir yanılsamayla özgürlük olarak niteler.
5.0
100% (1)