(Tamamen kurgudur)


Var fenâ deştin temâşâ et açıp ibret gözün
Nice İskender türâb olmuş nice Dârâ yatar.

Bursa Kapalıçarşı esnaflarından yaptığı yemeklerle ünlü bir usta vardı: “İskender Zülkarneyn Usta” Hakkında kimse tam olarak bir şey bilmese de kulaktan dolma bilgiler etrafta dolaşırdı. Meğer bizim bu usta zamanında Makedonya’dan kaçıp Bursa’ya kadar gelmiş. Normalde ailesi çok soyluymuş ama adamın gözü tok bi kere. Saltanat hırsı yok. Adı da Alexandros muymuş neymiş. Hem de üçüncü. Demek ki bizim İbrahim Ethem Hazretleri gibi bu da varı yoğu terk etmiş. Tabi bizim Bursa evliyâlar şehri. Gelir gelmez rüyasına bir mübarek zât girmiş. “Adın İskender olsun,dünyalar kadar gönüller de fethedesün. Müslüman olup sünnet olduktan sonra gidip Kapalıçarşı’da dükkân açasun. Bereket bulup açlar doyurasun.” diye öğütlerde bulunmuş.
Usta akıllı adam. Büyük sözü dinleyip dediklerini yapmış. Seven olduğu kadar çekemeyen de olmuş başlarda. Altın gibi parlayan saçları yüzünden karılarımızı ayartıyor diye iftira atanlar,dalgalı saçlarının arasından iki boynuzu olduğuna yeminler içenler,daha da ileri gidip oğlancı olarak suçlayanlar bulunsa da yaptığı güzel esnaflıkla gönüllerde yer edinmişti. Et dönerin altına tırnaklı pide,yanına süzme yoğurt,üstüne de tereyağı dökerek oruç bozduracak kadar güzel bir lezzet icat etmiş;kendi bulduğu için de bu yemeğe İskender adını vermişti. Diğer esnafların aksine porsiyonları bol ve büyük olduğu ve kapısına geleni boş çevirmediği için Büyük İskender olarak anılırdı. (Bursa’ya gelen turistlerse onu Alexander the Great olarak sorup bulurlardı.)
Ama bir gün acı bir hadise onun hayatını değiştirdi. Kızı Hüma Dilara dükkâna yeni gelen etleri görünce dayanamayarak tavada kızartıp yedikten sonra hayatını kaybetti. Meğer bu etler İslamî usüllere göre kesilmediği için kızın soluk borusuna takılmıştı. İskender de üzüntüye dayanamayarak aldı başını önce Hatay’a oradan da Mısır’a kadar gitti. Buralarda da İskender yaptı. Öyle ki İskender Usta ve İskender yemeği o kadar sevildi ki Hatay’da kaldığı yere İskenderun,Mısır’daki yere de İskenderiyye adı verildi. Günümüzde hâlâ büyük bir iştahla yediğimiz,her yerde bulunan iskenderin mucidi işte bu adamdır.