Unutulmuş bir vhs kasetin içinden çıktım
İçinde şirayesi
Bargamut kokulu
Solopeti sırtında

bir pazar gecesi
Saat yirmiikide

Tutuşturup ayracı.sayfanın koltuk altına
Doğru gidiyorum tencere tava odasına

Geriye akıyor saatler
180 dereceyle değisen firın düğmesi
Gibi değisiyor zamanım


Un bulutları havalanıyor,
Çikolata eriyor,
Vanilya kokusu nostaljiye banıyor.

Çırpıp duruyorum
Eski zaman pastasını

Havada  bir akşam rüzgârı,
kervan gibi ilerleyen o.eski zamanlar gibi

Şekerim gel iki ölçü ironi kattim
Tadına bak..
Diyorum
Yeni gelin kedi lola’ya
..

şaşkın yüzüme bakıyor
Bu saatte neler oluyor böyle
..
mi yav  derken
İnce bir mi nefesi
fa diyez ile yarım ton yükseliyor sesi
...

Bakma oyle
Mutluluk gördüğün manzarada

Yasamak için mutlu.mu.olmak
mutlu olmak icin mi yaşamak?
...

Hayat, kurallara uymak için degil ki
Tat almak içindir..

Zaman dilimini keserken saat yirmiikide
pasta dilimi kadar tatlı anlar birikiyor
pazar gecesinde..