Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
turgaykurtulus
turgaykurtulus
VİP ÜYE

Lambanın hatırlattığı sokak

Yorum

Lambanın hatırlattığı sokak

( 2 kişi )

2

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

175

Okunma

Lambanın hatırlattığı sokak

Lambanın hatırlattığı sokak

Bazı ışıklar vardır, geceye değil ruha dokunur. Sarı, hüzünlü ve hiç sönmeyen bir umut gibi... İşte Balat’ın o eski sokağındaki lamba da öyleydi. Ama en çok da yağmur yağdığında taşların üzerine düşen o titrek gölgesi... Bir ayrıntı gibi görünse de aslında içinde koca bir şehrin hikâyesini saklıyordu.

O lamba yanmaya başladığında, sanki İstanbul biraz daha sıcak, biraz daha anlamlı olurdu. Yorgunsam dinlendirir, yalnızsam içimde bir yakınlık hissederdim. O solgun ışık, karanlığa düşen en güzel teselli damgası gibiydi. Hani bazı anlar vardır ya, insan sadece bakmakla doyar, hiçbir şey düşünmeye gerek duymaz... İşte o sokak lambasının ışığı, tam da böyle bir etkisi olan bir sığınaktı.

Bazen Karaköy’den Eminönü’ne doğru yürürken kendimi o lambanın altında durmuş beklerken bulurdum. O an anlardım ki bu sadece bir lamba değil, şehrin bağrında saklanan zamanın dışarıya vuran iziydi. Ne zaman akşam çökse, ne zaman martılar son uçuşlarını tamamlasa, o lamba da gecenin seslerine eşlik ederdi. Sadece sokakta değil, hafızalarda yanan bir mum gibi...

Her gece, yorgun adımlarla eve dönerken o sokağa sapardım. Başkaları için sadece bir kestirme yol olsa da, benim için bir ritüeldi bu. Lambanın altında durur, günün yorgunluğunu üzerimden atardım. Işığın altında bir sigara yakar, dumanını gökyüzüne doğru üflerdim. O an, sadece ben ve o lamba vardık sanki. İki eski dost gibi, konuşmadan anlaşırdık.

Bazen yağmurlu gecelerde, Cibali’den Fener’e uzanan o dar sokakta, lambanın ışığı yağmur damlaları arasında kırılır, bin bir parçaya bölünürdü. Sanki gökyüzünden düşen her damla, bir hikâye anlatırdı lambanın ışığında. Taşlara düşen her damla, bir anıyı canlandırırdı zihnimde. O sokakta, o lambanın altında ilk kez Narin’le karşılaşmıştım. Yağmurdan sırılsıklam olmuş, lambanın altına sığınmıştı. Gözlerindeki o tedirgin bakış, lambanın sarı ışığında daha da derinleşmişti.

"Paylaşabilir miyiz?" demişti titrek bir sesle. Şemsiyemi ona uzatırken, lambanın ışığında ellerimiz birbirine değmişti. O an, zamanın durduğunu hissetmiştim. Hayat, o sokakta, o lambanın altında, o yağmurlu gecede bambaşka bir anlam kazanmıştı.

Sonraki günlerde, o sokağa daha sık gider olmuştum. Lambanın altında, Narin’le buluşmak için. Bazen konuşurduk saatlerce, bazen sadece susardık. Ama hep o lambanın ışığında, o sokakta... Narin’in gözlerindeki parıltı, lambanın ışığıyla yarışırdı adeta. Güldüğünde, sokak daha bir aydınlanırdı sanki.

Kimi zaman, Balat’ın o eski evlerinin arasında dolaşır, sonra dönüp o sokağa gelirdik. Lambanın altında, geçmişin ve geleceğin tam ortasında dururduk. Narin, İstanbul’un eski zamanlarını anlatırdı bana. Bu şehrin sokaklarında saklanan hikayeleri, unutulmuş anıları... Ve ben, onun sesini dinlerken, o lambanın altında, zamanın nasıl aktığını unuturdum.

Mevsimler değişir, insanlar geçer belki ama bazı görüntüler hep akılda kalır. Narin’le olan sohbetlerimizi unutsam, buluşmalarımızı hatırlamasam bile o sokağı ve o lambayı asla unutamam. Çünkü bazı ışıklar sadece geceyi değil, hatıraları aydınlatır. Ve bazı sokaklar, tek bir lamba ile bile hayatın bütün anlamını gösterebilir...

Şimdi, yıllar sonra, başka bir şehirde, başka bir hayatta, o sokağı ve o lambayı düşünüyorum. Narin’in gülüşünü, yağmurlu geceleri, lambanın altındaki o kısa sığınma anlarını... Hayat bizi farklı yollara sürüklese de, o sokak ve o lamba, zihnimde hep aynı yerinde duruyor. Çünkü bazı anılar, tıpkı o sokak lambası gibi, hiç sönmeden yanmaya devam eder içimizde.

Ve ben biliyorum ki, bir gün o sokağa döndüğümde, o lamba hâlâ orada olacak. Belki daha yaşlı, belki daha yorgun, ama hâlâ aynı sabırla geceyi aydınlatmaya devam edecek. Tıpkı içimdeki anılar gibi, hiç sönmeden...

Turgay Kurtuluş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Lambanın hatırlattığı sokak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Lambanın hatırlattığı sokak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Lambanın hatırlattığı sokak yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
20.3.2025 16:34:37
5 puan verdi
Geçmişin tozlu raflarını arada üflemek ruha şifadır. Benim sevdiğim seriyle bu yazıyı neden birleştirdim onu çok anlayamadım konular farklı. Ama " Geçmişi yanında taşıyarak mı yürümelisin, yoksa onu ardında bırakarak mı?" bu sorunun cevabı bu yazıda saklı. Senin için anıları yanında taşıyarak yürümek olmuş seçim. Gerçi kim ister geride bırakmayı o da ayrı muamma.
Sokak lambası ve İstanbul bende ki çağrışımları o kadar güzel ki...
Ben sokak lambasını Ankara'da bıraktığımdan beri galiba geçmişi yanımda taşımamaya çalışıyorum da "mahallemize geldik git desem bile gitmiyor"
Bu aralar dağınık düşüncelerimi toplamaya yazılarınız iyi geliyor terapi gibi....
Sevgiyle kal
aysemujgan
aysemujgan, @aysemujgan
19.3.2025 22:05:44
"Söndürdüm "der küçük İskender "senin lambanı " Cevap gelir " Sen söndür ben gelir yeniden yakarım "

Bazı şeyler üstat bazılarının ışığı hep yanar

Tebrikler, duygusal bir yazıydı. Uzun zamandır duygulanmıyordum🥲
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ