Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
TİLHABEŞLİ FİLOZOF
TİLHABEŞLİ FİLOZOF
@tilhabeslifilozof

Gerçekler ve Manipülasyonlar arasında Bir Toplum

12 Şubat 2025 Çarşamba
Yorum

Gerçekler ve Manipülasyonlar arasında Bir Toplum

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

142

Okunma

Gerçekler ve Manipülasyonlar arasında Bir Toplum

Gerçekler ve Manipülasyonlar arasında Bir Toplum

Son yirmi yıldır ülke medyasının en büyük gündem maddesi, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, muhalefetin kendi içinde çatışma yaşayıp yaşamadığı ve bu belirsizlik içinde nasıl ülkeyi yönetmeye talip oldukları üzerine kurulu bir tiyatrodan ibaret. Gerçek meseleler, derin krizler, toplumu sarsan ekonomik ve sosyal sorunlar göz ardı edilirken, medya tarafından yaratılan suni gündemlerle halk oyalandı ve manipüle edildi. Peki, bu manipülasyonun arkasında ne var? Gerçek sorunlar neden tartışılmıyor?

BİR TOPLUM NASIL YÖNETİLİYOR?

Toplumlar ancak bilgiye ulaşabildikleri kadar bilinçlenir ve geleceklerine yön verebilirler. Ancak medya aracılığıyla bilinçli olarak gerçekten uzak, suni gündemlerle oyalandıklarında, insanlara hakikat yerine yön verilmiş algılar sunulur.

Ekonomi dar boğulmaktayken, işsizlik oranları artıp insanlar temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmişken, medya gündeminde bunların yer bulmaması neyle açıklanabilir? Aile yapısı çöküş yaşarken, intihar vakaları artarken, sosyal çöküntü toplumun üzerine karabasan gibi çökerken, neden asıl meseleler tartışılmıyor?

Bunun cevabı, iktidar yanlısı medya organlarının oluşturduğu algı operasyonlarında gizli. Günlük kaotik bir atmosfer yaratılıyor ve toplum önemli meselelere değil, suni ve tüketilmesi kolay içeriklere odaklandırılıyor. Bu süreçte insanlar kendi yaşadıkları sefaletin bile farkına varamayacak hale geliyor.

BİR TOPLUMUN MANİPÜLASYONLA UYUŞTURULMASI

Ekonomik kriz derinleşmiş, pahalılık çıtaları çoktan aşmış, barınma ve temel ihtiyaçlar bile lükse dönüşmüş, ancak medya, sahte zaferler, görkemli açılışlar, abartılı kahramanlık hikayeleriyle insanlara yalancı bir mutluluk tablosu sunuyor. Bu tablonun dışında kalan ve gerçeği görenler ise susturuluyor, "muhalif" ya da "hain" ilan ediliyor.

Sosyal medya, bağımsız haber kaynakları ve sokaktaki gerçek hayat, ana akım medyanın sunduğu sahte mutluluk tablosunu sürekli olarak çürütüyor. İnsanlar, market raflarındaki fiyatlara, fahiş kiralara, geçim sıkıntısına ve geleceğe dair belirsizliklere bakarak gerçekleri görüyor. Ancak medya, bu çürümüş düzenin sürdürülebilmesi için gerçekleri perdelemekten vazgeçmiyor.

GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK VE ALGI OPERASYONLARI

Gazze’de yaşanan insanlık dramı, medya için sadece sıradan bir haber maddesi haline gelmişken, aynı medya ülkede yaşanan fakirleşme, yozlaşma, hukuk sistemindeki adaletsizlikleri asla gündeme taşımıyor. Oysa gerçekler ortada:

Artan intihar vakaları,

Gençlerin geleceğe dair umutsuzlukları,

Adaletin tamamen yitirilmesi,

Güçlü hukuk yerine, hukukun güçlülerden yana işlemesi,

Aile yapısının bozulması,

Toplumsal değerlerin yozlaşması,

Eğitim sisteminin çöküşü ve liyakat sisteminin ortadan kalkması,

Sağlık sistemindeki aksaklıklar ve halkın temel hizmetlere ulaşımında yaşanan zorluklar.

Bunları tartışmayan, sorgulamayan ve haber yapmayan bir medya, toplumun gerçek sorunlarını çözmek yerine, bilinçli olarak halkın gerçeği görmesini engelleyen bir perde işlevi görüyor. Üstelik medya sadece susmakla kalmıyor, iktidarın hatalarını tartışmaya açan muhalif kesimleri de hedef alarak onları itibarsızlaştırıyor.

BİR MİLLETİN KADERİ-UYUŞTURULMUŞ ZİHİNLER VE SUSTURULMUŞ GERÇEKLER

Bugün bir televizyon açıldığında, sabah programlarından akşam haberlerine kadar görülen tablo şöyledir: Sürekli bir yapay gündem oluşturulur. Ya bir skandal, ya bir magazin figürü, ya da aslında önemi olmayan bir tartışma ekranları süsler. Medyanın bu bilinçli yönlendirmesiyle, toplumun bilinçlenmesi, sorgulaması ve çözüm talep etmesi engellenir.

Bir toplum sürekli olarak "zafer" hikayeleriyle uyutulurken, kendi içindeki sorunlarla ilgilenemez hale gelir. Bu nedenle, yönetici sınıfların en büyük silahı medya manipülasyonu ve algı yönetimidir.

GERÇEK BİR MEDYA VE HALKIN BİLİNÇLENMESİ

Gerçek bir medya, gündemi manipüle etmek yerine halkı bilgilendiren, sorgulatan, gerçek sorunları öne çıkaran bir medya olmalıdır. Oysa bugün medya, topluma sadece uyutucu masallar sunuyor. Toplum ise bu masalları dinlerken, aslında kendi geleceğini kaybettiğini fark etmiyor.

Toplumun bilinçlenmesi ve manipülasyondan kurtulması için tek çıkış yolu, sorgulamak ve gerçekleri görmek için çaba sarf etmektir. Her bir bireyin sorumluluğu, sadece tüketici bir medya izleyicisi olmak değil, medyanın sunduğu içerikleri sorgulayan, gerçekleri arayan aktif bir insan olmaktır.

SUSTURULAMAYACAK GERÇEKLER

Ne kadar manipüle edilirse edilsin, ne kadar gizlenmeye çalışılırsa çalışılsın, gerçekler ortadadır. Bir toplum, gerçekleri gördüğü ve sorguladığı oranda özgürleşir. Yoksulluğun, hukuksuzluğun, adaletsizliğin ve yozlaşmanın normalleştirildiği bir ortamda, bu gerçekleri dile getirmek her bir bireyin vicdani sorumluluğudur.

Suni gündemlerin ötesine geçmek, yalnızca bireysel bir farkındalık değil, toplumsal bir zorunluluktur. Ancak o zaman, gelecek nesillere onurlu ve özgür bir toplum bırakabiliriz.

Bahadır Hataylı/12.02.2025/Sancaktepe/İST

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gerçekler ve manipülasyonlar arasında bir toplum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gerçekler ve manipülasyonlar arasında bir toplum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gerçekler ve Manipülasyonlar arasında Bir Toplum yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ