Akıl ve vicdan esmayı gören gözdür

Duygu ve düşünce yani kalp esmayı okur...Kur’anın ilk emri "OKU"dur duygu ve düşünce sahibi ol akıl ve vicdanını kullan anlamına okumaktır bu emir...

Madde ve mâna boyutlarıyla insan, çok güzel yeteneklerle donatılmış bir varlıktır.
İnsan gibi kompleks bir yapıya sahip varlığın, dengeli bir kıvam içerisinde tutum ve davranışlar sergileyebilmesi kendi ve toplumun huzuru için elzem görülmektedir.

İnsanın mana bedninin gözüdür akıl mantık vicdan secdeli olmalıdır esmaya ve esma görevine aşık olmalıdır...Allah aşkı budur...kuru bir sevgi bekşlenen sevgi değildir...ödüllük değildir...

İnsanın kendi değerini bilmesi, kendi iç dinamiklerinin farkına varmasıyla doğru orantılıdır. Bu iç dinamiklerden biri de şüphesiz ferdin vicdanıdır


vicdan, bulma, görme, hissetme, duygu anlamlarında alınmıştır. Bir
başka ifadeyle vicdan; kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güçtür. (Parlatır, 1998, s.2347

“İslam dini bir kanun-i İlâhidir. Bu kanunun kapsamı da itikadiyata, amellere,
vicdaniyata ilişkin hükümlerden ibarettir.

icdanımız
mazhar olduğu ilham sayesinde hayrı şerden, saadeti şekavetten ayırt etmeye kadir, insanı
doğru yola sevk eden bir mânevi kuvvettir. Nitekim bir ayet-i kerimede; “Allah insanın ruhunafücurunu da takvasını da ilham etmiştir. Artık şüphe yoktur ki, ruhunu temizleyen ve iyilikle bezeyen felah bulur, ruhunu kirleten ve alçaltan da kötü ve günâhkâr kalır”(Şems Suresi, 8-10)buyrulmuştur. (Bilmen, 1972, s.68).

Şuurun vicdan oluşumundaki çok önemli rolüne rağmen, ahlaki davranışta asıl
önemli olan unsur bilgiler değil duygulardır. İnsan pişmanlık veya vicdan azabı duymadığıtakdirde, yanlış ve kötü olarak bildiği hareketleri kolaylıkla yapabilir. İşte bu noktada “vicdan”kavramı karşımıza çıkıyor

Vicdana eşlik eden unsurlardan biri de iradedir. İrade “kişinin zorunlu veya serbesttarzda yaşama kabiliyetini ifade eder.” İrade, bir şeyi yapmak ya da yapmamak için bireyde bulunan iktidar ve güçtür

Vazife, ahlaki bir yükümlülüktür. Vazifede akıl ile yükümlülük duygusu birleşir.
Vicdan kişiye iyi bir hareketi işlemeyi emreder. Bu bir yükümlülüktür. Akıl ise bu emri çeşitli
tabiat ve toplum olayları karşısında uygulamaya koyulur.

İslam ahlakında “niyet”in de yeri önemlidir. Hadis-i şerifte “amellerin kıymeti ancak
niyetledir ve herkes için ancak niyetinin karşılığı vardır” (Buhari, İman, 41) buyrulmaktadır.İslam ahlakçıları ahlaki vazifeleri beş kısımda toplamışlardır:
1. İnsanın, Allah ve Peygambere karşı vazifeleri,
2. İnsanın, kendi şahsına karşı vazifeleri,
3. İnsanın, ailesine karşı vazifeleri,
4. İnsanın, vatanına ve milletine karşı vazifeleri,
5. İnsanın, insanlığa karşı vazife

“ Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfi Yezdan’ın der Mehmet Akif esma görevine aşk ve Allah korkusu aklı ve vicdanı harekete geçirir...İman manevi bedenimizin gıdasıdır...rızkıdır...Gıdasız bedeb ve imansız kalp yani akıl ve vicdan ölür...

Sınırsız güçtedir Allah de...çünkü Akıl da imanla rızıklanmazsa ölür...Belki Tüm Evren Cennetteki Bir Kiraz Ağacının Meyvesindeki Bir Atomun İçinde ...de Allah’ın Gücünü Böyle Örneklerle Düşünmek Önemlidir.Faydalıdır aklın suphanallah demesini sağla...AKIL secdeye kapansın vahye ilme...diye imanla beslemeliyiz aklı ve vicdanı...manevi bedenimizi...de