0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
150
Okunma
Orion, bir zamanlar Güneş Sistemi’nin dış sınırlarında, Titan adlı buzlu bir gezegenin yörüngesinde dönen, küçük bir uzay istasyonuydu. Yedi kişilik mürettebatı, uzayın derinliklerindeki gizemleri çözmek için yedi yıl boyunca çalışmış, evrenin sırlarını keşfetmek için binlerce veri toplamıştı.
Ancak bir gün, Orion’un radar sistemleri bilinmeyen bir nesnenin yüksek hızla kendilerine doğru yaklaştığını tespit etti. Mürettebat, önce bir asteroit olduğunu düşündü, ama nesne yaklaştıkça daha da belirginleşen bir uzay gemisi olduğu anlaşıldı.
Bu gemi, Orion’dan çok daha büyük ve çok daha gelişmiş bir teknolojiye sahipti. Orion’un mürettebatı, bu geminin dost mu yoksa düşman mı olduğunu anlamak için saatlerce bekledi. Sonunda, uzay gemisi Orion’un yanına yanaştı ve bir ışın yayarak Orion’un kaptanı olan Maya’yı kendi gemiye çekti.
Maya, uzay gemisinin içinde kendisini insanoid görünümlü bir varlık karşısında buldu. Varlık, kendisinin bir uzaylı medeniyetinin bir üyesi olduğunu ve Orion’un kendilerine çok önemli bilgiler sağlayabileceğini söyledi.
Maya, uzaylıların ne istediğini ve Orion’un onlara ne sağlayabileceğini anlamak için uzun bir yolculuğa çıktı. Bu yolculuk, Orion’un mürettebatının hayatını ve evrenin kaderini sonsuza dek değiştirecekti.
Uzayın derinliklerinde, Andromeda Galaksisi’nin kalbinde, bir gezegen vardı. Bu gezegen, mavi ve yeşil tonlarında parıldayan iki güneşin ışığıyla aydınlanıyordu. Gezegenin yüzeyi, parıldayan okyanuslar ve yeşil ormanlarla kaplıydı. Bu gezegen, Xylar adlı bir uzaylı medeniyetine ev sahipliği yapıyordu.
Xylarlar, insanoid görünümlü uzun boylu varlıklardı. Mavi tenleri ve büyük, parlak gözleri vardı. Teknolojileri insanlığın hayallerini aşacak kadar gelişmişti. Uzay gemileri, ışık hızından daha hızlı seyahat edebiliyordu ve evrenin sırlarını çözmek için gelişmiş cihazlar kullanıyorlardı.
Ancak Xylarlar, bir sorunla karşı karşıyaydı. Gezegenleri, aşırı nüfus ve azalan kaynaklar nedeniyle yok olmanın eşiğindeydi. Xylarlar, yeni bir ev bulmak için uzayda bir araştırma başlattılar.
Bu araştırma sırasında, Xylarlar bir gizemli sinyal tespit ettiler. Sinyal, Samanyolu Galaksisi’nden geliyordu ve bir gezegeni gösteriyordu. Bu gezegen, Xylarlar için mükemmel bir yeni ev olabilirdi.
Xylarlar, yeni gezegeni keşfetmek için bir gemi gönderdiler. Gemi, uzun bir yolculuktan sonra hedefe ulaştı. Ancak gemi mürettebatı, yeni gezegende beklenmedik bir şey buldular. Bu gezegen, insanlığın evine benziyordu.
Xylarlar, insanlık ile karşılaşacakları gerçeği ile karşı karşıyaydılar. Bu karşılaşma, iki medeniyetin kaderini sonsuza dek değiştirecekti.