2
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
219
Okunma
Fotoğrafı 66 yaşındaki annem gönderdi.
"Bunlardan biri benim babam. Bakalım dedeni bulabilecek misin"
Ben yedi yaşındaydım dedem vefat ettiğinde. Hayal mayal hatırladığım şeyler. Oysa hemen tanıdım rahmetliyi.
Orta sırada oturan beyaz tenli adam benim dedem..
İstanbul İtraiyesi’nde çalışıyormuş. Yılın onbir ayını gurbette ve son bir ayını da memleketimiz Kastamonu’da geçirirmiş.
Annemler beş kardeş. Dört kız ve bir erkek. Oysa gerçek yaşama döndüğümüzde bu kızların tarlada, bağda, bahçede ve evde vs.. nasıl çalıştıklarını düşünürseniz beşi de erkek gibi diyebiliriz.
Bu kardeşlerin en belirgin özelliği hepsinin de mavi gözleri olması. Bu genetiğin sarı saçları ve beyaz teni bana geçerken bu mavi gözler eksik kalmış.
Dedem her yıl o bir ay boyunca evine geldiğinde herkes etrafında pervane olurmuş. Onlara nasihatler verir ve gerçek dünyayı anlatmaya çalışırmış.
Hareketlerinize dikkat edin, yabancılarla konuşmayın vs..
Dedem en son evine geldiği zamanların birinde anneanneme seslenip "bir tavuk pişir de yiyelim.. suyuna da çorba yaparız" demiş. Ninem de evin tek oğlu olarak dayıma "kümesten bir tavuk kes de ayıklayalım" deyince dayım telaşa kapılmış. Evin tek oğlu bir tavuk bile kesemiyormuş.
Apar topar ablalarına koşan dayım rezil olma korkusuyla onları ikna etmeye çalışmış. Oysa hiçbiri bu teklifi kabul etmemiş.
Akşam olduğunda ortada bir tencere..
Heryeri tavuk kokusu sarmış. Tencere açılmış. O etrafa yayılan buharla birlikte çorba niyetine suyu da içilerek afiyetle yenmiş o tavuk.
Tam da o sırada dayımdan söz açılmış. Dedem rahmetli konuşmuş.
- Sen artık bu evin erkeğisin. Annene ve kardeşlerine sahip çık vs..
İşte o sırada evin en küçüğü annem tüm munzurluğuyla lafa girmiş.
- Bu mu sahip çıkacak bize. Daha tavuk bile kesemiyor..
Cebine sakladığı mendilin içinden tavuğun başını sofraya koyuvermiş ve devam etmiş.
- Tavuğu ben kestim!
Annem o günden sonra kümesten uzaklaştırılmış. Ev işlerinden de tabi. Onu hep erkek işlerine vermişler. Hayatı çorba olmuş yani..
Anneme sordum.
"Bana bu hikayeyi niye anlattın"
Karşımda o munzur kız çocuğunu gördüm.
- Tavuğu babana kestirmiştim!