Ey tanrısal imparator, eğer sana engel teşkil ediyorsam, ölüm kararımı verebilirsin, yalnız beni ölümle tehdit etme, çünkü ölümden korktuğum yok. petronius
Aren-
Aren-
@aren-
VİP ÜYE

İnanmanın gücü 2

13 Ocak 2025 Pazartesi
Yorum Yaz

İnanmanın gücü 2

0

Yorum

11

Beğeni

0,0

Puan

135

Okunma

İnanmanın gücü 2


‘’Mehmet yeri hazırladın mı? Zaman, bize göre 10:40. Gittiği yerde düşerken saat 13:11 di. Koordinatları ve saati 13:12’ye ayarla. Vardığında düşmeye devam etmesin!
‘’Hocam yerde sapma yaşanmaz mı?’’
‘’Bilmem, Orada ki 1 sn. Bizde ne kadar? Hesapladın mı?
‘’Evet Hocam 22 kat bizden hızlı.’’
‘’Hım! Bu sorun olabilir. Henüz deneme aşamasındayız ön göremediğimiz çok şey var. Gittiği yer çok farklı bir dünya. O gördüğünü sanıyor oysa biz onun değil bizim istediğimizi gösteriyoruz. Yine de bağımsız davranabiliyor. Düşüncelerini kontrol edemediğimizden sanırım. Düşünceleri tamamen kendi inisiyatifinde.’’
‘’Hocam neden düşüncelerini kurgulamıyoruz?’’
‘’Ah Mehmet! Görmedin mi? Denedik ‘Ses’ sordu ama o bizim yüklediğimizi değil kendi düşündüğünü ve istediğini yaptı. Hatta hiç soru yoktu bizim hazırladığımız cevaplarında, farkında değil misiniz sorular sordu?’’
‘’Hocam evet haklısınız. Eğer bu dediğimiz olursa insanın robottan farkı olmayacak. Belki de bu çalışmamız hiç ahlâki değil.’’
‘’Evet, Mehmet bunu bir de yukardaki akıllara anlatabilsek. Neyse işimize odaklanalım. Kurgu tamam mı?’’
‘’Tamam Hocam.’’
‘’Mustafa yer ve zaman?’’
‘’Tamamdır!’’
‘’Ahmet Gönder!’’

‘’Aaahhh! Ay hiç bitmeyecek sandım.’’ Gözlerini açması isyandı. Daldan ve ormandan kurtuldu ama nehrin ortasında bir kayanın üstünde buldu kendini. Ormanı, sesi ve uçtuğunu hatta okuduğu anlamsız kelimeleri dahi hatırlıyordu. Ses’i aradı oysa ses içindeydi bunu bilmiyordu. Garip olan ise ışınlamanın zaman yolculuğuna dönüştüğü ve Hocalarla konuşmasını hiç anımsamadığıydı ‘’Oku ve Dinle!’’ kelimeleri ayrıca anlamlanmıştı kafasında. Okuyacak bir şeyi yoktu ama dinleyecek çok şey vardı. Nehirde ki hayvanların konuşmalarına kulak verdi. İçi ürperdi konuştuklarını anlayabiliyordu. Delirdiğini düşündü avazı çıktığı kadar bağırdı:
‘’Ses nerdesin Allah’ın cezası cevap ver! Aklımı kaybediyorum çık ortaya! Ormanın ruhu tabi. O, orada kaldı benimle değil ki’’

Gözlerini kapattı inanarak Ses’in dediği duayı okumak istedi ezberden. Tam okurken hayvanların konuşması dikkatini çekti:
‘’Bu nasıl bir canlı daha önce hiç görmedim.’’
‘’Bilmem eti nasıldır acaba leziz görünüyor. ‘’
‘’İşin gücün yemek ne obursun dur be! Baksana farklı bir tür diyoruz bir anlayalım belki yemememiz gerek!’’
‘’Ya bana ne karada babamı bulsam yerim’’
‘’Sus diyorum, bilgeye haber uçuralım bakalım o ne diyecek. Eğer yemeye kalkar da bilge başkan öğrenirse biliyorsun ne olacağını.’’
‘’Ah! Nerden bilecek ya söylemeseniz?’’
‘’Sus aptal her yerde ajanı var. Biz haber etmesek de çoktan haber vermeye gitmişlerdir bile. Belki de geliyordur başkan.’’
Artık kanaat getirmişti. Aklını yitirdiğine inanıyordu. Hayvanları duymak neyse anlamak da ne? Oturduğu taşın üzerinde ayaklarını karnına doğru çekti. Ellerini başının arasına alarak önce sessiz sonra son canlarını vermek üzre olan kesilmiş hayvanlar gibi homurtularla gözlerini boşaltmaya başladı. Nehre atlamayı aklından geçiriyordu zira tekrar umudunu hikmete kapatmıştı. Bir anda değişti etrafına baktı Ses ona ‘’Şişştt sessiz ol’’ dedi:
‘’Nerdesin ya az kalsın nehre atlayıp intihar edecektim.’’
‘’Bağırma seni konuşmasan da duyabiliyorum. Ben o değilim!’’
‘’Evet değilsin farklı geliyor sesin sen kimsin? Nehirlerin ruhu mu?’’
‘’Hayır ben Tiz’im.’’
‘’Hı ondan sesin şeker soğuran kız gibi çıkıyor.’’
‘’Kot kafa sessiz ol diyorum.’’
Kısık sesle konuşmaya başladı ve sordu:
‘’Tiz, bu hayvanları ben duyuyorum ve anlıyorum. Biri yiyelim diyor öbürü olmaz diyor. Gerçekten anlıyorum mu yoksa bana mı öyle geliyor?’’
‘’Anlıyorsun delirmiyorsun.’’
‘’Ormanların ruhu bana bir dua öğretti. ‘Oku’ dedi, sonra ‘gözlerini sımsıkı’ kapat. Tam onu yapacaktım hayvanların konuşmalarını duydum ve sinirlerim bozuldu. Okuyup buradan kurtulabilir miyim.’’
‘’Hayır, o dua gözlerini kapattığında geçerli. Burada kulaklarını kapatman lazım ve onun duası farklı.’’

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İnanmanın gücü 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnanmanın gücü 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnanmanın gücü 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu yazıya yapılan yorumları okuyabilmek için üye olmalısınız.

Yazının Şiirin sahibi eklediği yazısının yalnızca site üyeleri okuyabilir seçeneğini işaretlediği için yazıya yapılan yorumları göremezsiniz.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ