0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
251
Okunma

Madenli komünde profil:Kalender ve otorite.
Sade, mütevazi kişilerdi.Saygılı,işlerinde güçlerindeydiler.Dayı,hala,teyze,
komşu,eğitmci ve arkadaşın bir değeri vardı.
Köpeksiz kedisiz ev olmazdı.İki sarı öküzün var oldumu kraldın.Serpinleri bankaydı,tarlaları fabrikaydı.Yüzlerinde güneş yanığı eksik olmazdı.Sakindiler,kırmamaya özen gösterirlerdi.Yüzlerinde nur ışığı vardı.Yaşlı gösteren fizik yapılarıyla olgunlardı.
Ağrılarına gripin kullanarak,kayrak taşını ısıtarak ağrılarına basarlardı.
Kırık çıkık için Murat dayı gibi el almışlara giderlerdi.Yaraya bereye,çıkığa bal kullanan köyün doktoruydu!
Yaşar,Huriye ablalara kendini okutan,Ademin Sadığa kabakulak çizdiren bir komünüm köylü toplumu vardı.Arının sokmadığı kişi yoktu.
Doktor,ağzının dişleri hiç dişçi görmemiş çok kişi vardı.
Eski kep,yamalı pantolonu,delik çorapları hiç kimse küçümsemezdi.Fıstanları çiçekli,renkli,önlüklü,kuşaklı,ayak kabıları,naylon, lastikti.
Takım elbise damat,memur içindi.
Başı açık yok gibiydi,tepeden hemen arkaya yazmayı bağlarlardı. Kimse kimsenin giyimine karışmazdı.
Ramazanda davul çalınırdı,kahvelerde Ramazanda içecek gündüz olmazdı.
Dernek günlerinde üzüm,çeviz,şeker dağıtılırdı.Camileri teravihde dolu olurdu.
Bayram öncesi evler beyaz toprakla badanalırdı.
Hayat,kapı önleri temizlenirdi.Çay kenarlarında çamaşır yıkanırdı,fırınlarla evlerde katmer,el yapımı baklava yapılırdı.
Bayramlarda salıngaç,tahterevalli kurulurdu.
Sulama,su,taş,kum,yakacak ücressizdi.
Un,şeker,yağ yıllıktı.Kendileri üretirdi.
Çoğu yaşam da eşitti.Ölümde davul,cami yolunda ıslık çalmazlardı.Salavat,duayı eksik etmezlerdi.Yeri geldimi bedduasını etmekten sakınmazlardı.Malları canlarından değerliydi.Oğulları da kızlarından!Herkesin ekmek çıkısı vardı.Ceplerinde ,iğne iplik,muhtar çakmağı eksik olmazdı.
En büyüğü Bismillahla yemeğe başlardı.Ayranına karınca düşmeyeni yoktu.Soğanı yumruğuyla böler, fasulye,bulgur aşları saray yemeğiydi.
Yeri geldiğinde sert kişi olurlardı.
Oğlanlar anadan kormazlardı.Ana, akşam baban bi eve gelsin gösterteceğim seni derdi!
Buba da ıslatırdı.Fırta bilirse fırtsın bir elinden!
Muhtar yaramaz gençi,başkasına zarar uğratmış hayvanı da kapardı!
Bir öküze övendire,bir de çor çocuğa değnekleri vardı.İmamına Allah sure,öğretmenine hesap kitap öğretmeleri için eti senin kemiği benim diye yetki verirlerdi!
Camide,okulda, sopa vardı cennetten çıkmaydı!
Kocadan dayak görmeyen kadın azdı!
Kız,oğlan çocukları aileden korkardı,sessiz yetişirlerdi.Kızı ileri okutanı nadirdi.Babalar anlaşır, kızlar,oğlanlar o görüşme sonucuna göre evlenirdi.Tabiiki arada kaçanları da olurdu.
Aile,aileye gelebilecek hırsızlık,tecavüz,yaramaz yamasından korkardı.Toplumda utanç duyguları komün yaşamda yüksekti.Komşularına zarar gelmesini istemezlerdi.Öğretmen,imam,büyükler saygı görürdü.Misafir odaları vardı.Bahçelerinde yazlık odaları vardı.Yaz yaşamını bahçelerde geçiren çiftçi çoktu.
Geliştiremediği komün yaşamı,az kelimelerle,dar cümle yapılarıyla bir ömürü sade bitirdiler.
Geleneksel toplum otoritesiyle, sade bir yapı kendini aşamadı,kapıları çürümeye dönüştü.
Ne güzel dizelere dökmüş Nazım Hikmet.
Sanki Madenli köyü mezarlığı!
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
)))ykurtca