Düğün Pastası ve Pastacı Hüznü
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kusursuz bir cinayetten sonra diyelim ki; kalbimde tekleyen hercai kelebeğin bir günlük sancısı dindiği zaman ve ölüm meleği pervazın altından günün son ışıklarıyla beraber içeri girdiği zaman yaşamaktan ve ölmekten yana hiçbir şey değişmedi, değişmeyecek. Ve kelebek ölecek.
Ve her şeye rağmen gece yarısı olduğunda ay ışığına kahkaha ile güleceğimi anladıklarında birbirini kollayarak uzaklaşan siyah kuşlar bana çocukluğumu hatırlatacaklar. Kuşlar karanlıkta uçar diyeceğim yeniden. Güneşe benim için doğ diyeceğim. Ona ipeksi ayçiçeklerinden bahsedeceğim. Günü geldiğinde ben de unutacağım ilk adımlarımı. Kırmızı bir hançer saplayacağım doludizgin koşan mavi taya. Bu hikâyede en sona saklayacaklar mutluluğu. Ölmek için kötü bir gün diyeceğim. Oysa her gün birileri hayata gözlerini yumuyor olacak. Hem öfkelendiğin hem değerlin hem en derinin olduğum için çok üzüleceğim baba.
En rüküş kıyafetlerle koltuğa yayılarak, mürekkeple yazıldığı şüpheli olan kan revan bir kitabın önsözünde -ha bir gün önce ha bir gün sonra- en tehlikeli telkinlerle buhranlı bir anda, kasvetli göğü tasvir eden kelimelerin izini sürerken hikâye bu ya, konuşmayan ketum bir pastacıya rastlayacağım.
Ona yaklaşarak usulca seslenmeyi isteyeceğim ama nafile. Sonunda pastacının sessiz dünyasına ben de ortak olacağım.
…
Pastacı dükkânına kimliği belirsiz bir adresten onlarca mektup gelir. Pastacı hiçbirini açıp okumaz ve hayatına kaldığı yerden devam eder. Bir gün bir sipariş alır. Düğün pastası yapması lazım gelir. Görülmemiş bir kararlılıkla düğün pastasını yapmaya koyulur. Pastayı bitirdiğinde inanılmaz tatlı bir yorgunluk hisseder. Günler günleri kovalar. Düğün pastasını almaya kimse gelmez. Böylece pastacı pastayı katlarına ayırır. Her gün bir katını paylaşır vitrinde. Pastadan ikram eder kadınlara düşkünlere ve en çok çocuklara.
Pastacı üzgündür üstelik huzursuz ve hüzünlüdür de. Bir gün okumadığı mektupları tek tek tek açıp okumaya başlar. Ve mektubun satırları arasında çok özlediği kızının gözyaşlarının izine rastlar. Düğün pastasını sipariş veren kızıdır. Son mektubu da okuduğunda ağlayarak oracıkta yığılır masaya. Hemen bir mektup yazar kızına. Pastacı acele ile dükkânını kapatır. Ve bir not düşer kapıya. Bu dükkân kızım Aysima gelene kadar kapalı kalacaktır.
...
Kusursuz bir cinayetten sonra revize edilmiş inatçı bir suskunlukla konuşmaktan sakınacağım. Ve başıma ne gelirse gelsin olacaklardan kendimi sorumlu tutuyorum. Ölümü düşünmek yersiz. Yaşamak için ise bir sürü nedenim var baba.
Mavi tay güzel günlere koşuyor olmalı. Onu hançerlemekten vazgeçiyorum. Ama gözlerim hâlâ bizi arıyor baba. Biz ne zaman tükettik ümitleri... ?
Mahvash
YORUMLAR
Mahvash
Ben de inanıyorum ailenin çok güçlü ve anlamlı etkiler bıraktığına... Babam der ki senin en kıymetli sermayen gözlerindir kızım... Allaha şükrediyorum. Allah eksikliğini göstermesin ailemizin.
Bir gün ayrılıp gitseler de onlar hep var olacaklar
Selamlarımla.
Jüli d.
Rabbim kimseyi evladıyla sınamasın. Hep iyi olun güzel bakın.
Selamlar Mahvash