Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Aren-
Aren-
VİP ÜYE

İnanmanın Gücü

Yorum

İnanmanın Gücü

8

Yorum

21

Beğeni

0,0

Puan

608

Okunma

Okuduğunuz yazı 27.12.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

İnanmanın Gücü


Gözlerini açtığında yeşil dalın kıskacında toprağı gördü. Nerede olduğunu bilemeden ağrıyan başına elini götürdü. Kına dengine yakın lekelenmişti eli. Hatırında kalan uyumaktaydı, nasıl olmuştu da ipe takılmış çamaşır gibi sallanıyordu? Kurtulmak için çırpınması çare değildi. Üzerinde en küçük bir kesici alette bulunmuyordu. Zira dalın yüksekliği birkaç metreydi. Kendini yukarı çekecek takatten de yoksundu. Birkaç hamle takılan kazağın yırtılmasına sebep olmuş, ağırlığının ve yerçekiminin yardımıyla ayakları yere basmıştı.

Ağaçların yosunlu taraflarına bakarak yön tayin edebileceğini düşündü. Bir nehir bulur ve o nehri takip ederse mutlaka bir şehre, bir kasabaya ulaşacaktı. Gücünü toplamak için bir şeyler yemeliydi. İzci takımındayken aldığı dersler onun hangi bitkileri yiyebileceğini öğretmiş ama çevresinde o bitkilerden de yoktu. Çaresiz tayin ettiği yöne doğru ilerledi. Güneş sık ağaç yapraklarının arasından eksik hüzmelerle sadece varlığını hatırlatıyor ama içini ısıtmıyordu. Bir çakmaktaşı bulsa ateş yakabilirdi.

Yaprakların arasından duyduğu hışırtıya odaklandı. Ne olduğunu anlayabilmek için temkinli adımlarla sese doğru ilerledi. Gördüğü bir Anakonda, avını boğmuş yutmaya başlamıştı. Belgesellerden biliyordu. Anakondalar tehlike hissettiği anda avlarını kusabiliyorlar ve yeniden saldırabiliyorlardı. Donma metodunu kullandı ama kokusunu saklayamazdı. Arkasından bir ses işitti: ‘’Şişştt yavaşça geri geri gel ani hareket etme.’’ Arkasını döndüğünde ses sordu:

‘’Kim olduğumu biliyor musun?’’
‘’Bilmiyorum’’
‘’ Ne oldu başına?’’
‘’ Ya hiçbir şey bilmiyorum ve hatırlamıyorum da! Sen kimsin peki?’’
‘’ Ormanın kayıp ruhu, seni almam söylendi!’’
‘’Kim söyledi?’’
‘’Senin görmediğin’’
‘’Ben seni neden görmüyorum?’’
‘’Göremezsin, sadece duymana izin var. Ancak düşünebildiğin kadar göreceksin. Merhametin kadar da duyacaksın.’’
‘’Neden bir şey hatırlamıyorum?’’
‘’Sen seçtin kimse zorlamadı…’’
‘’Neyi seçtim?’’
???
‘’Cevap versene! Nerdesin neden susuyorsun!’’
‘’Şişşt sakin ol ve sessiz! Gece olmadan sığınacak bir yer bulmalısın!’’
‘’Ne tarafa gideceğim? Allah’ın cezası!’’
‘’Sessiz ve sakin! Kaç kere söyleyeceğim? Gözlerini sımsıkı kapat! Söylediklerimi tekrar et!’’
Gözlerini kapattı. Ses kulağına fısıldadı!
‘’ Endikmanyu nehren mena en innehnu adimen kavmen yu salima…’’
‘’Yavaş ben bunu nasıl söyleyeceğim bir seferde…’’
‘’Üç kere tekrar edebilirim. Kabul edilmesi için tek seferde söyleyebilmen lazım. Biri gitti iki kaldı… Hazır mısın?’’
Derin nefes alarak:
‘’Evet!’’
‘’Sağ eline bak ve oku!’’
‘’Gözlerini kapat ve yürü. Dinle! İnanırsan adımların seni aldatmayacak.’’

Gözlerini kapattı. İçinde ki ürpertiyi yenmeye çalışıyor ve ‘’inan, inan, inan’’ diyerek kendine telkinde bulunuyor, göz kapaklarını tüm gücüyle sıkıyordu. Hareketlendiğini hissetti ağırca yerden ayaklarının kesildiğini ahenkle dans eden uçurtma gibi süzülüyordu. Sesin dediğini yapıyordu, kimi şelale sesleri, kimi kuş sesleri, kimi huşuyla raks eden yaprak şırıltısı ve börtü böceğin konuşması…

Artık kendine telkin etme gereği duymuyordu zira inanmış ve güvenmişti sese. ‘’Kuşlar uçarken böyle mi hissediyordu acaba, bu kadar mutlu mudurlar?’’ Ellerini yana doğru açtı gözünde duyduğu sesler tasvirlenmeye başladı. Kuşları, çiçekleri görebiliyordu. Sıra sıra vadilerden geçmekte çok uzakta sisler yükselmekteydi. Karnının acıktığını hisseti ne kadar zamandır yememişti. Bir an da olsa arzularına kapılıp gözlerini açtı. O temaşaya birebir şahit olmak istemişti ayrıca. Etrafı katran karası düşmeye başladı. Ne kadar sımsıkı kapatsa da gözlerini kâr etmiyordu. Çığlıkları yükseldikçe yükseliyor, yardımcı olan sesi arıyordu. Ses: ‘’Geç artık, nefsine uydun ve zayi oldun.’’
‘’Hocam işlemi bitirdim’’
‘’Tamam dışarı çıkın’’

‘’Hoş geldin! Her şeyi gördük sana göre anlamadığın yer neresiydi ve tamamını hatırlıyor musun?’’
‘’Evet hatta aklımda tutamadığım sözün Türkçesinden ziyade yabancısını bile.’’
‘’ Endikmanyu nehren mena en innehnu adimen kavmen yu salima… Bunu mu?’’
‘’Evet’’
Hocası gülümsedi ve tebessümle anlattı:
‘’Anlamsızdı öylesine uydurulmuş kelimelerdi. Zira anlamadan dahi inanarak söyleyebilseydin o da yetecekti. İnanmak dilden değil kalptendir. Dil söyler kalp telkin eder akıl inanır. 1.Dersimiz buydu. Ya 2. Dersimiz sadece bu olmasa gerek?’’
‘’Şey Hocam: Gözün bizi aldatabileceğini vicdanla görmemiz gerektiğini!’’
‘’Peki, diğer derslere hazır mısın?’’


Bölüm sonu…



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnanmanın gücü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnanmanın gücü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnanmanın Gücü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
28.12.2024 18:22:10
Güzel bir çalışma okudum kutluyorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
28.12.2024 17:12:23
İnanmanın gücünü en anlamlı bir şekilde ifade eden hikâyesiyle güne son derece yakışan paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım.
Herkesin okuması gereken bir konu olduğu için güne gelmesi çok isabetli olmuş.
Daha nicelerine inşallah.
Sonsuz selam, duâ, sevgi ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
yeğinadnan
yeğinadnan, @yeginadnan
28.12.2024 13:40:28
İma söylemekten güçlü bir iletişim aracıdır. İman ise güçlü olmanın bizzat kendisi. Yazıda İma edilen şey yani "İma'nın" gücü; İman'ın gücüne dönüşmüş.

Anlamı bilinmediği halde okunan dua efsun vesairenin diri tuttuğu,kişinin kendisi değilde kendisinin de çevrenin bir parçası olduğunu unutmasının bir neticesi. Sanırım ima bu.
kendini okutmayı başardı yazı takipte kalıp nasiplenmeyi ümit ediyorum. Elinize sağlık.
Larmina.
Larmina., @larmina-
28.12.2024 07:03:00
Akşam okumuştum tekrar okudum güzel içsel paylaşım sorgulayan
Ya devamı
Bekliyoruz

Tebrikler
Hayrullah
Hayrullah , @hayrullah1
28.12.2024 00:32:24
Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam muhteşem bir paylaşım olmuş ve günün eseri olmayı hak etmiş yürekten tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim
Sonsuz saygılarımla
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
27.12.2024 20:20:30
10 puan verdi
müthiş paylaşımdı tebrik ederim
Umay Alkım
Umay Alkım, @umayalkim
27.12.2024 18:46:52
Emeğinize sağlık.

Saygılarımla.
Osman Akçay
Osman Akçay, @osmanakcay
27.12.2024 12:20:35
10 puan verdi
Bu yazı umarım güne gelir. Gerçekten de bilmek beyinle olsa bile, inanmak ancak kalple yapılan iştir.

İnsanın kalbi kararmışsa beyni de algılama kapasitesini kaybeder.

Boşuna dememişler: 'Ben seni sevdiğimi bilmeni değil, seni sevdiğime inanmanı istiyorum' diye.

Tebrik ediyorum.

Saygılarımla.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL