Hayatım boyunca hep bir şeyler aradım. Ama neyi, nasıl aradığımı tam olarak bilmiyordum. Bir gün bir şeyin eksik olduğunu fark ettim. İçimde bir boşluk vardı, sanki bir parça kendimi kaybetmiştim. Çocuklarımla ilgilenirken, eğitimime devam ederken, ailemin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken hep dışarıya odaklandım. Kendimi unutmuşum. Ya da daha doğrusu, kendime gerçekten ne istediğimi sormayı unutmuştum.

Çocuklarımın sağlıklı bir şekilde büyümeleri, eğitimimi tamamlamak, onlara en iyi şekilde nasıl yardımcı olabileceğimi düşünmek… Bunlar benim için çok anlamlı şeyler. Ancak, bu anlamlı şeylerin içinde kaybolarak kendi kimliğimi aramayı unuttum. Ne için yaşıyorum? Ne yapmak istiyorum? Gerçekten neyi arıyorum? Bütün bunlar sorular, cevapsız kalmıştı.

Bir gün, bir boşluk hissettim. Ama bu hissin ardında, aslında cevabını aradığım bir şey olduğunu fark ettim. İçimde bir anlam arayışı vardı. Viktor Frankl’ın dediği gibi, "Hayatın anlamı, insanın karşılaştığı zorluklar karşısında nasıl bir tutum geliştirdiğiyle şekillenir." Bu söz, beni çok etkiledi. Çünkü yaşamın anlamını sadece elde ettiğimiz sonuçlarda değil, o sonuçlara nasıl ulaştığımızda ve bu süreçte neler hissettiğimizde bulmamız gerektiğini fark ettim.

Kendimi keşfetme yolculuğumda, karşılaştığım zorlukların beni sadece güçlendirmediğini, aynı zamanda gerçek anlamı aramamı sağladığını da anlamaya başladım. Bu süreçte en büyük farkındalığım, değerlerimi ve inançlarımı keşfetmek oldu. Kendi içimdeki gücü bulmak, hem çocuklarım için hem de kendi hayatım için daha sağlıklı seçimler yapmamı sağladı.

Her gün, kendime biraz daha fazla yer açıyorum. Kendimi anlamak, içsel dengeyi bulmak için küçük adımlar atıyorum. Bazen kısa yürüyüşlere çıkıyorum, bazen kitap okuyor, bazen de sadece sessiz bir ortamda yalnız kalıyorum. Kendime vakit ayırarak, kim olduğumu ve neye ihtiyacım olduğunu daha iyi anlayabiliyorum.

Bir annenin, bir öğrencinin, bir eşin sorumlulukları çok büyük olabilir. Ama unutulmamalıdır ki, bu roller arasında kaybolmamak için önce kendimizi bulmalıyız. Kendini keşfetmek, aslında sadece bir yolculuk değil, bir dönüşüm sürecidir. Kendine değer vermek, içsel dengeyi sağlamak ve her anı anlamlı kılmak, hayatımın her alanına dokunuyor.

Zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, anlam arayışı her zaman bizimle birlikte. Her gün bir adım daha atarak, hem kendi içimde hem de dünyada yerimi bulmaya devam ediyorum. Ve biliyorum ki, bu yolculuk son bulmaz, çünkü her yeni keşif, yeni bir anlam oluşturur.

Freelancer Writer Sündüs Tokgöz
30.11.2024 Cumartesi 6.14