1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
491
Okunma

Kızıma,
Uzuncadır düşlerimde sana yazmak; senin yüreğinde büyüttüğün o emsalsiz sevgin adına,
karalamak hayata harfleri, çöz diyor beynim bu yorgun, bu netameli zincirleri.
Hayta bir sokak narası gibi doğdun, ceketi sol omzunda deden tophaneli cihangir’i nasıl alt ettiyse,
tüm dünya’ya bağır bağır haykırdım adını;
Deniz...
Ne mutlu ne mutlu...
Gözü kara yırtıyordum karanlığı.
Biliyorsun; iş güç diyorum ama çok inanma, doğrucu Davut’um ya ben, ne desen haklısın
Sonu yok bu ayrı düşmelerin, ne desem ne söylesem ille denizdir bir yanım,
Şunun şurası kilometre hesabı yapmadan mesafelere bölüyorum yollarını,
Ve en çok o baktığın fulyalar yaralıyor beni.
Ve Deniz, denizkızının hikâyesini sormuştun;
Bak; şair ne diyor;
’deniz olamadı oğlum
deniz kızım oldu oğlum
bir parçası bulutuyla
terakki maarif okumaları
gece üç
on beş yıl be yıl buradayım uykularına kızım’
Ve ben içtim mi gözlerinden seni okur dururum bu satırları,
Biliyorum okul, gelecek kaygıların çok yoruyor seni,
Her nasıl olursa olsun sen bu mücadelenin pek tabi galibi olacaksın, sen en çok meslek seçimlerinde yanıltırdın beni.
İlk sınıflar heyecanı; kamp yöneticisi oluyordun, bir üst sınıflar; bir hafta öğretmen, bir hafta çocuklara iğne yapıyordun,
e artık büyüdün ser verir sır verilmezi oynuyorsun.
Olsun bakalım...
Özlemlerimin gül goncası;
Sen beni dert etme kendine, bu kendi içinde var olan bir boyut, sen varsan yaşam var benim için,
Her akşam başka bir deniz büyüterek uyuyorum, sonunda bir deniz oluyor, öylesine büyük bir bahtiyarlık ki bu...
Şükrediyorum.
Çiçekler sana emanet.
Artık karşı konulmaz özlemimle sayıyorum zamanı,
bekle …
Gözlerinden öperim,
Sevgiyle kal...