4
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
616
Okunma
Dünyevi çok fazla geriye gitme zamanda. Zaman da yok mekan da yok sana.
Ne Antik Uygarlıklara açılan kapılar olan Göbekli Tepelerin ne Sümer’in ne Mısır, İnka, Aztek Piramitlerinin, ne de İngiltredeki Stonehenge’nin ve Orta Asya’da Türk Yurdundaki Yenisey ve Göktürk Yazıtlarının ve dahi Nuh, İbrahim, Musa İsa ve Muhammedin ki kaldı ki ne de Teomanın, Metenin ve dahi Sekçukiden Tuğrul ve Çağrının ne de Osmanlıdan Osman, Orhan, Murat, Mehmet, Selim, Süleyman ve dahi Abdulhamid’in ki kaldı ki Mustafa, İsmet ve dahi sonrasının ve dahi onlara verilen unvan, iz, nişan ve diğer adların gününe zerre faydası yok demeyelim, ancak yok.
Fikir, inanç ve kültürün ve dahi hayalin gerçekliğin ölümlü dünyasında bir anlık içten sevgi dolu bakışın ve dahi insanın birbirine karşı hürmetinin yanında değeri yok demeyelim, ancak yok.
Kitabi anlatının, duyumsal uzanımın senin zihin ve gönül dünyanda ehemmiyeti yok demeyelim, ancak yok.
Sevgili Dünyevi;
Bir dağ köyü ve ova köyünün kesiştiği ve sürgit devam eden şehirleşme yaşantında gelip geçirdiğin zamanda, edindiğin, didindiğin, düşündüğünün ve dahi hareketlerinin ve dahi sözlerinin kendine olmadığı gibi kimseye de bir faydası yok demeyelim, ancak yok.
Kendi ben yargılarının ve dahi diğeri olan sen, o, biz, siz ve onların yargılarının sonsuzluk karşısında bir önemi yok demeyelim, ancak yok.
İnsandır mağarada, çadırda, taş evlerde, ahşap evlerde, beton ve dahi çelik evlerde kendini dış olan doğaya karşı korumaya çalışır. İnsan kendini vahşi hayvanlara, böceklere karşı, zehirli bitkilere değin korumaktan ziyade kendi türü olan diğerine karşı korumaya çalışır.
İnsan, insana hayal veren görüntülerin, anlatıların ve dahi günümüz videolarındaki tiyatro dizi ve sinemalardaki her türlü renkten ve konudan yoğrulan şekil, ahenk, düzen ve kaosun yanında huzurun, bilincin ve gönül sesinin yoğurduğu bir işleyişten korumaya çalışır.
İnsan kendini, yanındakileri, sevenlerini ve sevdiklerini korumaya çalışır.
Sevgili Dünyevi,
Sana ne dense faydası ve ehemmiyeti yok demeyelim, ancak yok. Filozofun, şamanın, gerçekse peygamberlerin, ozan ve dahi şair ve yazarların sana bir faydası yok demeyelim, ancak yok.
Sen yokluğun içini dışını ve arasını doldurduğu boşluktaki bir ruh gibisin demeyelim, ancak öylesin. Seni tanımlamanın imkanı yok demeyelim, ancak yok.
Sesten, görüntüden ve histen ibaret olmanın yanında etin ve kemiğin senin nezdinde bir ehemmiyeti yok demeyelim, ancak yok.
Yaşamaya çalıştığın, alıp vermeye alıştığın nefesin, yürüdüğün, düştüğün, kalktığın ve dahi uçtuğun ve dahi sükut kestiğin hiçbir çığlığın bile sana bir faydası yok demeyelim, ancak yok.
Sevgili Dünyevi,
Gerçek ki sen yoksun, yokluğunun ulaştığı sınırın başlangıcı ve bitiminin kimseye ve dahi kendine faydası yok demeyelim, ancak yok. Gerçekliğin değiştiği, hayalin bulandığı her anda hissettiğin ızdırabın bir bitimi yok demeyelim, ancak yok.
Eksiksin ve hep eksik kalacaksın, asla ve kat’a bütün olamayacaksın.
Sevgili Dünyevi,
Bilmenin, bulmanın, ölme ve olmanın ve de bilmemenin, bulmamanın, ölmemenin ve olmamanın yanı başında gözündeki yüzündeki ve içindeki tüm tebessümlerin sana aşk olsun. Izırabın, acın, kahrın sana aşk olsun. Aşk ile dur, aşk ile kal, aşk ile git. Aşkın da sende bir ehemmiyeti yok demeyelim, ancak yok.
Sevgili Dünyevi,
Ne yapacağım ben seninle inan ki ne bir fikrim ne bir hissim ne bir gerçekliğim ve de hayalim yok ki yok. Yokluğuna aşk olsun. Varlığına selam saygı ve hürmet olsun.
Haydi güneşi söndür artık. En sevdiklerine emanet ol.
Unutmadan Dünyevi, varsa ne Tanrı’nın ne de Allah’ın ve de benzer ve türevlerindeki anlatılar sana aşk olsun diyeyim, daha ne diyeyim.
Haydi artık yalnızlığını doya doya yaşa, aşk olsun sana yaşadığın, yaşayacağın ne varsa ve de ne yoksa. Aşk olsun sana dostum, arkadaşım, sevgilim, umudum ve dahi hayalim aşk olsun sana.
Haydi yıldızları uğurla artık, uğurlar olsun sana Dünyevi, aşk olsun sana Dünyevi. Aşk olsun.
Y