0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
323
Okunma

Evlilğe giden süreçte geleneklere göre birçok zorlukları aşmamız, gerekli ritüelleri yerine getirmemiz gerekiyor. Mevcut yasalarımızın evliliği ne kadar teşvik edip etmediği bir yana toplumda bireylerin çoğunluğu evlilik dışı birlikte yaşamayı hoş karşılamaz.
Evli olup da bu evliliği sağlıklı şekilde sürdürmek herkesin yapabildiği bir şey değil. Evliliğin boşanmayla sonuçlanması istenmeyen bir durumdur. Fakat gel gör ki boşanma oranlarında türkiye dünyada 18. sıradaymış. Hayatta alacağımız en önemli karar eş seçimidir, derler.
İki farklı kişiliğin bir araya gelip ortak bir hayat yaşamaya karar vermeleriyle evlilik süreci başlamış olur.
Belki belediyelerin "evlilik okulu" açıp bu konuya el atması iyi olurdu. Evli çiftlerin hayat mücadelesinde daima birbirine yardımcı olmayı istemeleri ’olmazsa olmaz’ bir şarttır.
"İyi günde kötü günde,hastalıkta ve sağlıkta bağlı kalacağıma" vaadi önemli, sözde kalmamalıdır. Eşlerin anlayışlı olmaları, gerektiğinde fedakarlık yapmaları önemlidir. Evli erkek ve kadının birbirinin ailelerine her zaman saygılı davranmaları beklenir.
Çocuk sahibi oldukları zaman çocukları terbiye etmede birlikte hareket etmeli, bu konuda farklı düşünmemelidirler.
Aile gelir giderlerini de birlikte düzenlemelidirler. Eşlerde karşılıklı sevgi, sadakat, saygı, samimiyet olmazsa o evlilik yürütülebilir mi?
Socrates’in meşhur bir sözüyle bitirelim :" Evlenin! Eşiniz iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz.”
12.10.2024