Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
tu
tugrulahmetpekel

SEDEF'E MEKTUPLAR- TAŞ ARABA KARAGÜL REAL

Yorum

SEDEF'E MEKTUPLAR- TAŞ ARABA KARAGÜL REAL

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

348

Okunma

SEDEF'E MEKTUPLAR- TAŞ ARABA KARAGÜL REAL








Bu gece seni yazmaya çalıştım Yeşil gözlü bebeğim. Sırtımı duvara yaslayıp gözlerimi kapadığımda unutulmuş hatıraların arasından hatırlayabildiklerim gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçmeye başladı.
Yeşil gözlü bebeğime bakmak göz bebeklerinin içinde kaybolmak gibi bir şeydir. Onun arkadaşlığını kazanmak ise çok zordur. O benim gözümde kanadı evde unutup da öyle gelmiş bir melektir. Evimin konuğu olmaktan daha çok ev sahibi gibidir. İçeri girer divana kurulur, televizyonun kumandası daima onun elindedir. İstediği kanalı açıp seyretmeye başlar. Bana da ona eşlik etmek düşer. Çoğu zaman eve kapanmayıp bir pastaneye kapağı atarız. Konuştuklarımız aslında incir çekirdeğini doldurmaz. Pardon konuşuruz demiştim değil’ mi? Yok, öyle değil o konuşur bana da dinlemek düşer. Gülmeyi çok sever. O güldüğü zaman adeta içimin yağları erir gülmek bir insana adeta bu kadar yakışır. Çoğu zaman bir yerlere gitmek için planlar yaparız ama her seferinde mutlaka bir engel çıkar ve gidemeyiz.
Ne zaman başım sıkışsa ona başvururum beni hiç bir zaman geri çevirmez. Şimdi aklıma geldi bir tarihte telefonumu çaldırmıştım tuttu elimden beni bir telefoncuya sokarak beğendiğim telefonu hemen satın aldı. Daha sonraları ben o parayı parça, parça ödedim, hatta on lirası da unutuldu kaldı. Geçen gün elime kırmızı güzel bir zarf geçti. Aklıma hemen on lira geldi. O parayı zarfa koyup yine dışarı çıktığımız bir gün merasimle kendisine vereyim. Geçenlerde kendisiyle alış veriş yapmak için çarşıya çıkmıştık. Bana ucunda su süzgeci bulunan bir kolye aldı (kolyeyi ben seçtim ) Daha neler yapmadı ki. Eğer bu gün sıkıntı çekmeden yemek yiyebiliyorsam onun sayesindedir. Dişlerimi yaptırırken yanımdan hiç ayrılmayan oydu. Bir de Yarenli günlerimiz var ki her şeyi unuturum ama o günleri unutmam mümkün eğil, dilerim ki sende unutmazsın. Senin o mahzun, o üzüntülü günlerden bu günlere gelmen büyük bir aşama çünkü daha evvel söylediğim , (Yazdığım) gibi. Sana somurtmak değil gülmek yaraşıyor. Seninle olan arkadaşlığım tabi sende istersen ben ölünceye kadar devam edecek.
Her hangi bir pastanede çaylarımızı içtikten sonra masadan kalkarken yine hesap ödeme kavgası yapacağız. O gün kimin cebinde parası varsa yine hesabı o ödeyecek.
Bir de unutulmaz Real’li günlerimiz vardı. Sen iş çıkışı geleceğine yakın bende Real’e inerdim.Ve yürüyen merdivenin başında senin yukarıya doğru çıkışını akıp giden bir kuyruklu yıldıza benzetirdim. Real’in alt tarafında ufacık bir çay bahçesi vardı ve sahibi daha bizi uzaktan görür görmez çaylarımızı hazırlar ve her zamanki oturduğumuz masaya getirirdi. Yıllar sonra Real’e yine gittim. Yine yanımda başka bir arkadaşım vardı ama ne yanımdaki sendin nede Real eski Real’di Gözüm o minik çay bahçesini aradı onu da göremedim. Ve bir daha gitmemeye karar verdim Demek ki insan bazı yerleri hatıralarında yaşatmalı. Gerçek acı ve yıkıcı oluyor.
Bu yazının altına sana yazmış olduğum akrostiş şiiri koyacaktım ama adını afişe etmemek için koymuyorum. Bu yazıda yazacağım son cümle şu olacak.
Seni çok seviyorum Yeşil gözlü bebeğim.
Yazımı yazıp son noktayı koyduğumda bir şeyi fark ettim.
Geçen zaman içinde seninle öyle güzel şeyler yaşamışız ki.
Ben çok şanslı bir insanmışım nokta

Yeşil gözlü bebeğime

Bu gün sıkıntılardayım
Endişeler sardı her yanımı
Hep o şarkılarda okunuyor
Korkularımın gölgesi, ayrılığın izdüşümü.
Özlemlerde vedalarda yaşanıyor.

Bu gün sıkıntılardayım
Endişeler sardı her yanımı
Sadece sen varsın
Sen; uğruna öleceğimsin bir tanem.
Senden ayrı geçen her anımda,
Tekrar, tekrar öldüğüm gibi
Yeşil gözlü BEBEĞİM.

Ha bu yazıda ancak seni çok iyi tanıyan biri kim olduğunu çıkartabilir ki, oda bir elin beş parmağını geçmez bebeğim.
Bu yazıyı bitirdiğime göre kendimi ödüllendirip bir portakal soyacağım.
Şimdi aklıma geldi bende hiç resmin yok.
Haberin olsun senden bir resmini istiyorum hem de en kısa zamanda Yeşil gözlü bebeğim.

Tuğrul Ahmet Pekel
Mart/2016

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sedef'e mektuplar- taş araba karagül real Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sedef'e mektuplar- taş araba karagül real yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEDEF'E MEKTUPLAR- TAŞ ARABA KARAGÜL REAL yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
erhantigli
erhantigli, @erhantigli
10.10.2024 13:17:56
Şiirsel bir mektup biçiminde yazdığınız yazıyı ilgiyle okudum. Mektuplu bir mani sunuyorum katkıda bulunmak için;
Mektup yazım acele
al eline hecele
mektup benim vekilimdir
koy koynuna gecele
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL