BÜYÜK SAVAŞ


At izi it izine karışmıştır. Kimin düşman olduğu belli değildir. Kurt dumanlı havayı sever. Tam da bu hava. "Bulanık suda balık avlamak ’’diye buna denir. Bir yanda dış düşmanlar alabildiğine saldırı içinde, diğer yanda iç düşman aynı şiddetle gizli açık saldırısını sürdürüyor.


Kur savaşları üzerinden sürdürülen bu savaş bu iki düşmanın işbirliğinde yapılıyor. Önce dışta ve içte felaket tellalları işe başlıyor, sonra dolar üzerinden spekülatif saldırı başlıyor. Tek hedefleri var; milli icraatlar yapan bir lideri devirmek. Aynısı daha fazlasıyla Venezüella’da yapılıyor. Rusya’da denendi, halkın tepkisiyle savuşturuldu.


Uluslararası sermaye kendisine boyun eğmeyen liderleri bu tür ayak oyunlarıyla yerinden etmeyi amaçlıyor. Dünya servetinin yüzde doksan dokuzuna hükmediyorlar, yüzde bir olan sayılarıyla. yüzde doksan dokuza yüzde birini bile çok görüyorlar.

Kan içiyorlar, doymuyorlar, yakıp yıkıyorlar, tatmin olmuyorlar. Bunlar çağdaş firavunlardır. Bunlar Yeni Roma’nın zalim Sezarları, Neron’larıdır. Bunlar zevk için dünyayı yakabilirler.


En kötüsü bunların içteki işbirlikçileridir. Aşağılık ruhlu bu satılık adamlar bir hiç uğruna kendi ülkelerini batırmak isteyenlerle işbirliği yaparlar. Bunlar satılmış köpeklerdir; sahiplerinin uzattığı bir parça kemiğe tamah ederler, ülkelerini satarlar. Dövizden üç kuruş kazanacağım diye, ya da yönetime şöyle veya böyle düşmanlığından dolayı her türlü ihaneti yapmaya hazırdırlar.


Bu adi yaratıklar ülke için en tehlikeli varlıklardır. Büyük imparatorlukları deviren bunlar olmuştur. Bünyeyi içten kemiren bu pis kurtçuklardır. Bunlar iç düşmandır, dış düşmandan daha tehlikelidirler. Millet ve devletine bağlı kahramanlarla her türlü şartlarda savunulan ülke bu kurtçukların aşırı çoğalmasıyla zaafa uğratılabilir. Asıl tehlike buradadır. İşte önlem alınması gereken nokta burasıdır. Bu gibi vatan hainlerinin yetiştiği ortama izin verilmemeli, bu konuda sert tedbirler alınmalıdır.


Bunlar kriz tellallığı yaparak kriz oluşturmaya çalışırlar. Hiçbir zaman gerçekleri görmezler, görmek istemezler. Krizlerden medet umarlar, hatta düşmanlarıyla işbirliği yaparak amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Demokrat görünseler de darbecidirler. Amaçlarına ulaşmak için darbeden medet umarlar. Darbecilerle iş tutarlar.


Bütün iyi ve karlı şeylere sahip çıkarlar. Menfaatlerinin esiri olmuşlardır. Bu uğurda vatanı satarlar. Bir avuç su almak için geminin altını delerler. Kale kapılarını düşmana açarlar. Düşmanın köpeği olmaya razıdırlar.


Bunlar bazen bir parti lideri veya ileri gelenidir. Bazen bir makam beklentisi olmuş, o makama kavuşamamış, ya da kavuşmuş ama orada fazla duramamış kişilerdir. Ya da sapkın kişidir, sapkınlığını daha rahat gerçekleştirme peşindedir yahut bir ideolojinin esiridir. Veya bir algı yönetiminin etkisine kapılmış bir zavallıdır. Ahlaken tefessüh etmiş kişilerdir bunlar.


Vatan sevdalıları krizden medet ummazlar. Kriz tellallığı yapmazlar. Krizden kar elde etmeye çalışmazlar. Düşmanlarla işbirliği yapmazlar. Kişisel menfaatlerini toplum menfaatlerinin üstünde tutmazlar. Darbelerden medet ummazlar. Hileye, sahtekârlığa sapmazlar. İkiyüzlü değildirler. Harama göz dikmezler. Vatan için her şeylerini feda etmeye hazırdırlar.


İşte asıl savaş bu iki karşıt grup arasındadır. Gerisi yalandır, kandırmacadır, ikiyüzlülüktür.


Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 30.8.2018