Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Rû //
Rû //

Yitik Çığlık

Yorum

Yitik Çığlık

10

Yorum

23

Beğeni

0,0

Puan

1231

Okunma

Okuduğunuz yazı 3.9.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Yitik Çığlık

Yitik Çığlık

Şair Arife Özden’in temmuz 2023 de boy yayınlarından çıkardığı ilk şiir kitabıdır. Doksan beş sayfadan oluşan eserde toplamda altmış yedi şiir bulunuyor.

İçindekiler bölümünden sonra ’’Yokluğunun ayazında üşüyor yüreğim, bu kaçıncı yama yaralarıma?’’ dizeleriyle gönlünün sevda yanına parça parça lirik şiirler örmeye başlıyor. Serbest şiirlerin yanı sıra, genelinde on birlik ölçü kalıbı kullanılarak oluşturulan hece çalışmalarında sesin kesildiği duraklarda şiirin ahengi artırılırken, okuyucuya da bir nefeslik susma ve düşünme payı ustalıkla bırakılıyor.

Edebi açıdan zengin, derinlikli ve düşündürücü olan birçok şiirinde melankoliyle yoğrulmuş iç sesini dışarıya biz okuyuculara aktarırken yer yer bireysel ve toplumsal kayıpların ve içsel kırgınlıklar aynasının Arife Özden farkıyla bize nasıl yansıdığını görüyoruz.

Adaletsizliklere, haksızlıklara ve kötülüklere tepkisiz kalmayıp yapılan yanlışları yok etme gayesiyle ’’bir silgi olsaydım, bütün kötülükleri silerdim’’ diyerek çok sevdiği çocukları ve öğrencilerini masumiyet ve iyilik arzusunun en anaç yanıyla sarmalarken onlara tertemiz bir dünya bırakmak istiyor. Hayatta engelleyemediği, korumaya gücünün yetmediği durumlarla karşılaştığında ise üzüntüsünü ve çaresizliğini sessiz bir ağıtla dile getiriyor. Bir taraftan içinde söndüremediği bireysel yangınlardan dem vururken şairimiz, bir taraftan da talana uğrayan yanlarından bahsediyor. 2021 yılında yok olan binlerce ağacın önem ve değerini empati yoluyla anlatarak orman yangınlarına dikkat çekiyor.
Sayfaları çevirdikçe kimi zaman siyaha dönüyor ömrümüz, kor gibi yanarken sızlıyor yüreğimiz. Yarınlar buğulu, umutlar yorgun olsa da huzur kuşunu yakalamaktan hiç vazgeçmemiş şairimiz. Ömrün hasat zamanında payımıza hüzün düşerken, kendimiz için bir şey yapıp hayallere dalıyoruz. Bazen baharı olmayan sokaklarda bir muştu bekliyor, sevgiliyi arıyoruz. Bazen de bin bir mana içinde masallardan bir hisse kapıyoruz.

Kitaba adını veren yitik çığlığa göz attığımızda ise yoğun imgelerle karşılaşıyoruz. Yalnızlık, karanlık, hüzün, sabır, pişmanlık, suskunluk, yokluk, müphem hatıralar gibi temaların öne çıktığı bu şiirde sembollerin; şebiyelda, İbrahimi nefes, nemrudun harı, sisli çöl vahameti, korlarla çevrili vadiler gibi dini ve mitolojik göndermelerle birlikte kullanıldığını görüyoruz.

Şiirinde, hüznü ruhsal yolculuğuna rehber kılan şairimiz ironik bir şekilde ’’hüznün’’ yolunu aydınlatan bir ışık olduğunu söylüyor. ’’Süt beyazı küheylan’’ saflık ve temizliğe doğru telaşlı bir kaçışı anlatırken’’ soluk soluğa çırpınmak ’’ ifadesiyle de bütün çabalarının umutsuzlukla son bulduğundan bahsediyor. Duygularının döküldüğü yerde yitik bir çığlık barındıran şairimiz ifade edilemeyen bu acının içinde ’’isminin geçtiği dizelerde’’ ve ’’adın düşerken yüreğimin memnu satırlarına’’ sözleriyle kendine yasakladığı duygu ve düşünceleri büyük bir kayıp gibi görerek üzerini gözyaşlarıyla örtüyor. ’’sarar benliğimi suskunluğun nedameti’’ dizelerinde geçmişte dile getiremediği şeylerin birikmişliğinin verdiği ağırlık sonucunda duyduğu pişmanlığı anlatırken şu ifadelerinde ise aslında yazıp yazıp sildiği kağıtlara içini döktüğünü anlıyoruz. ’’Buruşturup bir köşeye attığım binlerce kelam içinde, yüreğim sıkışıp kalır yokluğunun cenderesinde.’’ O, yokluk ki şairimizin duygularının en had safhada yaşanmasına neden oluyor ve büyük bir ruhsal yükün içine girdiğini ve bu yükün tarifinin ’’terazimi şaşırtır kalemime çöken ağırlık’’ ifadesiyle birebir desteklendiğini anlıyoruz.

Yaralarından bahsediyor şairimiz bir başka dizede... Kabuk tutmayan yaralarından... Ve bunun çaresinin sadece gözlerde olduğunu söylüyor. ’’Gözler’’ sözcüğünün şiirlerde sıklıkla kullanıldığını hepimiz biliriz. Yitik Çığlık şiirinde ise gözler çok farklı bir şekilde anlamlandırılmış. içinde bulunduğu yokluk acısının verdiği derin ızdırabın somut olarak görmese de düşüncede ya da hayali bir varlık olarak kalsa da kendisine iyi gelecek tek şeyin, aklına düşen gözlerden başka bir şey olamayacağını vurguluyor. Ve son olarak ’’Ah ömür takvimimin güzel günlerine düşen yangın’’, ’’kurumuş gül yaprakları’’, ’’ölüm uykusuna düşen dünyevi kalabalık’’ ilgimi çeken diğer dizeler. Buradan da anlıyoruz ki ölüm dediğimiz şey kaçınılmaz bir gerçek, ne yaşarsak yaşayalım üzerimizdeki yükler elbet bir gün anlamını yitirecek.

Akıcı ve ritmik hece şiirlerine dönecek olursak içlerinden bestelenmiş sözler var mıydı bilemiyorum ama birçoğu güfte olarak hazır ol da bekliyordu sanki. Özellikle ’’Elimde Değil’’ adlı şiiri okurken elimde olmadan dilimde türküleştiğini fark ettim sözlerin. Kulağımda bağlamanın o vurgulu sesi; geçmişime, kanayan yaralarıma, özlemlerimin ç’ağladığı çocukluk yıllarıma götürüverdi beni bir çırpıda.

Hicran kuyularındaki mürekkebi usta kalemiyle usul usul çekerek halini tutkulu bir duyguyla arz eden şairimiz kan bağından öte can bağına yazdığı şiiriyle, hem gözleri hem de yürekleri dolduruyor. Anlatım dilinin oldukça akıcı olduğu kitapta derinlemesine yaptığım yolculuk beni şairimizin kıymetli dostlarına ithaf ettiği bir şiirle buluşturuyor. Dostlarını candan selamlarken sarf ettiği dua niteliğindeki sözleri ise oldukça duygulandırıyor.

Akılda kalıcı ve dikkat çekici şiirlerden biri de kokunun metafor olarak kullanılıp hem İstanbul’un büyülü atmosferini hem de bir sevginin verdiği sıcaklık ve özlemin duygusal imgelerle anlatıldığı ’’İstanbul sen kokar’’ adlı şiirdi. Okuduğum her şiirin tınısını dikkatle dinlerken aşka dair nasihat niteliğinde şu sözlerin büyüsüne kapılıyorum. ’’Sevmeyi bilmeyen çıkmasın bu yola, yaşanmasın sevdalar sonunda ayrılık olacaksa.’’

Kitabın sonlarına doğru zamanın sisli denizinde içinin en içine sığınırken görüyoruz şairimizi. Birkaç dize gözyaşıyla tevekkül içinde ölümü düşünüyor. En sevgiliye gönülden seslenip arınma ihtiyacını dillendirirken, kalemini de bir nebze olsun dinlendiriyor.

EbRuAsya//



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yitik çığlık Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yitik çığlık yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yitik Çığlık yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
4.9.2024 23:27:20
Muhteşem bir analiz, muhteşem bir yazı.Farkındalık yarattı.Seckin kaleminizi ve başarınızı kutluyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
4.9.2024 19:21:53
İstanbul yaşayan tüm şairlerin başlı başına ilham kaynağıdır elbette bu şehrin şairlerini hep hayranlıkla okurum kutlarım bu güzel çalışmanızı
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
4.9.2024 13:43:10
Muhteşem bir anlatımla çok güzel bir tanıtım olmuş.
Kutluyorum.
Güney
Güney, @issiz-siir
4.9.2024 10:58:37
Vefa çok değerli bir duygu hatta merhamet ile birlikte duyguların en ulvi olanı. Bu vefalı davranışınız çok kıymetli. Kitabı tanıtım en az şiirler kadar güzel ve becerili ve profesyonelce olmuş. Anlatı çok akıcı ve samimiydi. Tebrik ederim ve Şairin kitabının da hayırlı ve okuyucusunun bol olmasını temenni ederim. Selamlar saygılar.
Gia.
Gia., @gia-
4.9.2024 10:45:14

Ne kadar güzel bir yazıydı sevgili Asya
Okurken Arife hanımın şiirlerindeki duyguları hissediyor sanki insan, onunla şiirlerinde bir yolculuğa çıkıyor ve o kitabın kokusunu içine çekmiş gibi oluyor.
Yazıyı ilgiyle okudum ve günde olması da her harfine kadar yakışmış.
Emeklerine sağlık
Tebrik ediyorum içtenlikle

Sevgiler
İlkay Coşkun
İlkay Coşkun, @ilkay-coskun
4.9.2024 03:11:00
Şiirsel bir anlatımla şiirlerle bir yolculuk. Rayiha ve güzellik saçıyor mısralar. Şairin kitabı hiç yolumuza çıkar mı bilmem ama kitabı şimdiden okumuş gibi olduk. Bu vesile ile Arife Özden şairimizi tanımış olduk. Teşekkür ederiz. Selamlarımla.
Yahya İncik
Yahya İncik, @yahyaincik
3.9.2024 21:50:52
10 puan verdi
Tebrikler güzel bir kitap tanıtım yazısı olmuş, ben böylesi bir yazının temel gayesinin okurda merak uyandırarak kitabı okumaya yönetmesi olduğu düşünürüm hep, EbruAsya bunu başarmış, kitabın okuru bol olsun demek düşer bizlere. Şiirle kalın. Selam ve saygılar sunarım
Arife Özden
Arife Özden, @arifec-zden
3.9.2024 20:37:57
Canım, güzel yüreğinden öpüyorum. Harikasın. Çok teşekkür ederim. 🥰❤️🌹
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
3.9.2024 20:03:08
10 puan verdi
“İnsanın aslının temiz olduğunu gösteren
En açık delillerden
En güçlü kanıtlardan biridir vefa..”

İbni Hazm

Rabbim karşımıza hayırlı ve vefalı insanlar çıkarsın.

Ne güzel dostsun EbRuAsya.

Sevgilerimle 🌸
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL