Her dini bayramlarda mutlaka yetkililerce seyahate çıkan insanlar, aman hız limitlerine dikkat edin, emniyet kemerlerinizi mutlaka takın diye defalarca uyarılıyor. Buna rağmen her bayramda aynı çirkinlikleri yaşıyoruz. Kızıyor insan kendi milletinin vurdumduymaz vatandaşlarına, hem de çok kızıyor.

Yaz ayları orman yangınları için dikkat edilmesi gereken aylar. Israrla orman ve piknik alanlarına girip çer çöplerini, şişelerini ortada bırakıyorlar. Sonrasında da yangın çıkıyor... Yüzme bilmedikleri halde illaki serinlemek için deniz ya da göletlerde yüzmeye çalışıyorlar, devamında ise hüsran ve aile faciası... Cahillik böyle bir şey işte.

Defalarca söylüyorlar, kurban keserken hayvanlara eziyet etmeyin diye, ama dinleyen nerdeeee! Sonrada sevap kazandıklarını zannediyor insanlar. Sahte para ile kurban kesmeye kalkıp da sevap kazanacağını zanneden insanlar bile var...

Geçenlerde görmüşsünüzdür lüks bir arabaya binen adam, tuvaletine girdiği benzinciden içine sıvı sabun konulan sabunluğu çalmaya kalkıyor, ve de çalıyor... Çok mu ihtiyacın vardı dostum o benzincide ki sabunluğa? Çok da pahalıdır zaten kredi filan çekmeden alınmaz mı zannettin o sabunluk yoksa?

Adam motosiklet sürücüsünün birinin üstüne son hızla arabasını sürüyor, sebep de neymiş, hasmına benzetmişmiş. Gariban motosiklet sürücüsünün olay ile hiç bir ilgisi yok aslında. Güler misin, ağlar mısın, ölür müsün öldürür müsün?

Böyle bir memleket işte bizim memleket. Herkes kendi adaletini kendi sağlamanın derdinde. Mahkeme varmış, hakimler, savcılar, avukatlar varmış, hiç kimselerin umurunda değil. Her yere siyaset bulaştırdılar. Hiç kimse kendini değiştirme derdinde değil, önce dünyayı değiştirelim, olmazsa çevresindeki adamları değiştirelim de sonra yolumuza bakalım... Hitler gibi, Stalin gibi, Mussolini gibi, bunlarda da narsisizm tavan yapmış belli ki... Ben gidersem batar billahi geride kalanlar, diye düşünüyorlar anlaşılan... Dangalaklar, ölüm var ölüm, siz de bu dünyaya kazık çakmayacaksınız, duyurulur..