Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
LOMAYI
LOMAYI

BİR GÜN O NİSAN YAĞMURLARI MUTLAKA YAĞACAK VE ÖZGÜRCE ISLANACAĞIZ.

Yorum

BİR GÜN O NİSAN YAĞMURLARI MUTLAKA YAĞACAK VE ÖZGÜRCE ISLANACAĞIZ.

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

334

Okunma

BİR GÜN O NİSAN YAĞMURLARI MUTLAKA YAĞACAK VE ÖZGÜRCE ISLANACAĞIZ.

Daha bir kaç ay önce Nisan yağmurunda ıslanacaktık oysa ki,
Bugün ise yine esaret altındaki ruhumla Mayıs buhranında pencereden izliyorum tabiatı...

Sabahın seherinde karanlığı yara yara gelen aydınlık bile umut getirmiyor pencereme...

Kuşların ötüşünde bile bir hüzün saklı sanki.
Bulutların şekilden şekil’e girişi bile bin bir mana gizliyor ardında hatta...
Ruhumu karartan bir kasvet var tabiatta...

Nedensiz değil diyorum bütün bunlar...

Aklımdan çıkmıyor Pazar yerlerinde sebze toplayan kadınlar...
“Geçinemiyoruz” notunu bırakıp intihar edenlerin tüm vebalı sanki benim sırtımda...
İş bulma kuyruklarında mekik dokuyan gençlerin umutsuz bakışları gözlerimin önünde...
Bankadan çıkıp “Beni mahvettiniz,Kanımı emdiniz” diye haykırıp bayılan amcamın sesi sürekli kulaklarımda...

Kimbilir bugün kaç kişi daha dahil olacak borç batağı kervanına ?
Ve kaç kişi bekleyecek belediyenin ucuz ekmek kuyruklarında ?
Ya siftahsız kepenk kapatan esnafın maliyecilere duyduğu öfkeyi kim dindirecek ve içine akıttığı gözyaşına gizlenmiş gelecek korkusunu kim umuda çevirecek ?

Tarihi büyük harflerle yazılmış bu milletin Onurlu duruşunu ikibüklüm edenlere kim hesap soracak ?

Yangın yeri,şüheda yurdu.
Sessiz çığlıkların sesi olamadım diye neden ben kendimle savaştayım ?
Neden,bir türlü karşılık bulmayan haykırıştayım ?
Neden ısrarla,insanın insana kıydığı bir savaşın içinde oynaştayım ?

İçim daralıyor,Nefes alamıyorum...
Müslüman bir milletin beşer’e tapınmasına katlanamıyorum...
Her gün Bir avuç azınlığın mücadelesinden medet arıyorum...
Kalabalıkların büyülü gözleri umutlarımı tüketiyor...
Siz-Biz ayrışmalarına boğulan toplum sorun üretiyor...
Oysa,ayni geminin kanla alınmış biletli yolcularıyız...
Anadoluyu bize vatan kılanların,son oyuncularıyız...

Alnımı yasladığım penceremin camı buğulanıyor...
Dışarıda ki Meşe ağacı bile şu halime yapraklarını salmış, duygulanıyor...
Yağmur damlaları ağaçların yapraklarını dövüyor adeta...
Uguldayan rüzgar ağaç dallarıyla savaşıyor sanki..

Susmuyor, beynime damla damla düşen sesler...
İçimde ki haykırışları bastıran rüzgarın uğultusu...
Ve Meşe dalına konmak için mücadele veren serçe kuşu...

Tabiat kendi döngüsünde devam ediyor...
Biri, diğerine kesintisiz alıp veriyor...
Her canlı kendi görev alanında sadık ve hadde bağlı..

Ya insanın eliti ,tebaası ?
Belli ki insanın nefsidir kendi belası,
İmtihanını bozuyor...
Her şey ölüm ve ötesinde yatıyor...
İnsan, bu gerçeğin nesini arıyor ?
Kurulu düzenin halkalarını nefsi ile çözüyor...
Yaratanın Akletmezmisiniz, Tefekkür etmezmisiniz uyarısını bile kimse umursamıyor.

Oysa,Nisan yağmurunda ıslanacaktık bu yıl..

Çiftçi tarlasına yağan bereketin altında olacaktı...
Esnaf,ya bismillah deyip açacaktı kepengini...
İşçi üretim ekonomisinde lokomotif olacaktı...
Memur,devleti yaşatmak adına halkı mağrur edecekti...
Öğrenci,gelecek umuduyla okuyacaktı ülkesi ve milleti adına...
Köylü köyünde üretecek ,şehirli alın terinin hakkını vererek tüketecekti...
Devlet, Baba olacaktı tüm kesimlere...
Yatırım,istihdam,üretim ve ihracat düzeneğini kurup büyütecekti ülkesini...

Neden olmuyor ?
Neden faize verilen miktarın 3 te biri kadarı yatırıma ayrılıyor ?
Neden açlık sınırı altında asgari ücretliler her yil artıyor ?
Neden ülkenin % 80 i fakırlık sınırı altında ücretle yaşamaya mahkum ediliyor ?

Offf offff yinemi cevapsız kalacak bunca sorular ?

Yeter artık, yalanı dolanı İsrafı Adaletsizliği Yolsuzluğu bahanelerle temize çıkaranlardan bıktık...
Bıktık,gelenin gideni mumla arattığı makus talihimizden...
Bir avuç azınlığın 80 milyonun alınterini sömürmesinden bıktık.
Bıktım,bu milletin kısır döngü üreten ideolojisinden...

Ufku daraltılmış,Ruhu köleleştirilmiş ve Kendisine ait olana yön vermeyen bu milletten bıktık...
Celladına aşık olanların desteğinde kurulan düzenlerden bıktık...

Neyse,Gün ağardı ve alnım üşüdü...
Cam soğuk,Hava soğuk,Memleket soğuk...
En kötüsü de bizi ısıtması gerekenler buz misali soğuk...

Fakat önümüz yaz ve ısınacağız...
Ve sonra sonbahara doğru yeniden umutlara taşınacağız...
Ama mutlaka bir gün Nisan yağmurlarında özgürce ıslanacağız...

Günümüz aydınlık,Yarınımız umutlu olsun dualarının ecrine ulaşacağız...
Selam ve Dua ile...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir gün o nisan yağmurları mutlaka yağacak ve özgürce ıslanacağız. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir gün o nisan yağmurları mutlaka yağacak ve özgürce ıslanacağız. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR GÜN O NİSAN YAĞMURLARI MUTLAKA YAĞACAK VE ÖZGÜRCE ISLANACAĞIZ. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL