Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL

FASULYENİN FAZİLET'İ

Yorum

FASULYENİN FAZİLET'İ

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

533

Okunma

FASULYENİN FAZİLET'İ

FASULYENİN FAZİLET'İ

1950’li yıllar. Kara Mehmet ağa, köyündeki çiftliğinin hayvanları için, adamlarının aldığı yemlerin ödemesini yapmaya geldiği ilçedeki yemcinin ısrarıyla, öğle yemeği için, birlikte lokantaya gider.

- Göreceksin; sana methettiğim kadar güzel, buranın fasulyesi!
- Göreceğiz bakalım. Konuşmaları bitip, kapıdan girdiklerinde, lokanta sahibi kapıda karşıladı onları.
- Hoş geldiniz Cevat Bey, buyurun, deyip yer gösterdi. Gösterilen yerlere otururlarken yemci Cevat;
- Bak sana Mehmet ağayı getirdim. Şu senin kuru fasulyeyi, öyle bir methettim ki; inşallah mahcup olmam.
- Merak etmeyin Ağam, gerçekten de seveceksiniz bizim fasulyeyi.
- Haydi, getir bakalım! Önce yiyelim de sonra konuşuruz.
- Mustafa, doldur bakalım ağalarımın fasulyelerini!
- Bu aşçı Mustafa da sizin oralardan, Mollafenari’ denmiş. Aşçı Mustafa, fasulyeleri getirip masaya bıraktıktan sonra Ağa;
- Mollafenari’den, kimlerdensin oğlum sen?
- Koçlar’ dan, Kara Ahmet’in torunuyum.
- Tanırdım Kara Ahmet’i, rahmetli. Yusuf’un oğlu musun yoksa?
- He ağam. Fasulyeler yenince, övgüler peş peşe sıralanmaya başlandı.
- Helâl olsun köylüme! Gerçekten de çok güzel yapmış fasulyeyi!
- Nerede öğrendin oğlum bu işi?
- Askerde ağam.

O gün, razı edip, köyüne, çiftliğine götürdü Mustafa’yı. Köyün, neredeyse tamamı, onun yanında çalışıyordu. Mustafa’ya, peynir tenekelerinin lehim işini verdi. Arada sırada da kuru fasulye pişirtmeden edemiyordu. Köyde kimsesi olmadığından, çiftlikte yatıp kalkıyordu. Ağanın karısı, kızı, kuru fasulyenin tarifini defalarca sorup, püf noktasını öğrenmek için çok çabaladılar. ’’ Pişmiş aşa su katılmaz ’’ diyor, başka da sır vermiyordu. Bir gün ağanın kızı, biraz da cilve yaparak sordu:

- Bana da mı söylemeyeceksin, fasulyenin sırrını? Deyince dayanamadı. Bakışlarından, çok değişik bir anlam çıkartmış, ondan umutlanmaya başlamıştı. Göğsü sıkışmaya, kalbi daha hızlı atmaya başladı.
- Bacım; pişmiş aşa su katılmaz diyorum ya işte! Yani, yemek pişerken, suyu azalınca, soğuk su katmayacaksın; mutlaka sıcak su katacaksın! Deyiverdi. Kız çok sevindi. Sevincini, neredeyse, yanağına bir öpücük kondurarak belli edecekti ki; son anda tuttu kendini. Ama Mustafa’ya olan olmuş, kıza âşık olmuştu bile. Garipti, kimsesizdi, ama yaşı otuzu geçmiş, evlenme yaşı gelmişti. On üç yaşında, üvey anne zulmünden dolayı evini terk ettiğinden beri, kendini ilk defa bu kadar mutlu ve gelecekten umutlu hissetmeye başladı.

Ağanın bir de küçük oğlu vardı. Onunla oynarken bir gün;
- Ablanı bana vericen mi, ablanı bana vericen mi? Diye sormaya başladı. Çocuk cevap veremeden, arkadan gelen Ağa duydu onu. Hemen atıldı söze:
- Hangi ablasını diyon lan? Mustafa bocalamaya başladı. Saadet ablanı diyemezdi ki!
- Fazilet ablanı diyom ağam! Deyiverdi. Fazilet, köyün üç çocuklu dul kadınlarından biriydi. Ağa, bu cevabın kaçamak olduğunu bal gibi anlamıştı ama, bu Mustafa’nın kızına askıntı olduğunun da farkındaydı. Bu Fazilet cevabı, ağaya kızının kurtuluşu için bir fırsat doğurmuştu.

Çok geçmeden Mustafa, üç çocuklu Fazilet hanımın, iç güveysi, imam nikâhlı eşi oluverdi. Ağa, köyün sığırtmaçlığını da Mustafa’ya verip, kızından temelli uzaklaştırmayı başardı.

Fikret TEZEL

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Fasulyenin fazilet'i Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Fasulyenin fazilet'i yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
FASULYENİN FAZİLET'İ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
sevdammm
sevdammm, @sevdammm
16.2.2025 00:18:15
E be Mustafa... Bilinçli ve bilincsiz yapilan her sey bir tercihtir. Sen tercihini korkudan yana kullanmışsın... Fasulyenin nâmı senden önde yürümüş 😊
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL