Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Aysel Gedik
Aysel Gedik

Sosyalleşen Dünya Düzeni; Gelişemeyen Dostluklar

Yorum

Sosyalleşen Dünya Düzeni; Gelişemeyen Dostluklar

5

Yorum

12

Beğeni

0,0

Puan

507

Okunma

Okuduğunuz yazı 22.2.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Sosyalleşen Dünya Düzeni; Gelişemeyen Dostluklar

Sosyalleşen Dünya Düzeni; Gelişemeyen Dostluklar
Sosyal medya artık herkesin içinde olduğu bir yer. Kabul etmek gerek. Ama sanal dünya dili; tam dipsiz bir kuyu.

Günümüz yaşantısı çok çok akışta. Eskiden dostluklar birbirini her daim anlamak üzerine kuruluyken şimdilerde sadece literatürde. İnsanlar birbirini yavaş yavaş tanımak yerine bir film fragmanını izlemek ister gibi üstün körü diyaloglar kuruyor. Her şey dakikalar ile sınırlı. Kurmalı saatin dakikası bitince birden sessizleşmesi gibi ilişkiler ağı.

Konuşmak şimdilerde TDK’da yazılan ile kalmış. İsim sormak, tanışmak, uzun uzun konuşmak artık hak getire. Birbirini dinlemek şöyle dursun, yüzüne bakmaya bile tahammülleri yok. Dinlemek, bir zaman kaybı olarak görülüyor, sanırsınız. Hal böyle olunca, birbirini anlamayan insan toplulukları türemeye başlayıp kendileri kusursuz sanır; özürleri kabahatlerinden büyük olur.
İlk defa tanışan insanların kullandığı kelimelere de değişmiş. Merhaba yerini; mrb’ye , tamam ise tmm’ ye bırakmış. Anlamlar da kelimeler gibi küçülür, duygularda birbiri ile zıtlaşır olmuş. Sesli kelimeler yürürlükten kalkmış bu yeni düzene göre; a, e, ü, i yok. Sosyal medya olmuş sessiz medya!

Birçok duyguyu anlatabilecekken insanoğlu ufaladığı kelimelerle çeşitli duyguların kalemini kırmış, onları birbirine düşürür olmuş. İnsanları birleştiren duygular, ayıran ise fikirlerdir diyen Goethe’ ye selam olsun. Çağlar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Türkçemiz, dünya düzeninde kuruyup gitmekte.

Geniş düzlüklerden geçip birden uçurum kıyısında soluk almaktır dostluk.

Sosyalleşen, dünya düzeni; gelişemeyen dostluklar.
Uçurumdan çekip çıkarabilene bravo!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sosyalleşen dünya düzeni; gelişemeyen dostluklar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sosyalleşen dünya düzeni; gelişemeyen dostluklar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sosyalleşen Dünya Düzeni; Gelişemeyen Dostluklar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
23.2.2024 19:29:00
Şartlı doğru zira teknolojiyi ve sosyal medyayı toplumun hangi amaçla kullandığına bağlı bu bizim kendini geliştirememiş eğitim sorunları olan toplumlar burada bocalıyor olay bu kutlarım çalışmanızı
ayşe1
ayşe1, @ayse1
23.2.2024 16:47:30
Arkadaşsız hayat meyvesi olmayan kuru ağaç gibidir derim hep.
Yaşamı zenginleştiren, değerli kılan menfaat güdülmeyen ilişkilerdir.
Bunu başardığımız ölçüde başarılı , medeni bireyler oluruz.

Kutlarım.
Sevgiler, esenlikler.
Umay Alkım
Umay Alkım, @umayalkim
23.2.2024 15:45:38
Sosyalleşen dünya düzenini yaratmış olduğu problemin temelini; Amerikan kültürünün tüm dünyada etnosentrizm bakış açısıyla globalleşen bir dünya yaratma fikri diyebilir miyiz? Sanırım evet. Çünkü düşünün bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır kültürüyle büyüdük. Hatta annanem kahveyi konukları geldikleri zaman değirmeninde çevirir. o mis koku salona yayılır ve sonra kavesini pişirirdi. Kahve pişirmeyi bir sanat gibi görür ve verdiği değer ölçüsünde konukları ile sohbet ederdi. Şimdi take a wayler çıktı. Kahvenizi alıp yolda giderken hem yürümeye çalışıp, hem de sohbet etmeye çalışıyorsunuz. McDonalds gibi market zincirlerini düşünün sipariş verdiğinizde duvarında ki boya renginden tutun servis staretijisine kadar hızlı bir şekilde yemeğini ye ve git mantığı vardır. Bize dayatılan yaşam olgusu hızlı yaşa ve tüket. Her noktada sevgi olsun, aşk olsun, dostluk ya da arkadaşlık (birde tükettiğimiz her türlü ürün. özellikle bunun için tüketici davranışı bilimi geliştirildi.) . Konu bu noktadan sonra bir çok alt maddeye bölünüp irdelenebilinir. Her yüz yıl yeni bir çağ ile birlikte yeni insan davranışı modelleri getiryor. Biz insanoğlunun mücadelesi ise burada başlıyor diyebiliriz. Akıl ile irdeleyip ruhumuzun ve insanlığın nereye doğru evrildiğini analiz edip yeni yol haritaları çıkartmak olmalıdır. Güzel bir konuya değinmekle farkındalığımızı bu noktaya çektiğiniz için kendi adıma teşekkür ederim.

Kaleminiz her daim insanlık adına faydalı olması temenlimle.
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
MEDAMED Selçuk KORKMAZ, @medamed-selcuk-korkmaz
23.2.2024 00:54:46
Ben kelimelerin kıslamasına pek takılmam ama diyalokların basitligine tanışma merasimlerinin ucuzladıgına katılırım.

Et tüccarlığı yapan o etin içindeki ruhu görmeyen maksat tanışmak veya diyalok kurmak değilde ego ve benlik tatmini için kurulan bağlar kısa bir zaman sonra güneş yüzü görmemiş kelimelerle finale varıyor.

Global anlamda bizleri esir alan yoz bir kültürün dişleri arası da ezilip özümüzü kaybediyoruz.

Umarım hayırlı vesilelerle ile bu çürümüşlükten bir şekilde dünya ve insanlık olarak kurtuluruz.

Duyarlı yazınızdan dolayı sizi tebrik ederim
Hayırlı çalışmalar dilerim.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
22.2.2024 22:43:15
İnsan ilişkileri sıradanlaştı bundan sonrada daha kötü olacak sanırım. Artık insanlar selam bile vermekten kaçınıyorlar birbirlerine... Teknoloji olarak çok ileri gitsek de insani duygularımız ile birlikte insanlığımızı yitirdik ve ''İnsan insanın kurdudur.'' durumu resmen günümüzde ki hallerimiz ... Kutlarım yürekten...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL