5
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
507
Okunma

Sosyalleşen Dünya Düzeni; Gelişemeyen Dostluklar
Sosyal medya artık herkesin içinde olduğu bir yer. Kabul etmek gerek. Ama sanal dünya dili; tam dipsiz bir kuyu.
Günümüz yaşantısı çok çok akışta. Eskiden dostluklar birbirini her daim anlamak üzerine kuruluyken şimdilerde sadece literatürde. İnsanlar birbirini yavaş yavaş tanımak yerine bir film fragmanını izlemek ister gibi üstün körü diyaloglar kuruyor. Her şey dakikalar ile sınırlı. Kurmalı saatin dakikası bitince birden sessizleşmesi gibi ilişkiler ağı.
Konuşmak şimdilerde TDK’da yazılan ile kalmış. İsim sormak, tanışmak, uzun uzun konuşmak artık hak getire. Birbirini dinlemek şöyle dursun, yüzüne bakmaya bile tahammülleri yok. Dinlemek, bir zaman kaybı olarak görülüyor, sanırsınız. Hal böyle olunca, birbirini anlamayan insan toplulukları türemeye başlayıp kendileri kusursuz sanır; özürleri kabahatlerinden büyük olur.
İlk defa tanışan insanların kullandığı kelimelere de değişmiş. Merhaba yerini; mrb’ye , tamam ise tmm’ ye bırakmış. Anlamlar da kelimeler gibi küçülür, duygularda birbiri ile zıtlaşır olmuş. Sesli kelimeler yürürlükten kalkmış bu yeni düzene göre; a, e, ü, i yok. Sosyal medya olmuş sessiz medya!
Birçok duyguyu anlatabilecekken insanoğlu ufaladığı kelimelerle çeşitli duyguların kalemini kırmış, onları birbirine düşürür olmuş. İnsanları birleştiren duygular, ayıran ise fikirlerdir diyen Goethe’ ye selam olsun. Çağlar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Türkçemiz, dünya düzeninde kuruyup gitmekte.
Geniş düzlüklerden geçip birden uçurum kıyısında soluk almaktır dostluk.
Sosyalleşen, dünya düzeni; gelişemeyen dostluklar.
Uçurumdan çekip çıkarabilene bravo!