6
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
475
Okunma
Deli denilince akan sular durur.Fıkrası hoştur,hikayesi hoştur,şiiri hoştur.Hele romanı!..Bitirebilmek adına arkasından koştur ha koştur.Her cümlesi bir hoştur.
Binlerce eser var yazın hayatında ..binlerce eleştiri ve yorum .Binlerce tenkit ve binlerce beğeni.Sayısız kollar kavrar da eseri kimi baştan beş,kimi sondan on cümle okur .Gelişme kısmını atladığı için inceleme yazmak adına kirmende halı dokur.Yani sözüm ona bir taş bırakır deli kırk akıllı yapışır ve çıkaramaz bırakılan yerden .Aynı yerde dolanırlar anlayacağımız.Beğenmek adına .Beğenilerimiz çelişir .Husumetler de böyle gelişir.
Her oyunda ebe değişir ama kurallar değişmez derseniz sanattan söz etmek mümkün mü?..Edebiyat sanat mı?..Yazmak bir sanat mı?..İnceleme bir sanatı gerektiriyor mu?..Bir şeyi, bir eseri yorumlamak sanat mı?.
Büyük bir özveriyle okuyucuya servis edilen bir tatlıya turp sıkmak maharet mi?..Edebiyatın edebi turpu mutfakta kullanmayı öneriyor.Ama işin doğrusu turp tatlı tatlı yenilen bir lezzeti mahvediyor.Sıkma işini bırakalım artık.Tatlılarımızı tatlı tatlı yiyelim..