Özgürlüğümüz Dinimizin izin verdiği sınırlar içerisinde geçerli. Bu sınırları aştığında günahlar hanene yazılmaya başlar. Sen tekrar sınırlarına dönene kadar. Özgürlük sınırsız değildir. Özgürlük bağlı bulunduğun sınırların içerisinde kalabiliyorsan özgürlüktür. Aksi başkalarının sınırlarına, özgürlüğüne müdahaledir. Buda özgürlük değil bencilliktir. Zaten bu çağda özgürlük isteyende pek kalmadı. Her kesler köle olmak için yarışıyor san ki, Eskidendi özgürlüğe düşkünlük.” ESKİ ÇAĞIN KÖLELERİ “ Özgürlük için canlarını bile feda ederlermiş. ” TERSİNE DÜNYA” İşte, O günlerde özgürlük için mücadele edilirmiş. Günümüzde ise köle olmak için mücadele veriliyor.


ESKİ ÇAĞI KÖLELERİ
kimi dininden dolayı köle yapılmış,
kimi renginden dolayı köle yapılmış,
kimi savaşlarda esir düşmüş köle yapılmış
eski çağın köleleri, özgürlük istermiş hep özleri,


eskiden köleler pazarlarda satılırmış,
eskiden köleler özgürlüğe koşarmış,
eskiden köleler özgürlük için ölümü bile göze alırmış,
özgürlük istermiş hep özleri, eski çağın köleleri.

Eskiden dediğimiz bundan yaklaşık yüz elli yıl öncesine kadar, köleler özgürlükleri için savaşırlarmış. Ölürler, yaralanırlar, sakat kalırlarmış. Ama özgür olma isteklerinden vaz geçmezlermiş.
Şimdilerde artık pazarlarda köleler satılmıyor. Her kes özgür, kimse kimseye istemediği bir şeyi yaptıramıyor. İnsanlar istedikleri gibi giyiniyor, istediklerini yiyorlar. İstedikleri gibi geziyorlar. Öyle sanıyorsunuz değil mi? Maalesef yanılıyorsunuz. Yanılıyoruz. Çünkü yalanlarımız, doğrularımız birbirine karıştı, bu gün doğru bildiğimiz, gerçekten doğrumu? Yalan bildiğimiz gerçekte yalan mı? Yoksa! Doğru mu? Bilmek inanın çok zor. O yüzden ince eleyip, sık dokumak gerek, hem de çok sık. Yoksa yalan, yalan mı? Doğru gerçekten doğru mu? Deyip şüphe içinde yaşarız. Dün ayıp yanlış olan, bu gün normal, hatta medenice olabiliyor. İnsanlar bolluktan, aşırı özgürlükten, Kolay para kazanmaktan, Her şeyleri kolay elde etmenin Şaşkınlığını yaşıyor. Aşırı özgürlükten kafamız karışmış, özgürlükten bıkmış bazılarımız. Kölelik peşinde, köle olmak için bahaneler arıyor. Kimileri Paraya köle olmuş, Sadece para kazanmak tek amacı, harcamak ona nasip olmuyor. Kıyamıyor paracıklarına. Varisleri harcıyor acımadan, modalarda, acayip, acayip odalarda, boyalarda, Avrupalarda bilmem nerelerde. Kimi modaya köle, ne giyeceğine bile kendi karar veremiyor. Moda ne derse onu giyiyor. Moda ne derse onu yiyor. Hangi boya moda ise ona boyanıyor. Hangi araba moda ise ona biniyor. Oturması moda, Kalkması Moda, O da parayla. Paraya köle olmazsan modaya uyamazsın.
“SÜPER ÇAĞIN KÖLELERİ” Paranın köleleri.


Biz insanların aslı-özü Ruh değil mi? Hep Bedenimizi besliyoruz. Ruhumuzu beslemeyi hiç düşünmüyoruz. Psikolojimiz bozulunca bedenimizde bundan çok etkileniyormuş birden öğreniverdik.” RUH CANDIR—CANDA RUHTUR” diye.

RUH CANDIR—CANDA RUHTUR
bedenimize can veren, elbet’teki ruhtur.
ruhumuz yüce allah(c.c) tan gönderilmiş hepimize,
el’le tutulmaz, gözle görülmez diye, yok değildir,
ruh candır—canda ruhtur, yok değildir.

ele tutturan, göze gördüren, ruhtur,
ruh olmaz’sa, duyarmı kulak? tat alırmı dil?
ruh olmaz’sa üşür mü? hasta olur mu? bedenimiz,
can ruhtur, ruhda candır, yok değildir.

ruh olmaz’sa acı çekermi? strese girermi insan?
can değildir bedenimiz, sudandır, topraktandır,
bedenimiz emanettir bize, bu dünyadan kısa bir süre,
ruh candır, canda ruhtur, yok değildir.

el’le tutulan, gözle görülen, maddedir bedenimiz,
bedenimiz, ekmek biçmek, çalışmak için araçtır bize,
bu dünya maddiyat ekip, maneviyat biçme tarlasıdır bilene,
can ruhtur, ruhda cantır, yok değildir. candır bize.

bu dünya yüce yaratıcının, rızanısın kazanmak için yarış alanı,
beden ruhu taşımaz, ruh bedeni taşır. örneği sensin, biziz.
ruhu inkâr eden, can taşımıyor, ceset taşıyor demek,
ruh candır, canda ruhtur, beden tek başına cesettir, ceset.