Yoldan çıkmış Hz. Zekeriya ve Hz. Yahya peygamberleri katleden bu asi kavme Hz. İsa Peygamber olmuştu. Yılmadan çalışıyordu. Halk o’na inanmadığı için o’nu zor durumda bırakmak için kendilerine mucize göstermesini istiyorlardı. Hz. İsa’da Allah’ın izniyle onlara mucizeler gösterdi. Bu mucizelerden en dikkat çekeni ölüleri Allah’ın izniyle yeniden diriltiyordu. Bu mucizeleri gördükleri halde Yahudiler ikna olmuyor, inkâr edip, sihirdir diyorlardı.

Kendi halkına bu mucizeler pek bir şey ifade etmese de aslında bizlere çok şeyler ifade etmektedir. Cenab-ı Hak insanlara bu mucizelerle adeta şöyle demektedir:

Ey insanoğlu korkma, telaş etme, ümitsizliğe kapılma, en çaresiz gibi görünen dertlerin dahi dermanı vardır, bulabilirsin. Hatta ölüme dahi bir çeşit hayat rengi verebilirsin. Maddi ve manevi her türlü derdin dermanı da vardır. Serkeş, sarhoş, Allah’ı unutmuş, bir nevi ölmüş kalpler nasıl iman nuruyla hidayete erip, tekrar dirilebiliyorsa, ölmüş gibi olan hastalar, şifa bulabilir. Çok çalışın ve ihlâs ile Benim rahmet kapımı çalın, kâinatta tecellisini bulan isimlerimi keşfederek bütün dertlerinize derman bulabilirsiniz. Haydi, çalışın diyor.

Kalbi duran hastaların, elektro şokla kalbinin tekrar çalıştırılmasından çok daha ilerisi, ölülerin diriltilmesi mucizesinde saklıdır. Bu mucize günümüz tıbbının henüz ulaşamadığı noktaları işaret ediyor ve teşvik ediyor. Bizlerin sadece biraz gayret ve çalışması gerekiyor.




Ahmet TULGANER