Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Fehmi Tazegül
Fehmi Tazegül

OSMANLI.

Yorum

OSMANLI.

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

211

Okunma

OSMANLI.

OSMANLI.

OSMANLI BAŞKENTLERİ VE ÖNEMİ.
Osmanlı Başkentleri imparatorluk büyüdükçe ihtiyaca ve devlet politikasına göre değişmiştir. 1299 yılında kurulan Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihteki ilk merkezi Söğüt’tür, sonrasında ise Bursa alınana dek Yenişehir 25 yıl imparatorluğa merkez olmuştur ancak bu iki şehir Osmanlı başkentleri arasında sayılmaz. Başkentler sayılırken Osmanlı’nın tam bir imparatorluk vasfına kavuşmaya başladıktan sonraki merkezleri dikkate alınır. Buna göre, 1326 yılında Orhan Gazi tarafından fethedilen Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkentidir. 1326 yılından 1365 yılına kadar Bursa Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuş, padişaha ev sahipliği yapmıştır. 1365 yılından itibaren ise Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti Edirne olmuştur. 1360’lı yıllarda imparatorluk topraklarına katılan Edirne, imparatorluğun Batı’ya doğru genişleme politikası sonucu 92 yıl boyunca başkent sayılmıştır. İstanbul’un fethi ile Edirne’nin başkentliği de sona erer. Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiği 1453 yılından cumhuriyetin kuruluşuna dek İstanbul 470 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuş, Sultanül Berreyn, Payitaht, Payitaht-ı Saltanat, Makarr-ı Saltanat, Dersaadet, Âsitâne gibi isimlerle anılmıştır. Osmanlı başkentleri arasında en bilineni, en büyüğü ve önemlisi şüphesiz İstanbul olmuştur.
Edirne’de, başkent olduğu dönemde Saray-ı Atik, Eski Saray, Yeni Saray (Saray-ı Cedid-i Amire) adlı saraylar inşa edilmiştir. Yeni Saray, Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı tarafından inşa edilmiş en büyük saraydır. Bunların haricinde Edirne’de sarayın dışında pek çok kasırlar bulunmaktaydı. Önceleri imparatorluğun batıya genişleme politikasının merkezi ve başkent olan Edirne, İstanbul’un başkent olmasından sonra da öneminden çok fazla bir şey yitirmemiş, padişahların İstanbul’dan bunaldıkça kaçtıkları bir dinlenme mekânı olmuştur. Dolayısıyla başkentliği sona erdikten sonra da Edirne’de eserler inşa edilmeye devam edilmiştir.
Bursa’da ise başkentlik döneminde padişahlar Bey Sarayı’nda oturmuştur. Orhan Gazi döneminde inşa edilen saray bahçeler içerisinde bir dağ köşkü görünümündeydi. Saraydan günümüze sadece bir duvar kalmıştır. Bey Sarayı’nın ortaya çıkartılması için eski Osmanlı başkentlerinden Bursa’da çalışmalar devam etmektedir.
İstanbul’un yüzyıllar süren başkentliği sırasında ise pek çok saray, kasır ve köşk inşa edilmiş, bunların bazıları yazlık ya da başka amaçlarla kullanılmış, Topkapı, Yıldız ve Dolmabahçe sarayları ise devlet işlerinde doğrudan, aktif bir şekilde kullanılmıştır.
Şu anda Yunanistan sınırları içerisinde bulunan Dimetoka şehri de kısa bir dönem, 5 yıl kadar, Bursa’nın yanı sıra ve Edirne’nin başkent olmasından önce Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmıştır. Padişah 1. Murad, Edirne’deki saray inşa edilirken Dimetoka’da yaşamış, oğlu Yıldırım Bayezid de burada dünyaya gelmiştir. Dimetoka’da o dönemde Dimetoka Sarayı adıyla bir saray da bulunmaktaydı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde idari başkent olmasa da toplumsal hayatın, sanat, kültür ve ekonominin merkezi konumunda bulunmuş bir diğer şehir de İznik’tir. Bursa başkent olana kadar İznik, Yenişehir ve Söğüt’le birlikte imparatorluğun gayrıresmi başkenti ya da önemli merkezlerinden biri konumunda bulunuyordu. Bu geçici başkentleri saymazsak, Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi başkentliğini yapmış 3 şehir Bursa, Edirne ve İstanbul’dur. Bu 3 şehir Osmanlı başkentleri olarak anılmaktadır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Osmanlı. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Osmanlı. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OSMANLI. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL