aslında her yazılana süper diyerek yazarların daha güzel yazmalarına engel olunuyor Yahya Kemal hayatında hiç şiir yayınlamadı neden biliyormusunuz daha iyiye daha güzele daha üstün kaliteye diye kendini hep yetersiz gördüğü için beni sanki milletin açığını arıyor zannedenler bilmelidirlerki nidâ yı tam üç ay ışığı açmadan karanlıkta yazdım o ruhu hissedebilmek için herkesin açığını aramak bana ne kazandıracak zaten kocaman kitabım satışta her insan bir derece öğretmen ve öğrencidir zaten tersinden bakmayı denediniz mi bol bol övgüler methiyeler dizsem ne olurdu vay süper işte o zaman ben zararlı çıkardım hatalarımı göremezdim hukukun babası İbni Haldun’un meşhur sözü çok şey anlatır "aynaya bak gerçeği gör , bilesin ki aynalarda gerçeği göstermez!" selam ve dua ile
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aslan bey aslında bir kişi ben bir yazarım diyorsa elbette kurala, kaideye uygun yazmalı ve eleştiriye de açık olmalıdır. ama şiir ve edebiyat geniş Ve göreceli bir daldır bu bağlamda size göre yanlış bir diğer okur veyahutta yazar için doğru bir ifade olabilir. herkes "sarı saçlarını deli gönlüme bağlamışım çözülmüyor Mihriban şiirini" sevmek zorun da değildir zira herkesin sevdiği sarı saçlı değildir. yani demem o ki siyah saçlarını yorgun gönlüme dolamı'şım çözülmüyor sevdiğim dediğiniz de bu bu bir esinleme olur ki bunu beğenen de olur bir esinleme olduğunu düşünerek beğenmeyen de önemli olan eleştirinin iyileştirici boyutlar da olması ve kişiselleştirilmemesi'dir kanaatimce.
Şiirleriniz de büyük bir başarı emek ve gayret var gayet açık ve orta da fakat her kusur olarak gördüğümüzü düzeltme çabasına gidersek sonunda kusurlu çıkabiliriz. samimi yaklaşımlarınız'dan dolayı Dostane fikrimi paylaşmak istedim Affınıza sığınarak teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim saygılarımla.
Tabii övgü hak olduğu üzere eleştiri de haktır. Ancak eleştiri derken üslup önemli. Bir başka ifade ile her eserin mutlak güzel yönleri vardır. Olumsuz yönler beraberinde olumlu kısımları da ekleyip teraziyi dengede tutmak ve sözcüklerin seçiminde özenli davranmak yerine direkt eleştiri yi ön plana çıkardığınız bunun adı eleştiri olmaz. Bunun adı yorum yazanın egosunu tatmin etmesi demektir. Hal böyle olunca eser sahibinin aklına şu gelir. Siz kendinize bir rol biçmişsiniz ve bu bağlamda gündemde kalmaya çalışıyorsunuz. Belki de bu yaklaşım doğru değil ama kullanılan üslup bu manada olgunlaşınca akla gelen ilk sonuç budur. İnsanlar için onur daima ön plandadır. Misafir misafirliğini bilmelidir. Siz hiç tanımadığınız bir kişinin sayfasına direkt misafir oluyor ve kullandığınız üslup ile misafir olduğunuz mekanda onur kırıcı bir rol alıyorsunuz. Üstadım Seğmenoğlu'nu nyn da ifade ettiği üzere örneğin seçtiğiniz konu güzel, Güncel bir konu keyif ile okudum, affınıza sığınarak bir iki konu dikkatimi çekti. ....... Ben böyle düşündüm dwğwrlrndirirseniz sevinirim gibi bir yöntem önem arz eder. Söz ola kese başı söz ola kese savaşı ya da tatlı dil yılanı deliğinden. Çıkarır yöntemiyle hareket etmek gerekir. 5 puan meselesi hakkında ki düşüncelerinize katılıyorum. Haklısınız madem öyle hep beş puan veriyoruz o zaman ilk 4 puan ne işe yarar. Ancak tabii ki neden az puan verili de tatlı bir dil ile izah edilmeli ve gönül okşanmalıdır. Saygılarımla
Dün bir yazı okudum. Konuyu daldan dala uçurmuş ve birliktelik yoktu. Karmaşık olmuştu. Anlamakta oldukça zorlandım. Yorumda, biraz karmaşık ama güzel bir hikâye okudum yazdım. Belki yazarı alınmış olabilir. Ama karmakarışık yazılmış bir hikayeye çok güzel de diyemezdim. Şunu yapabilirim; Yorum yapmayıp geçebilirim. Karmaşık işler. Güzel bir konuya değinmişsiniz. Konuşulması gerekli meselelerden biri. Görmezden mi gelmeliyiz? Eleştirmeli miyiz?
Yazarım deyip ortaya çıkıyorsa; eleştirilmesi gerekir. Hobi olarak yazıyorsa; belirtmesi gerekir. Selamlar
Madem konu eleştiriden açıldı :) siz de noktalama işaretleri kullansanız, yazılarınızı daha iyi anlasaydım :)) Farkettiniz mi? Tüm cümleyi bölmeden ardı ardına yazmışsınız. Alınmadığınızı umuyorum. Yazıyı güzelleştiren olgulardan biri de, imla kurallarına uyarak yazmaktır. Motomot bilemeyiz elbette, nokta virgül, noktalı virgül tam nerede kullanmalıyız diye. Yayınlamadan önce dikte edersek belki daha düzgün bir yazı ortaya koyarız. Benim de muzdarip olduğım nir konu imla. Yazım hataları, düşük cümle kullanabiliyorum. Bir yazıda konuyu imla ile en iyi anlayabiliriz. Bizden de hürmetler Eleştirileriniz için teşekkürler. Eleştiriler yazarı geliltirir. Sağlıcakla kalın Etkili yorum seçtiğiniz için de teşekkür ederim.
aynı dertten muzdaribiz sen saz bende keman çalıp ağlatalım birde eleştiri yapınca sanki küfretmiş oluyorum bir hanım kardeşim büyülü kelimeler dedim diye ona büyücü demiş oldum şiir zaten bir edebiyat büyüsüdür gelde bunu anlat diyorum madem ben kötüyüm gelin sayfama saydırın intikam alın oda yok tabi herkes böyle değil çok mesaj atan var senin gözlem yeteneğin çok iyi şu şiirimi analiz et falan bende kendime çok soruyorum acaba doğrumu gördüm hata varmı yokmu direkt bodoslama dalmıyorum çok açık anlatıyorum şu şöyle olursa falan diye neyse fikir çilesi hürmetlerimi gönderiyorum kıymetli kardeşim
Bir insana bunu ‘Senin iyiliğin için söylüyorum’ denilen durumların çoğunda karşımızdakinin bir hatasına işaret ederken aslında ondan kendi egomuza destek olmasını talep ederiz.
Eleştiri bir sanattır. İnsanların kahir ekseriyeti bu hususta beceriksizdir. Eleştirinin amacı diğerini yere sermek değil, aksine onu güçlendirmek olmalıdır. Bazıları çok hassas olabilir. Bu yüzden bir kişi çok incindi diye eleştiri yapana da ithamda bulunulamaz. Ancak çok sayıda kişi eğer inciniyorsa, ortada eleştiri sanatı değil sadece eleştiri kılıfı altında ego tatmini söz konusudur.
Başarılı ve etkili bir eleştirinin ön koşulları şunlardır:
Eleştirinizin etkili olmasını istiyorsanız, öncelikle o kişinin egosunu karşınıza almayın. Niyet halisse diğer insanların yanındayken vaaz verir gibi davranmak yerine bazen yoruma eklemeyi düşündüğünüz hususlarda mesajla düzeltme yapılabilir. Örneğin; benim en çok kullandığım yöntem budur.
Eleştiriye nazik bir söz ve övgüden sonra başlamak gerekir. Böylece kişi bizim fikirlerimize hazır hale getirilir.
Şahıs değil, şiir eleştirilmelidir.
Eleştirinin kapanışı da dostça bitirilmelidir.
Kötü eleştiriye bir örnek olması açısından şu cümleleri kurayım: Aslan bey küçük harfle yazıya başlamış, koskoca paragrafta bir cümle bitimi bile yapmamışsınız. Soru cümlelerinde ‘musunuz’un ayrı yazıldığına bile dikkat etmemişsiniz. Benim yazdığım Vakvak Amca makalesini hissetmek için ışığı iki ay evde ışıkları yakmadım. Ağlayan Teyze makalesini ise yanık parçaları birleştirip o şekilde yazmak için aylar geçti. Lakin kimse okumuyor.
İyi eleştiriye bir örnek olması açısından da şu cümleleri kurayım: Aslan Bey önemli bir konuya değinmişsiniz. Eleştirinin dürüstçe yapılması hususundaki yazınızı beğenerek okumakla birlikte büyük harflere dikkat etseydiniz ve yazınızı cümlelere ayırsaydınız daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bu vesileyle bu tür güzel yazılarınızın devamını diler, saygılar sunarım.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.