Kaç gündür edinilen yanlış bilgilerle, önyargılarla isveç devleti lanetleniyor., nefret duyguları yayılıyor. Susayım dedim, ama susturamadım kendimi... İsveç’i yakından bilen biri olarak, yanlış bilgilerle olumsuz duyguların yayılmasını ve araştırmadan destek çıkılmasını üzüntüyle ve hayretle gördüm.. Oysa kuranı yakan kişi Danimarkalı, ırkçı, nazist ve islamofob bir insan. Yıllardır Avrupayı dolaşır ve provokatif düşünceleriyle insanlarda nefret ve intikam duygularını yaymaya çalışır. Hitleri kendisine örnek alan, insanlar arasında ayrım yapan, insan düşmanı biri yani... Taraftarları da var elbette. hani onu davet edenler, destek çıkanlar vs Hem Irkçılar nerede yok ki? Nerde giderek güç kazanmıyorlar ki? Maalesef görüyor ve anlıyoruz ki organize bir şekilde lobiler oluşturuluyor. Çarpıtılmış doğrularla, önyargılarıyla propaganda yapılıyor.. Kitleleri korkutarak etki altına almaya çalışıyorlar. Tıpkı nazi almanyasında yapılanlar gibi... Ve bu fenomen giderek "normal" bir hal alıyor şurda burda. Bu olgu elbette düşündürmeli hepimizi, korkutmalı da... Fakat bu demek değildir ki İsveç devleti ya da halkları bunu savunuyor. Böyle düşünmek büyük bir yanılgıdır... Güçlü bir demokrasisi olan bu ülkede, hangi uyruktan, kültürden ve düşünceden olunursa olunsun - iktidar mensupları, sistem, inanç dahil olmak üzere- hedef almak, eleştirmek ne yasaktır, ne de tuhaftır. Tam tersine okulda eğitim verilirken, öğrencilere eleştirel ve sorgulayıcı olmaları öğretilir. Ki bu demokrasinin ve toleransın en önemli prensiplerindendir... Dolayısıyla insanın kendisini sanatın her alanında özgürce ifade hakkını temel alan anlayışın bir sonucu olarak, söz konusu kişi isveç’te anti islamcı propagandasını yapabiliyor ve kuran’ı da yakabiliyor. İster sevelim, isterse sevmeyelim... Daha duyarlı, bilgili ve önyargısız olunnması ümidiyle, diyorum... Korkmaz. 23/1-23 Sthlm |